Karaadilli!
Afyon’un Şuhut ilçesine bağlı küçük bir beldesi.
Nüfusun büyük bölümü tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Kasaba halkı buğday- arpa, patates ve vişne ile başka tarım ürünleri ile geçimini sağlıyor.
Kuruluş tarihi belli değil.
Selçuklular döneminde, ovada kısa mesafeler içine kurulmuş dağınık halde yaşayan küçük köyler var. Bakırcı, Yamanlı, Hasanlı… En büyüğü ise bir Yörük beyi olan ve Kara Adil tarafından kurulduğu kabul edilen, bugünkü Yukarıköy ve Eskiköy olarak adlandırılan Karaadilli Köyü bulunuyor.
Karaadilli’nin kurucusu Kara Adil Türbesi eski köyde bulunuyor.
Çeşitli efsaneler var!
Örneğin Develi diye bir mevkide terk edilmiş bir köy kalıntısı var.
Bu köyün halkı bir yangın sonrası göçü görüğü sarıp geldikleri Asya topraklarına göçe başlarlar. Kayseri civarında bir ermiş tarafından Anadolu’dan göç etmeleri caydırmış ve bugünkü Kayseri Develi topraklarına yerleşmeyi başarmışlar.
Bugün Kayseri Develi’nin halkı arasında bu hikaye dinlendirilmektedir.
2 Abdülhamid’in tahta çıkmasıyla yeni bir yerleşim politikası uygulanıyor ve ovadaki küçük köyler bugünkü bulunduğu yere toplanıyor.
Köy büyüyor ve önemli bir yerleşim yeri haline geliyor. Yukarıköy’den (eski köy) inen ihtiyarlarla 1960’lı yıllarda yaptığım görüşmelerle bunları tespit ettim.
Belediye teşkilatı kuruluyor içinden Çay-Karaadilli -Dinar ana yolu geçiyor.
Okullar yapılıyor. Ortaokul, lise açılıyor. Jandarma karakolunun Osmanlı döneminden beri var olduğu biliniyor.
Çevredeki Karacaören, Oynağan, Arızlı-Kılıçkaya, Çoru (Demirbel) gibi köylerin merkezi haline geliyor.
* * *
Gençler sporu seviyorlar.
Futbol, voleybol oynuyorlar.
Çevre köy ve kasabalarla karşılıklı maçlar yapıyorlar.
Ama Karaadilli’ye 1957 yılında Karaadilli Adispor Gençlik ve Spor Kulübü kuruluyor.
Kuruluşta Afyon Beden Terbiyesi Bölge Müdürü rahmet Hüseyin Cahit Mollaoğlu’nun büyük yararı oluyor.
Bugün Afyon’un en eski kulüplerinden olan Adilspor başta güreş olmak üzere futbolda voleybolda geçmişte at yarışlarında faaliyet gösteriyor.
* * *
Gelelim yağlı güreş tarihine…
Bölgede Osmanlı’nın son döneminde yağlı pehlivan güreşlerinin yapıldığı biliniyor.
Senirkent, Uluborlu, Haydarlı, Tatarlı, Balçıkhisar gibi yerlerde yağlı güreşler yapılıyor. Ancak bunlar küçük çaplı organizasyonlar…
* * *
Güreşle ilgili ilgili bilinen bir efsaneyi anlatmadan geçemeyeceğim.
1910’lu yıllarda köyden 3 delikanlı tahsil için Konya’ya medrese öğrenimi için gidiyor. Gavuk Hoca, Mustafa Hoca, Hafız Ahmet!
Bunlardan biri Gavuk Hoca, )Mehmet Özer) imamlık yapıyor.
Mustafa Hoca kız çocuklarının öğretmenliğini yapıyor.
- Hafız Ahmet erkek çocuklarına resmi öğretmen olarak tayin oluyor.
Kurtuluş Savaşı yıllarında milli ordudan yana faaliyet yapıyorlar.
Musa Hoca varlıklı bir aileye mensup, tek oğlu Mehmet için düğün yapıyor ve düğüne çok sayıda Pehlivan davet ediyor 1930’lu yıllarda.
Davullar çalınıyor, güreşçiler kapışıyor günlerce yemek ziyafetleri veriliyor.
Güreşçilere ödüller paralar ve hayvanlar veriliyor şenlikler göz dolduruyor ve Musa hocanın başında bir ağrı başlıyor ve nazara geldi deniyor.
Hoca’nın hiçbir şeyi yokken aniden ölümü göze geldi denerek yorumlanıyor.
1960’tan birkaç yıl önce Gamit Ağa denilen Mehmet Emekoğlu Ali için yine bir yağlı güreş tertipleniyor.
Bu güreş eski belediyenin hemen karşısındaki her harman yerinde olduğunu hatırlıyorum.
Gençler kulüple organize bir şekilde yağlı güreş yapmaya başlıyorlar. Böylece her Mayıs veya Haziran ayında güreş organizasyonları devam edip gidiyor güreşler o hale geliyor ki…
Bütün gazeteler armağanlar gönderiyorlar.
Ulusal ve yerel gazeteler sütunlarında haber yapıyorlar.
Güreşlere başlanırken kasabanın bütün gençleri görev alıyor. Her genç her aile elinden gelini yapıyor. Güreşçiler günler öncesinden Karaadilli’de toplanıyor. Karaadilli’nin milli bayramı haline geliyor.
* * *
Koyun sürüleri varken, yaylalarda çıkılırdı, nişanlar düğünler güreşe göre ayarlanırdı seyyar satıcılar davul zurna ekipleri günlerce şenlikler yapılırdı.
Kırkpınar güreşlerinden kısa bir süre önce Karaadilli Yağlı Güreşleri yapıldığı için her boydaki Pehlivanlar kendilerinin ve rakiplerinin durumunu öğrenmek için Karaadilli Er Meydanı’nda güreşlere katılırdı.
Bu nedenle ülke genelinde ikinci Kırkpınar olarak anılmaya başlandı.
Bu organizasyonlarda Devletin katkısı olmamıştır. Tamamen gençlik hareketi olmuştur.
Bugün milyonlarca liraya mal edilen güreşler gençlik tarafından yapıldı ve ciddi organizasyonda o günün ileri gelenleri gençleri kulüp başkanlarının emeği geçti.
Böylece hiç aralıksız 50 yıldan fazla devam ettirildi. Burada güreşe pek çok insanın emeği geçti ve sonunda 1980’den sonra birkaç defa daha yapıldı ve son buldu. Güreşlerin devamında Ali Uçar, Hüseyin Bozkuş (İkizoğlu) ve eski Belediye Başkanı Ali Alper’in büyük emekleri geçti.
Belli bir güreş alanı olmadığı için güreşler harman yerlerinde yapıldı. Ali Alper’in belediye başkanlığında İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı, Yücel Seçkiner de Spor Bakanıydı, onların gayretleri ile köy tarlasına stadyum yapıldı.
* * *
Bugünlerde yine yeni bir güreş organizasyonu yapılıyor.
26 Haziran’da tarihi Karadilli Yağlı Pehlivan Güreşleri yeniden başlatılacak. Hüseyin Şahin belediye başkanı ve etrafındaki onlarca genç bir gençler taşın altına elini koydular.
Ziyarete gittik.
40 yıl öncesi yaşanan heyecanı yine gözlerinde gördüm. Karaadilli Yağlı Güreş Bayramını yine yaşatmak için uğraşıyorlar.
Hayırlı ve başarılı olsun.
İlimizin tanıtım açısından, milli kültürümüzün yaşatılmaz açısından çok önemli olan bu hayırlı faaliyetin milletimize ve vatanımıza, Afyonumuzu hayırlar getirmesini diliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Ahmet Tunca
Eski Kulüp Başkanı
Gazeteci-yazar
YORUMLAR