Çok uzun zamandır futbol ile ilgili yazı yazmadığımı hatırladım. Bundan dolayı kendimi suçluda hissetmedim çünkü futbol adına konuşulacak bir şey göremedim. Hani bir söz vardır hepimiz biliriz; alan memnun, satan memnun her şey süt liman gibi.
Ben kendimi bildim bileli sporun içinde yaşıyorum. Futbol oynadım, idarecilik, antrenörlük yaptım her yerde kısır bir döngü var, nereye gidersen git, her taraf aynı.
Biri bulunduğu yerden memnun değil, diğerine al diyorsun kaçıyor. O zaman derdiniz ne kardeşim sizin?
Bir bakıyorsun sporun içinden gelmeyen kişiler işin başında. Sonra dönüp bakıyorsun bilenlerde birbirinin kuyusunu kazıyor.
İş başına gelmiş birçok insan aynı kişiler ya da birkaç değişikliklerle yönetimler aynı.
İş başında gelmiş geçmiş hemen hemen her yönetim iştahla işe başlıyor sonra başlıyor ıvır zıvır etmeye. Aslında hedef herkeste aynı olmalı. Nedir diye sormayın biz yazmaktan siz uygulamamaktan usandınız. Yine de söyleyelim alt yapı. Hani biriniz adam gibi alt yapıya destek verdiniz, bana kimse biz verdik demesin.
Bunu da bir kenara bıraktım ileriye dönük değil de, kısa vadeli hesaplarla hep taraftarlar uyutuluyor.
Çok para harcanarak kurulan takımlarımız hiçbir zaman başarı getirmedi sizlerde bunu çok iyi biliyorsunuz.
Bu sene daha az bütçe ile kurulan takımımız iyi ya da kötü bir şekilde üst sıraları zorluyor bunu hepimiz görüyoruz.
Kendi sahamızda kaybettiğimiz puanları eklersek puan cetveline açık ara lider olduğumuzu lütfen görelim.
Peki, sıkıntı nedir diye hemen aklınıza bir soru gelebilir. Bunu görmek teknik heyetin ve yönetim olması gerekir.
Bunu çıkıp açıkça dile getirmeleri gerekiyor.
Evet, bazen çıkıp bu bütçenin yeterli olmadığını dile getiriyorlar, herkesin destek vermesini istiyorlar.
Doğru burada hiçbir sıkıntı yok. Ama bu kulübe başkan olurken bu sıkıntıları bilmiyor muydunuz diye sormak gerekiyor.
Kulübe sahip çıkacak insanlara nasıl bir yaklaşım gösteriliyor bunu bilmiyoruz.
Aslında bunları bir kenara bırakıp şimdi birleşmenin tam zamanı diyorum.
İkinci yarı başladıktan sonra ilk yenilgimizi kendi saha ve taraftarının önünde alan temsilcimiz Afyonspor, bence hala Play-Off için en iddialı takımlardan bir tanesi.
Hemen pes etmemek lazım.
Esenler Erok Spor karşısında oynanan futbol inanın beni çok üzdü. Sahada ne yaptığını bilmeyen futbolcuları görmek çok üzücü. Kaleci Anıl, kaptan Olcay, Alper dışında herkes sahada gezindi demek yerinde olacak.
Bir teknik adamın bunları görmemesi ise başka bir olay bence. Bizim bilmediğimiz takım içinde bir şeylerin yanlış gittiğinin hissini veriyorlar. Varsa eğer bunların bir an önce giderilmesi takımın motivasyonu için çok önemli.
Play-Off grubuna kalmak için öncelikle kendi sahamızda oynayacağımız,
Tarsus İdman Yurdu, İnegöl, Düzce Çam Spor, Isparta Spor, Şanlı Urfa maçlarından puan kaybetmememiz gerekli.
Aslında tabii ki bu alınacak puanların yanına deplasman maçları olan Ankara Spor, Bayburt İl Özel İdare, Erzincan, Menemen Spor, Kuzey Marmara ve Soma Spor maçlarından puanlar çıkartmak gerekiyor.
Aslında biraz incelediğiniz zaman kalan maçlarımızın kazanma şanssımızın çok yüksek olduğunu düşünüyorum.
Bunun dışında üst sıralarda bulunan birçok takımların kendi aralarında yapacaklar maçlar bizim yolumuzu açacaktır.
Erzincan-Şanlıurfa, Amedspor-Çorumspor, Düzcespor-Kuzey Marmara, Çorumspor-Esenler Erokspor, Somaspor-Erzincanspor, Şanlıurfa- Düzcespor-Kuzey, Ankaraspor-Çorumspor, Düzcespor-Somaspor, Amedspor-Esenler, K.Marmara-Şanlıurfa, Soma-K.Marmara, Şanlıurfa-Soma, Erzincan-Çorumspor, Çorumspor-Düzcespor, Erzincanspor-Amedspor, Amedspor-Düzcespor
Bu maçları incelediğimizde temsilcimiz Afyon Spor çok büyük bir avantaja sahip. Bunu doğru bir şekilde değerlendirmek hepimizin görevi. Elbette futbolcular, teknik yönetim, Kulüp yönetimi bitirici gücünü göstermek zorunda.
Şimdilik bu kadar demek bence yeterli umarım herkes üzerine düşeni alır.
Her şeyin en güzeli mor beyaz takımımız için olsun isterim.
YORUMLAR