KAYSERİLİ ve ELMANIN KABUĞU

Kayserili bir sepet elma ve bir koli ile trene binmiş giderken başka bir istasyondan başka yolcularda aynı kompartımana binmişler. Kayserili elmaları soyup içini pencereden atıp kabuklarını bir jelatine sarıp koliye yerleştiriyormuş. Köylüler merakla birbirlerine, ‘Bu adam ne yapıyor elman içini atıyor kabuklarını koliliyor. Biz içini yer kabuklarını koyunlara ineklere veririz bu adam tam tersini yapıyor’ demişler.

İçlerinden birisi merakla,’Baba sen ne yapıyorsun’ diye sormuş. Kayserili, ‘Siz bilmiyor musunuz? Elmanın kabuğu insanları akıllandırır. Ben bu kabukları yurt dışına ihraç ediyorum. Bak Avrupa’da Çin de Amerika’da Kore’de insanlar bu kabukları yiyor telefonu televizyonu icat ettiler dünyaya satıp milyar dolarlar kazanıyorlar.’

Köylüler şaşırmışlar ve bizde yesek de akıllansak bir kilo alsak demişler içlerinden birisi ‘muhterem bize bir kilo satsan bizde akıllansak.’  Kayserili:, ‘Ben bu kabukların kilosunu bin dolardan satarım’ demiş. Köylüler, ‘Yahu bu elma bizim köyde kilosu bir lira. Bu adam şaşırmış bin dolara elmamı olur’

Tartışmaya başlamışlar. İçlerinden birisi, ‘Herhalde bu elma başka’. Bir kilo almaya karar vermişler. Kayserili de kabul etmiş ve bir kilo satıp bin doları cebine koymuş. Kayserili de köylüler de mutlu olmuş. İçlerinden birisi paketi açıp elmanın kabuğundan biraz ısırmış.

Ağzına biraz tat gelince merakla Kayseriliye, ‘Baba bu elmanın kabuğu gerçekten adamı akıllandırıyor mu bizi kandırmış olmayasın’ diyince Kayserili, ‘Bak ucundan azıcık ısırınca kafan çalışmaya başladı’ demiş.

Bakalım biz be zaman akıllanacağız acaba! Sağlıklı huzurlu ve mutlu günler diliyorum…