Kentleri spor için uygun hale getirmek

Spor ve aktif rekreasyon, toplum yaşamında bir mihenk taşıdır ve konseylerden gelen önemli bir sermaye yatırımını temsil eder. Doğal çim spor yüzeylerinin spor ve rekreasyon endüstrisi kullanımı, aktif bir topluluk yaratmada önemli bir faktördür ve bu da onu daha akıllı bir yaklaşım için güçlü bir aday haline getirir. Kenstel tasarımcı Malvin Soh’und a belirttiği gibi, günümüz teknolojisi bize hızlı otomasyon ve sanal etkileşim sağlıyor, ancak aynı zamanda fiziksel hareketlerimizi ve aktivitelerimizi de etkiliyor. Başka bir deyişle, yüksek teknoloji kolaylıklarını benimsemeye devam ettikçe, sağlıklı ve aktif kalmanın önemi önemli bir endişe haline geliyor.

Neyse ki spor, en popüler sağlıklı yaşam tarzı seçeneklerinden biri olmaya devam ediyor. Dünya çapındaki hükümetler, ulusun profilini küresel olarak yükseltmek için spora stratejik olarak yatırım yapmanın ve yüksek performanslı sporu beslemenin önemini kabul ediyor. Ayrıca aktif yaşama yatırım yapan ve şehir ağlarının ve dinlenme tesislerinin planlanmasında spor altyapısına öncelik veren hükümetler, obezite ve kalp hastalığı gibi günümüzün sağlık sorunlarıyla daha verimli bir şekilde mücadele edebilir.

Bir şehir tasarımcısı olarak bu tarz projelerde aklımıza iki soru geliyor: Bir spor tesisi tasarlarken, şehrin ekonomik bir külfeti haline gelmemek için nasıl optimal bir kullanım ve geleceğe dönük bir hale getirebiliriz? Ve spor altyapısına yapılan harcamaları içermeyen veya bunlara öncelik vermeyen projelerle uğraşırken, sporu yaratıcı ve ekonomik bir şekilde ve bir spor tesisinin mekansal normlarının ötesinde nasıl dahil edebiliriz?

Portekiz’in Porto Üniversitesi, spor ve kentsel tasarım arasındaki ilişki üzerine bir araştırma makalesi yayınladı.

Burada üç önemli konu öne çıkıyor: Birincisi, spor tipolojisi, ekonomik fizibilite ve şehirdeki konumlandırma gibi mekansal hususlarla ilgili olarak sporun çok işlevli, kompakt ve kentsel bir ortamda entegrasyonu. Esnek kullanım, daha akıllı bağlantılar ve program karışımı içeren bir spor tesisi, değişen yaşam tarzı ihtiyaçlarımızla alakalı kalma potansiyeline sahiptir. İkincisi, kentsel bir buluşma noktası olarak spor. Yaya deneyimini zenginleştiren, halkla etkileşimi ve katılımı teşvik eden ve sporu topluluk kültürüyle harmanlayan sosyal bir buluşma yeri olmak için sporu kamusal alana dahil etmek anlamına gelir. Üçüncüsü, bir birey için bir spor alanı olarak şehrin kendisidir. Bireyselleştirme ve kendi kendini düzenleyen yaşam tarzları geleneksel spor kompleksi modelinden uzaklaştığında,

Günümüzde spor kulüplerine katılım, fitness stüdyoları, aktif ulaşım ağları ve plazalarda ve parklarda tai chi ve yoga gibi resmi olmayan fitness toplantılarının yerini almaktadır.

Birçok hedef arasında üç kritik mekansal kavram vardır. Birincisi, entegre olabilen yenilikçi, uygun fiyatlı ve erişilebilir kamu spor tesislerini nasıl oluşturduğumuzdur. İkinci fikir, topluluğun bağ kurması, spora katılması ve yerel spor kahramanlarının arkasında toplanması için ortak alanlar sağlayan yer oluşturmaya bakıyor. Üçüncüsü, arazi kullanımının yoğunlaştırılması, spor tesislerinin rasyonelleştirilmesi ve daha erişilebilir hale getirilerek kamu tarafından finanse edilen diğer tesislerin değerini ortaya çıkarmak yoluyla kaynakların etkin ve verimli kullanımını sağlamaya bakar.

Spor ayrıca esnekliği öğretir ve insanları hızla değişen bir dünyada yenilik yapmayı ve uyum sağlamayı öğrenmeye hazırlar. Çoğu kentsel yerdeki en basit patika ağlarında yürümek, koşmak veya maratonlar için antrenman yapmak için fırsatlar bulabiliriz. Günümüzün günlük kentsel kalitesi, sporu ulus inşası ve genel refah için temel bir altyapı ve yenilik ve uyarlanabilir yeniden kullanım için bir katalizör olarak tanımaya devam edecektir. Belki bir gün badminton ve basketbol için değiştirilebilir kortlar, her yaş için dört mevsim fitness oyun alanları veya sokak futbolu ve hokey pisti için üstü kapalı, üstü açık, üstü kapalı arenalar ile sokak seviyesinde çok amaçlı spor tesislerine dönüştüğünü göreceğiz.