Muhterem dostlar Anadolu’da bir söz vardır; ‘İbadet de gizli kabahat de gizli’ diye. Elhamdülillah Müslümanız, aynı zamanda Türk’üz. Maalesef son yıllarda ibadetlerimizi sosyal medyadan naklen paylaşır hale geldik. Yolda, parkta, kahvede birileriyle karşılaşıyoruz nasılsın diyoruz aldığımız cevap şimdi camiden geldim dinleniyorum veya camiye gidiyorum, abdest almaya gidiyorum gibi cevaplar almaya başladık. Halbuki o kimsenin nereden gelip nereye gittiğini sormuyoruz.
Kişi artık kendisini öyle tarif etmekte ısrar ediyor veya cami içinde başkaları tarafından çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor. Kime şirin gözükmek istiyorsa lokantada yemek yiyor onu da paylaşıyor. Acayip bir durum. Ramazan’da pide alacak ‘beş tane kebaplık pide’ diye yüksek sesle bağırıyor. Yani akşama evde kebap var. Yahu arkadaş belki yanındaki adam bir pide alacak imkanı yok. Bırakın kebap yemeyi tam bir görgüsüzlük.
Kurban bayramına az bir zaman kaldı bu seferde kurban reklamı ve gururu, kurbanı aldın mı, kuyruğu kaç santim, kaç kilo, kaç yaşında, kaça aldın, kaç ortak aldınız, nerede keseceksiniz vs. gibi ayıp ki ne ayıp haaa. Birde kurbanlıkla fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşılmazsa şanına yakışmaz. Bayram gelir. Kurbanı keserken parçalarken ayırırken fotoğrafları yine sosyal medyada paylaşmaz ise olmaza olmaz. Beyler alan var kesen var kesemeyenler var. Ayıp değil mi?
Bir gün minibüsle iki arkadaş yüksek sesle konuşuyorlar, yine aynı hikaye. Birde yüksek sesle Kurban aldın mı, kaça aldın kuyruğu kilosu parası. Ön tarafta yanında bir çocukla bir yaslı bayan ayağa kalktı. Kurban sevdalarına Allah belanızı versin ben fakir bir kadınım buda çocuğum. Şimdi eve varınca anne biz niye kurban kesmiyoruz, bizler et yemeyecek miyiz diye ağlayacak. Ben şimdi ne diyeceğim demişti. Buna benzer çok olayla sizlerde karşılaşmışsınızdır.
Başka bir acayip konu hac meselesi. Hacca gittin mi, nerede kaldın, kaç gün kaldın vs. Haaa Hacdan gelince artık isminin önüne bir sıfat daha ekliyorsun. ‘Hacı.’ Esnafsan dükkanının camına hacı kelimesini ekleyenlere ne demeli. Anlayacağınız bir Müslümana yakışmayacak hareketler. Velhasıl gururlanmak bazıları camiye girer en öne geçer bir de ayakta arkasına bakar. ben geldim beni görün dercesine. Sosyal medyada paylaşılmayan ibadet geçerli olmuyor mu diye adamın sorası geliyor. Lütfen kurbanlarınızı keserken paylaşım yapmayınız. Şu ekonomik zorluklar altında evine yarım kilo et alamayan çocuklarına mahcup olan ana babaları ağlatmayın. Bir Müslümana yakışır şekilde hareket edin. İbadetlerinizi reklam malzemesi yapmayın. Selam ve saygılarımla…
Değerli Ahmet ağabey, öncelikle emeklerine sağlık, yazmış olduğun yazıları son zamanlarda keyifle okuyorum. Bu yazında bahsetmiş olduğun durum benim de dikkatimi çekti. Çok yerinde tespitler ile yapmış olduğun gözlemler Afyonumuz için çok kıymetli. İtibarın sevgi, anlayış, ahlak, çalışkanlık ile anıldığı günlere özlemle… Saygılarımı sunuyorum.
RIFAT ATASOY