Antarktika’da 1979’dan bu yana ölçülen ‘deniz buzu’ alanı bu sene en düşük seviyesinde. Araştırmacılar 2023 kış ölçüsünün, güney kutbun takibi başladığından beri görülen en küçük alan olduğunu belirtti.
ABD’li Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi (NSIDC), Antarktika kıtasının etrafında yüzen deniz buzlarının daha önce görülmemiş düşük seviyelere ulaştığını açıkladı. Euronew!ün aktardığına göre, bu değişimin penguenler gibi yavrularını deniz buzu üzerinde yetiştiren hayvanlar için korkunç olabileceği kaydediliyor. Uzmanlar ayrıca bu buzların azalmasının, uzaya yansıttıkları güneş ışığı miktarının da düşmesini ve küresel ısınmayı hızlandırabileceğini belirtiyor.
Mevsimlerin tersinde olduğu güney yarımkürede bulunan Antarktika’da deniz buzları genellikle kışın sonuna doğru Eylül ayında zirveye ulaşıyor ve yazın sonlarında, Şubat-
Antarktika’da 1979’den bu yana her yıl uydu ile ölçülen deniz buzu alanı, bu yıl en fazla 10 Eylül’de 16,96 milyon kilometrekare idi.
Küresel ısınma ne zaman başladı?
Dünya üzerindeki küresel ısınma, endüstriyel devrimin başlangıcı olan 18. yüzyılın sonlarına doğru belirgin bir şekilde başlamıştır. Ancak daha belirgin ve hızlı bir şekilde 20. yüzyılın ortalarından itibaren artış göstermiştir. Bilim insanları, bu artışın büyük ölçüde insan kaynaklı sera gazı emisyonlarına bağlı olduğunu ve bu emisyonların atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarını artırdığını söylüyorlar.
Sanayileşme, enerji üretimi, ulaşım ve tarım gibi insan faaliyetleri, karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve diğer sera gazlarının atmosfere salınmasına neden olur. Bu gazlar, güneşten gelen enerjinin bir kısmını atmosferde hapseder, bu da Dünya’nın ortalama sıcaklığının artmasına yol açar. Bu sürecin sonucunda da küresel ısınma meydana gelir.
Modern iklim bilimcileri, 19. yüzyılın sonlarından itibaren dünya genelindeki ortalama sıcaklıkların arttığını ve bu artışın 20. yüzyılın sonlarında daha hızlı bir şekilde gerçekleştiğini belirlemişlerdir. Bu nedenle, endüstriyel devrimle birlikte insan faaliyetlerinin atmosfere sera gazları salmasının ardından küresel ısınma hızlanmıştır.
Bugün, küresel ısınma ile ilgili bilimsel konsensüs, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının başlıca neden olduğunu ve bu eğilimin önemli çevresel sorunlara yol açtığını göstermektedir. Bu nedenle, sera gazı emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliği etkilerini sınırlama çabaları önemli bir uluslararası ve ulusal öncelik haline gelmiştir.
Küresel ısınma nedir? İnsanlar için hangi sonuçları üretir?
Küresel ısınma, dünya genelindeki ortalama yüzey sıcaklıklarının artması sürecini ifade eder. Bu artışın başlıca nedeni, insan faaliyetleri sonucu atmosferde biriken sera gazlarının (örneğin karbondioksit, metan ve azot oksitler) artmasıdır. Bu sera gazları, güneşten gelen ışınların bir kısmını atmosferde hapseder ve dünya yüzeyinin ısınmasına yol açar.
Küresel ısınmanın insanlar üzerindeki etkileri şunlar olabilir:
Sıcaklık Artışı: Küresel ısınma, dünya genelinde sıcaklık artışına yol açar. Bu daha sıcak yazlar, daha ılıman kışlar ve sıcaklık dalgalanmaları şeklinde kendini gösterebilir.
İklim Değişiklikleri: Artan sıcaklık, iklim desenlerinde değişikliklere neden olur. Bu, kuraklık, seller, orman yangınları ve yoğun yağışlar gibi aşırı hava olaylarının daha sık ve şiddetli olmasına yol açabilir.
Deniz Seviyesi Yükselmesi: Artan sıcaklık okyanusların termal genleşmesine yol açar ve buzulların erimesini hızlandırır. Bu da deniz seviyelerinin yükselmesine neden olur, kıyı bölgelerinde erozyon ve sular altında kalan alanların artmasına sebep olabilir.
Su Kaynakları ve Gıda Güvencesi: Kuraklık ve su kaynaklarının azalması, tarımın ve su temininin zorlaşmasına neden olabilir. Bu da gıda güvencesini tehdit edebilir.
Ekosistemler Üzerindeki Etkiler: İklim değişikliği, doğal ekosistemlere zarar verir ve biyolojik çeşitliliği tehdit eder. Bu, bazı türlerin yok olması veya göç etmesi sonucunu doğurabilir.
Sağlık Sorunları: Sıcak hava dalgaları, hava kirliliği artışı ve vektör-borne hastalıkların yayılması gibi faktörler, insan sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Ekonomik Etkiler: İklim değişikliği ekonomik olarak da olumsuz etkilere neden olabilir. Doğal afetler, tarım kayıpları ve altyapı hasarı gibi faktörler ekonomilere zarar verebilir.
Göç ve Toplumsal Çatışmalar: İklim değişikliği, su ve gıda kaynaklarının azalmasına ve yaşanabilir bölgelerin sınırlı olmasına yol açabilir. Bu da göç dalgalarına ve toplumsal çatışmalara neden olabilir.
Küresel ısınmanın etkileri, farklı bölgelerde farklı şekillerde hissedilir ve bu nedenle küresel ölçekte işbirliği ve çözüm bulunması önemlidir. Sera gazı emisyonlarını azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek, enerji verimliliğini artırmak ve ormancılık gibi çeşitli önlemler, küresel ısınmanın etkilerini sınırlamak için atılabilecek adımlardır.
Küresel ısınma nasıl önlenebilir? Önlenemezse ne olur?
Küresel ısınmayı önlemek veya en azından sınırlamak için bir dizi strateji ve eylem gereklidir. İşte küresel ısınmayı önleme veya azaltma yolları:
Temiz Enerji Kullanımı: Fosil yakıtların yerine temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına, özellikle güneş, rüzgar ve hidroelektrik enerjiye yatırım yapılmalıdır. Bu, sera gazı emisyonlarını azaltabilir.
Enerji Verimliliği: Enerji verimliliği uygulamaları, enerji tüketimini azaltarak sera gazı emisyonlarını düşürebilir. Binalar, ulaşım araçları ve endüstriyel süreçlerde enerji verimliliği önlemleri uygulanmalıdır.
Orman Koruma ve Ağaçlandırma: Ormanların tahrip edilmesini önlemek ve yeni orman alanları oluşturmak, atmosferdeki karbondioksit seviyelerini düşürmede önemli bir rol oynar. Ağaçlar karbonu emerler ve depolarlar.
Tarım Uygulamaları: Tarım sektöründe sürdürülebilir uygulamalar benimsemek, sera gazı emisyonlarını azaltabilir. Bu, örneğin karbon açısından zengin toprakların korunması ve organik tarımın teşvik edilmesi gibi önlemleri içerir.
Sera Gazı Emisyonlarını Azaltmak: Endüstriyel tesisler, taşımacılık ve enerji üretimi gibi sektörlerde sera gazı emisyonlarını azaltmak için teknolojik gelişmeler ve politika önlemleri benimsemek önemlidir.
Uluslararası İşbirliği: Küresel ısınma sorununu ele almak için uluslararası düzeyde işbirliği ve anlaşmalar gereklidir. Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar, ülkeleri sera gazı emisyonlarını azaltmaya teşvik eder.
Eğer küresel ısınma önlenmezse, çeşitli olumsuz etkilerle karşılaşabiliriz:
İklim Değişiklikleri: Daha fazla sıcaklık artışı, deniz seviyelerinin yükselmesi, aşırı hava olayları ve iklim değişikliklerinin daha fazla olumsuz etkisi olabilir.
Deniz Seviyelerinin Yükselmesi: Kutuplardaki buzulların erimesi ve okyanusların ısınması, deniz seviyelerinin yükselmesine yol açabilir. Bu, kıyı bölgelerini etkileyerek yerinden edilmiş nüfus ve altyapı kayıplarına neden olabilir.
Su Kaynaklarının Azalması: Kuraklık, su kaynaklarının azalmasına ve su krizlerine neden olabilir.
Biyolojik Çeşitlilik Kaybı: İklim değişiklikleri, ekosistemlerin değişmesine ve biyolojik çeşitlilik kaybına yol açabilir.
Tarım ve Gıda Güvenliği Sorunları: Sıcaklık artışları ve aşırı hava olayları, tarım ürünlerini etkileyebilir ve gıda üretimini tehdit edebilir.
Sağlık Sorunları: Isınma, hava kirliliği, vektör-bulaşan hastalıklar ve beslenme sorunları gibi sağlık sorunlarını artırabilir.
Küresel ısınmanın etkilerini sınırlamak ve önlemek için toplumlar, hükümetler ve iş dünyası iş birliği yapmalıdır. Bu, uzun vadeli sürdürülebilirlik ve dünya genelinde yaşanabilir bir gelecek için kritik bir konudur.
Kısacası, küresel ısınma küresel bir sorundur.
YORUMLAR