Üniversite birçok ekonomist ve ebeveyn tarafından ödüllendirici ve iyi maaşlı bir iş bulmanın anahtarı olarak görülüyor. Özellikle Türkiye’de, üniversite sınavı öncesi kurslar ya da özel kurs veren öğretmenler zengin edilirken, durumu iyi olanların ise Türkiye’deki iyi üniversitelerinin dışında dünyanın ünlü üniversiteleri Harvard, Princeton, MIT gibi üst sıralarda yer alan üniversiteleri tercih ettikleri biliniyor.
Bu durum da hangi üniversiteye gittiğinizin kazancınız üzerinde ömür boyu bir etkisi olabileceğine büyük bir işaret midir, evet. Seçkin eğitim kurumlar, mezunlarının kazançlarını artırmaya yardımcı olabilir; bu, mezun destek ağları gibi mekanizmalar ve hatta bu okulların mezunlarına yönelik önyargılar aracılığıyla olabilir.
Bu genel kabuldür.
Biliniyor ki iyi üniversitelerden mezun olanlar, tipik üniversite mezunlarından çok daha fazla kazanç elde ederler.
PayScale’in analizine göre, Princeton ve MIT mezunları, kariyerlerinin ortasında veya diplomalarından en az 10 yıl sonra, tüm üniversite mezunları arasında yıllık ortalama 190 bin dolar ile en yüksek maaşları alıyorlar.
İngiltere’deki üniversite mezunlarının yıllık ortalama maaşı ise 2022’de 38 bin 500 İngiliz sterlini idi; bu, mezun olmayanların ortalama maaşından 11 bin 500 Sterlin daha yüksek. Lisansüstü eğitime sahip kişiler, yalnızca lisans diplomasına sahip olanlarla karşılaştırıldığında 6 bin 500 poundluk bir farkla 45 bin pound ile daha da yüksek bir ortalama maaş aldıkları biliniyor.
Ne var ki, Türkiye’de tam tersi bir sürecin işlediğine de tanık oluyoruz.
Son 16 yılda üniversite mezunlarının daha düşük eğitimli kişilerle arasındaki maaş farkının kapandığı ve daha az maaş almaya başladıkları ileri sürülüyor.
Eurnews Türkçe’nin aktardığına göre, “Yüksek eğitimliler gittikçe daha az kazanıyor. Üniversite mezunlarının maaşı ile ilköğretim mezunlarının maaşı arasındaki fark azalıyor.
‘Ben boşuna mı okuyorum’ etiketli sosyal medya paylaşımlarına bakılırsa bu soru Türkiye’de bir çok gencin aklında. Gençlerin bir kısmı iyi bir eğitim almalarına rağmen refah içinde bir hayat yaşayamayacaklarını düşünüyor. Resmi veriler de ortalama maaşta eğitim farkının giderek düştüğünü gösteriyor.
Yüksek eğitimliler gittikçe daha az kazanıyor. Üniversite mezunlarının maaşı ile ilköğretim mezunlarının maaşı arasındaki fark azalıyor.
TÜİK verilerine göre 2006-2022 arasında ilköğretim mezunlarının ortalama ücreti/maaşı yüzde 987 artarken üniversite mezunlarının aldığı ücret/maaş yüzde 622 artış gösterdi.
2022 yılı aylık ortalama kişi başı brüt ücret-maaş toplamda 11 bin 143 lira oldu. Aylık ortalama kişi başı kazanç toplamda 12 bin 450 lira olarak gerçekleşti.
Aylık ortalama kişi başı brüt ücret-maaş eğitim durumuna göre değişiyor. İlkokul ve altındakiler 7 bin 830 lira alırken ilköğretim ve ortaokul mezunları 8 bin 262 TL aldı. Lise mezunlarının maaşı 9 bin 349 lira olurken yüksek öğretim mezunlarının ortalama maaşı 15 bin 49 lira olarak gerçekleşti.
Ortalama maaş/ücret verisi her dört yılda bir açıklanıyor. Bu son 16 yıldaki değişime yakından bakıldığında yüksek öğretim mezunlarının maaşının diğerlerine göre daha az arttığı görülüyor.
2006 yılında yüksek öğretim mezunlarının maaşının ilköğretim ve ortaokul mezunlarının maaşına oranı 2,75 idi. Yani birisi 100 kazanırken diğeri 274 lira kazanıyordu. Bu oran 2022 yılında 1,82’ye kadar geriledi. Bu orandaki değişim üniversite mezunlarının aleyhine yüzde 34 oldu.
Bu oran 2014 yılında 2,61 olurken bu tarihten sonra hızlı bir düşüş dikkat çekiyor. 2018 yılında yüksek öğretim mezunlarının aylık ortalama kişi başı brüt maaşının ilköğretim ve ortaokul mezunlarının maaşına oranı 2,06 idi.
Eğitim durumuna göre ortalama maaşının nasıl değiştiğini endeks yöntemi de gayet açık gösteriyor. Buna göre 2006’da tüm eğitim seviyelerinin maaşları 100’e eşitleniyor.
2014 yılına kadar maaşlar birbirine oldukça yakın seyrediyor. Yani, hepsinde maaş artış oranları birbirine yakın.
2014-2018 yılları arasında ise yüksek öğretim mezunları daha aşağıda kalmaya başlıyor. 2018-2022 arasında ise üniversitelileri içeren yüksek öğretim mezunları diğer eğitim seviyelerinden iyice ayrılıyor. Çünkü üniversite mezunlarının aldığı maaş artışı çok daha düşük kalıyor.
2006-2022 yılları karşılaştırıldığında şu sonuç ortaya çıkıyor:
Bu dönemde ilkokul mezunu ve altı seviyesindekilerin ortalama maaşı yüzde 925; ilköğretim ve ortaokul mezunlarının ortalama maaşı yüzde 987; lise mezunlarının maaşı da yüzde 914 artıyor. Üniversite mezunlarının ortalama maaşı ise sadece yüzde 622 artış gösteriyor.
TÜİK’in tüm bu verileri Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) açıkladığı veriler ile genel anlamda örtüşüyor. DİSK-AR’a göre Türkiye’de asgari ücret işçiler için giderek ortalama ücret haline geldi.
Türkiye’de 10 işçiden 6’sı asgari ücretin yüzde 20 fazlasının altında çalışıyor. Bu oran 20 sene önce 10 kişide 4’tü.”
Daha yüksek ortalama kazanç ile üniversite eğitimi arasındaki ilişkiyi kabul etmek önemlidir. Yine de üniversite mezunlarının maaşları, yüksek öğrenimden gelen bilgi düzeyi nedeniyle genellikle diploması olmayanlardan daha yüksektir. Böyle de olacaktır.
Mevcut durumun konjonktürel olduğu ortadadır.
Üniversite diplomasının kişinin istihdam olanaklarını ve kazanç potansiyelini önemli ölçüde iyileştirdiğine dair kanıtlar çok büyüktür. Lisans diplomasına sahip kişilerin işsiz kalma olasılığı, yalnızca lise diplomasına sahip olan akranlarına göre yarı yarıya daha düşüktür.
Bu durum hiçbir diploması olmayan kişilerin tamamen beceriksiz olduğu anlamına gelmez; bu sadece bir üniversite mezununun daha nitelikli olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu anlamına gelir.
Tüm bunlardan üniversite olmadan başarılı olmanın imkansız olduğu anlamına da gelmez. Belirli uzmanlıklar, kişinin takip edebileceği çalışma alanına ve endüstriye bağlı olarak değişebilir.
Eğitimsiz bir toplumun daha ileriye gideceği gibi bir öngörü doğru değildir. Eğitimsel ilerlemeyi göz ardı ederek hiçbir yere varmak mümkün değildir.
YORUMLAR