MİSAFİR

Muhterem dostlar

Anadolu’da  bir tabir vardır. Misafir on nasiple gelir. Birini yer, dokuzunu haneye bırakır.

Anadolu’da  eve hane denir. Anadolu insanı misafirperverdir.

Misafirine en güzel yemekleri ikram eder,yemez yedirir.

Anadolu’nun birçok köyünde misafir odaları vardır. Yabancı birisi o köye gelirse atını, eşeğini odanın  altındaki ahıra bağlar, yukarıda yatar.

Genelde köylerde her mahallede bir misafir odası vardır. Mahalle halkı tarlasından işinden dönüşte  odaya gelir.

Her evden bir tabak yemek, hane halkı  tarafından getirilir.Topluca yemekler yenilir. Bazen de köy içine misafir aramaya çıkılır.

Velhasıl Türk milleti misafirperverdir. Bu uygulama birçok köyde halen devam etmektedir. Dünya da böyle bir adet herhalde yoktur.

Köyün birisinde etrafı yüksek duvarlarla çevrili büyük bir şatoda bir ağa yaşıyormuş.

Ağanın adamları gözetleme kulelerimden köyün giriş çıkışını kontrol eder. Köye gelen misafirleri  şatoya alır. Ertesi günü misafirleri dövdükten sonra şatonun duvarından  atarmış.

Bu zalim uygulama her tarafta yayılmış.

Artık o köye misafir gelmez olmuş.

Aradan yıllar geçmiş…

Yaşlı bir adam ana yoldan köye doğru geliyor

Ağanın adamları ağaya haber vermişler

Ağa da hemen gidin ihtiyarı buraya getirin demiş.

Adamlar gitmiş. Tabii bu arada köylüler de o tarafa gitmişler

Misafire, ‘Bu köye  gelen misafiri ağamız  ağırlar  bizimle  geleceksin’ deyince ihtiyar ‘Ağanız misafiri çok seviyorsa  kendisi  gelsin’ demiş.

Adamlar, ağaya ‘Ağa bu misafir diğerleri gibi değil, ağanız gelsin’ diyor.

Ağa da ‘Peki ben gideyim’  demiş, atına binmiş.

Hoş geldiniz. Haydi gidelim. İhtiyar, ‘At tan in, ben bineceğim’ der.

Ağa kabul etmiş, şatoya gelmişler. Ağa adamlarına ‘Misafirinizle ilgilenin’, ihtiyar da ‘Hayır her şeyi  her hizmeti sen yapacaksın.’

Ağa her şeyi kabul etmiş, sabaha kadar hizmette kusur etmemiş. Ağanın adamları kendi  aralarında ‘Sesi çıkmayan misafirleri işkence yapıp duvardan atıyorduk bu adam ağayı hizmetçi  gibi kullandı. Kesin derisini yüzer’ demişler.

Tabii köylüler de merakla kapının açılmasını bekliyorlar, kapılar açılmış. Misafir bir ata binmiş arkasında başka bir at. Ağa atı çekerek  ana yola gelmişler. Ağa intiharın elini öpmüş, uğurlamış.

Adamları ve köy halkı şaşkın. Ağa, köylülere  ve adamlarına ‘Arkadaşlar, bugüne kadar gelen misafirlerden hiç feyz almadım. Bu ihtiyar bana misafire hizmet etme aşkını ve zevkini tattırdı, onun için onu ödüllendirdim’ demiş.

Eveeeeet

Türk milleti iste böyle büyük bir millettir. Ekmeğini  ve sofrasını paylaşır. Her halde böyle bir millet dünyada  tekdir. Sağlıkla huzurla mutlulukla kalın.