Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Turk

NELER SAKLI SİZDE KİMBİLİR

 

 

Yağmurlu geçen bu günlerde insan neler yapıyor neler düşünüyor, özellikle orta yaş grubu içerisinde bir çok kişinin geçmiş yıllarına bir göz attığını hissediyorum.

Geçtiğimiz günlerde gezerken eskilerden kalmış, çok büyük değerlerimiz olan plakları ve pikabı görünce anılarıma geri döndüm.

70’li yılların ikinci yarısı ile 80’li yılların sonuna kadar müzik, sinema adına inanın her şeyin tadı bir başkaydı. 90’lı yıllardan sonra giderek bozulan sanat ve kültürüne sahip olmaya başladık.

Ağza alınmayacak sözlerle yapılan müzikler, gelenek ve göreneklerimizden uzaklaşmış filimler, argolaşmış konuşmalarla dolu tiyatrolar, ressamlara bakışları değişmiş insanlar.

Şair ve yazarlarımız bile gerçek boyutlardan çıkmış ısmarlama şiirleri, yazıları ile topluma zarar verdiler, hepimiz birlikte bunu gördük yaşadık.

Şimdiler de nerede bir eskilerden kalmış film, 45’likler, long playler, tablolar, fotoğraflar eşyalar görsem içim burkuluyor. O yılların hazzını şimdilerde hiç biri vermiyor. O yıllar çok ama çok güzelmiş huzur, mutluluk, varmış. Zamanı  geri  sarsak  eski kaset gibi,  plak gibi, ne güzel olurdu değil mi ?

Hep birlikte “Şimdi uzaklardasın” şarkısını söylesek, kaliteli,  seviyeli, saygılı dostlukları yeniden yaşatmak adına. Gençler bizden bir şey alırlar mı?

Ne dersiniz?

Bu güzel fotoğraflarda,  plaklarda kim bilir ne güzellikler yaşanmıştır.

60’lı yıllardan kalma güzel plaklara 70’li, 80’li yılları da katarsak harika bir harman ortaya çıkacağını düşünüyorum.

Gençliğe adım attığım yıllarda hobi olarak iki plak kayıt stüdyosunda çalışıp çok güzel anılar biriktirdim inanın. Bundan beş yıl öncesi Ankara’da çok değerli bir hanım efendi ile eskileri Kocatepe Cafe’de andık. Bir ara eski 45’likler,longplayler, ses kayıt cihazları ne durumda diye sordum.

Onları evinin bodrumunda sakladığını söyledi. O cihazlardaki, plaklardaki anılarım filim şeridi gibi gözümün önünden, gençliğim, arkadaşlarım, okul yıllarım, hayallerimiz, umutlarımız, sevgilerimiz geçti.

Ümit Besen’in Nikah Masası, Okul Yolunda, Ferdi Özbeğen’in Tadı Yok Sensiz Geçen Ne Baharın Ne Yazın, Zeki Müren’in Bir Demet Yasemen, Oscar Haris’in Alta Gracia’yası, Gloria Gaynor’ın I Will Survive’si, Berlin’den Take My Breathe Away… Daha niceleri olan bu güzelliklerin bir başka tadı vardı o plaklarda gözümden süzülen yaşları durduramıyorum, Ah ulan Nalan ah!

Yok, yazmayacağım çünkü o güzellikler yok artık. Birazda siz düşünün sizler de ne var bana yazın…

Saygılarımla…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER