Rahmetli Vehbi Koç’u, çoğumuz hatırlar. Tutumluluğuyla bütün insanlarımıza örnek olurdu.
Evi çok büyük değildi.
Ancak yaşayacak, ihtiyaca cevap verecek kadardı. Lüzumsuz akan bir musluğu, yerinden kalkar kapatır, su israfını önlerdi.
Odanın ve salonun birinde yanan bir lambayı söndürür, tekrarlandığında, tekrar lambayı söndürür. Yani israftan kaçınmak için üşünmezdi.
Bazı otomobillerin ana bayisi olduğu halde yabancı, lüks ve masraflı arabalara değil, yerli otomobillere biner, şatafat ve gösterişi sevmezdi.
Bir kağıdı, arkalı önlü kullanır, kağıt israfından kaçınırdı.
Çocukluğu Ankara’da, babasının bakkal dükkanında geçti.
Yabancıların nasıl bu kadar zengin, Müslümanların niye böyle fakir kaldıklarını incelediğinde, meselenin özünde dürüstlük ve çalışkanlığın yattığını tespit etmişti.
Gençlik yıllarında, Büyük Millet Meclisi’nin açılışını gördü.
Bu ilk mecliste divan katipliği yaptı. Buradaki işleyişe yardımları dokundu.
İstanbul ve Anadolu’nun işgalini yaşadı. İşleri büyüttüğünde, İstanbul’a özel izinle gidip gelmeyi, yurt dışından mal getirmeyi, ilk petrol-benzin, mazot bayiliğini alarak geliştirdi.
Yabancı kökenli insanları, dış alım ve satımlarda değerlendirdi.
Dürüst ve sabırlıydı.
Her şeyden önce akıllıydı.
Cumhuriyetin ilk müteahhitlerinden oldu.
Ankara’daki Numune Hastanesi’nin inşaatını üstlendi.
Bina bitmiş ancak kiremit bulamamıştı. İtalya- Marsilya’dan gemilerle kiremit getirdi. Bu nedenle ülkemizde halen daha kiremitin adı Marsilya’dır.
Numune Hastanesi’nin kiremitlerini, eski binalardan topladıklarıyla kapatmıştı.
Daha sonra Ankara’nın imarında emeği geçti. Ülkenin sanayileşmesinde, ihracat ve ithalatında önce geldi.
Menderes’in kefaletiyle, Amerika’dan Ford bayiliğini aldı.
M. Kemal Atatürk’le yakından çalıştığı için tam bir Atatürk hayranıydı.
Vefat edip gömüldüğünden bir süre sonra mezarından kaçırıldı. Sonra cesedi bulundu mezarına geri konabildi.
Bu büyük bir saygısızlıktı.
Dünyada yılın işadamı seçildi.
Sıkıntılı zamanlarda devlete bile kefil olduğu söylenen bu ANGARA’LIYI rahmet ve minnetle anıyorum.
YORUMLAR