Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Saka

Yaşlı insanlar ve spora katılım

Nüfusun yaşlanması, dünyanın tüm bölgelerini etkilemeye devam edecek küresel bir olgudur. Özellikle, Avrupa’nın demografik yapısının hızla ve önemli ölçüde yaşlanacağı tahmin edilmektedir (Dünya sağlık Örgütü, 2019 ). Böyle bir bağlamda, yaşlı yetişkinler arasında fiziksel ve zihinsel sağlığı mümkün olduğu kadar uzun süre korumak, uzun vadeli sağlık ve sosyal bakımın sağlanmasını ve finansmanını azaltmak için girişimler arayan politika yapıcılar için bir zorluk haline gelmiştir.

Olumlu bir yaşlanma bakış açısıyla spor katılımı, yaşlı insanların sosyal ve psikolojik sağlığını korumak ve geliştirmek için etkili bir strateji olarak kabul edilmiştir.

Bu anlamda spora katılım, başarılı yaşlanma için kilit bir faktör olan sosyal ilişkilerin sürdürülmesine katkıda bulunabilir. Gerçekten de, bir tür boş zaman fiziksel aktivitesi olarak spora katılım, yaşlanma araştırma alanındaki bilim adamlarının artan ilgisini çekmektedir.

Yaşlı yetişkinler için sosyal ilişkilerin değeri, sosyoloji ve gerontolojide yaşlanma üzerine yapılan akademik araştırmalarda kapsamlı bir şekilde vurgulanmıştır. Sosyal çözülme teorisi, yaşlı yetişkinlerin izolasyonunun, sosyal rollerin kademeli ve geri döndürülemez bir şekilde terk edilmesinden, rol setlerinin daralmasından ve mevcut sosyal bağların zayıflamasından kaynaklandığını savunur.

Bu nedenle, yaşlanmaya sıklıkla azalan sosyal etkileşimler eşlik eder. Örneğin, yaşlı yetişkinlerin yalnız yaşama olasılığı daha yüksektir ve sosyal izolasyon onlar için özellikle zararlı olabilir.

Ayrıca, izolasyon yaşayan yaşlı yetişkinler, tüm nedenlere bağlı ölüm, artan hastalık, depresyon ve bilişsel gerileme için daha yüksek risk altındadır.

Bununla birlikte, olumlu bir yaşlanma görüşü, bireylerin aktif kalarak ve sosyal etkileşimlerde bulunmaya devam ederek başarılı bir şekilde yaşlanabileceğini kabul eder. Bu doğrultuda aktivite teorisi, örgütsel faaliyetlere ve sosyal ilişkilere katılımın yaşlı insanlarda refahı desteklediğini öngörmektedir.

Bu bakış açısıyla, sadece yalnızlık, kopukluk ve düşüşe odaklanmak yerine, sonraki yaşamı bir zevk, büyüme, yaratıcılık, bağımsızlık ve gelişme dönemi olarak teşvik etmeye yönelik birçok çalışma yapılmıştır.

Spora katılım ile bireysel sosyal ağların genişlemesi ve kalitesi arasındaki ilişkiyi ele almak için sosyal sermaye kavramı, sosyal ağların bireyler için duygusal, duygusal ve araçsal kaynakların kaynağı olarak oynadığı rolü incelemek için uygun bir çerçeve sağlar.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER