POLİTİKA, ÇOK YÜZLÜLÜK MÜ?

‘Galat-ı meşhur, lügat-i fasihten evladır.’

Yani.

Bir şeyin yanlış olarak bilinen yaygın anlamı, bilinmeyen doğrusundan daha önde gelir.

Politika kelimesinin ‘çokyüzlü’ anlamında geldiğine dair görüş, düşünüş, inanışlar bu cümlendendir. Kamuoyunda oldukça yaygındır ve haklı nedenleri de pek fazladır.

Toplumda politikacıların yalan söyleme marjının genişliği normal vatandaşınkinden katbekat daha fazla olduğu, ‘iki yüzlü’ ya da ‘çok yüzlü’ davranabildikleri algısı oldukça güçlüdür.

Durumun tespitinde böyle nedenler silsilesi olsa da ‘politika’ teriminin ‘çokyüzlü’ iddiası doğru değildir. Politikanın kökü olan ‘Polis’, şehirle ilgili demektir.

***

Öyle veya böyle ne fark eder, ‘Galat-ı meşhur’ diye bir şey var.

Bu görüşü destekleyen toplumsal inanışın kaynağı da yine politika yapanların söz ve eylemleridir.

Konjonktürel rüzgarla oturdukları koltuklarında asla bir lider olamayıp genel başkanlık yapanlar yıllarca ‘politika’ yaptıklarını sanıp, milleti uyutmadılar mı?

Bir yılda bir genel seçim, iki cumhurbaşkanlığı seçimi ve son olarak genel başkanlık koltuğunu kaybetmiş şahıs, şimdi kalkmış, son sıkım bir kurşun ile tekrar kendisini öne doğru iteleyerek, liderlik taslıyor:

– “Eğer yeniden genel başkan adayı gösterirlerse o zaman en cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz.”

Bunlar için çok yüzlü denmeyecek de ne denecek?

Yıllardır ‘Hizipçi’ diye etmediklerini bırakmadıkları rahmetli Deniz Baykal’dan daha ne grant master hizip ehli olanlar varmış, gördük…

Yıllarca sayısız seçim kaybettirdiği partisi, yönetim değiştiği için yıllar yıllar sonra ilk defa birinci parti olmuş, çok büyük bir hava yakalanmış, partisindeki değişim talebinin birdenbire ortaya çıktığını zannedecek kadar halktan, milletten, uzak olarak, “en cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz” diyor.

Söyledikleri hırs ve boş laftan ibaret Kılıçdaroğlu, şirazesi iyice kaymış laflar ederek, ne yapmak istiyor olabilir?

Ya kibirden böyle konuşuyor, ya da elde edilen başarıdan hoşnut değil..

***

Giderek, kovulduktan sonraki eski bir belediye başkanına mı dönüşüyor desem..

Kardeşi Celal Kılıçdaroğlu çok haklıymış mı desem..

Birçok emekli evinde otururken, bir emekli bürokrat olarak eriştiği makamı yeniden elde etmeye mi çalışıyor desem…
Ne desem bilmiyorum..

En iyisi ben Yılmaz Özdil çok haklıymış diyeyim…