Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mahmut Emin Birliktir

BU COĞRAFYADA TESADÜFE YER YOK

“Görülmeden gör, vurulmadan vur” (TMT)

***

Değerli dostlar coğrafyamız her an yeni gelişmelere gebe iken aşağıda ki değerlendirilmeleri birlikte tefekkür edelim… keyifli okumalar…

Lübnan Başbakanının Önce Allah’a.. Sonra Türkiye’ye güveniyoruz cümlesinin anlamı…

15 Temmuz da Sabetaycı Kripto Fethullah Gülen’in yıllarca devletin içine sızdırdığı militanlarıyla bizi al aşağı etmek istediler..

Akdeniz’de batılı devletlerin gemiler dolusu tam teçhizatlı 50.000 den fala askeri..

Savaş gemileri..

Büyük muhtemel Yunanlıların da bu işin bir tarafında ve haberdar olduklarını da var sayıyorum..

Suriye sınırında tam techizat bekleyen 53.000 YPG militanı Türkiye’nin düşmesini Erdoğan’ın al aşağı edilmesini beklediler..

İstanbul’da Özgür Özel’in itiraf ettiği gibi, darbeyi Fetöcüler planlasa da Natocular ile beraber başlattılar.  Sonradan rüzgarı farkedip fetöcüleri sattılar o ayrı mesele..

Başka türlüsüne şahsen ben inanmıyorum.

İtiraf itiraftır..

O gece bir Abd tv kanalında yorum yapan Fetöcülere yakın bir ABD’li eski bürokrat “Bekleyip göreceğiz, bu gece Fetöcüler başarılı olursa ilerde genç subaylar onlara darbe yapabilir” diye sıcak sıcak yumurtluyordu..

Eğer başarılı olsalardı Memleket Suriye’den beter olacaktı.

Aşağıdan YPG Güney doğuya girecek.

İngilizler Akdeniz’den girecek viran olan memleket dış müdahaleye açık olacağından ipini koparan memlekete çökecek şimdi şu an olaylara ıslık çalıp

Türkü söyleyenler başını iki elinin arasına alıp ağlarken kendisine memleket arıyor olacaktı..

Ama başaramadılar..

İzin vermedik..

Kimlerin perde arkasından izlediğini,

Kimlerin Market ve bankamatik kuyruğunda beklediğini,

Kimlerin nasıl havalimanından tankların arasından güvenli evlere geçip keyif yaptığını gördük..

Kimlerin siyasi ayağı olduğunu..

Nasıl dansöz gibi kıvırdığına şahit olduk..

Her şeyin bir anlamı vardı..Bu anlamları unutmayın size lazım olacak..

Ordu dağıldı operasyon yapamazlar artık kuzey Suriye’de istediğimiz gibi at koşturabiliriz dedikleri an..

İçerdeki hainleri temizleyen ordumuz ile sınır ötesi harekatları başarı ile gerçekleştirdi..

Pert oldular..

Oyunlarını bozduğumuz için değişik şekillerde geldiler..

Ekonomi..

Ambargolar..

Siyasi buhranlar fırtınalar yaşattılar..

Bunu hazmedemeyen CHP’liler ısrarla, “Türkiye yanlış yaptı, bizim Suriye’de ne işimiz var?” deyip durdu.

Kılıçdaroğlu Afrin’e girersiniz ama çıkamazsınız orası size Vietnam olur diyordu..

“Şimdi her zurnayı ardından bir üfleyen vardır lafını daha iyi anlıyorum”

Sesi çok çıkan her zurnanın bir sahibi vardır..

Kaldı ki..

2011 yılı iç karışıklıktan sonra bu bakış açısına en iyi cevabı hem de uzun yıllar CHP Genel Başkanlığı yapan rahmetli Deniz Baykal vermişti.

“Halep bir Sünni İslam kentidir” diyen Baykal şunları söylüyordu: “Şimdi bu kenti Rusya’nın himayesine Esad’ın güçlerine yani Şii ve Nusayri güçlerine teslim etmeye yönelik bir politikayı çok ciddi sorgulamak lazım.

Bunlar böyle kendi haline bırakılacak konular değil. Çok ciddi konular. Niye göç ediyor bu insanlar?

Görüyorlar sonunda bir katliam var. Tarihi kimliği değiştiren bir süreç hepimizin gözü önünde yaşanırken buna karışmayın, seyredin yaklaşımı çok anlamlı gelmiyor bana…”

Her seçimde PKK’nın uzantısı Hdp gibi Dem gibi partilerle işbirliği yapan Chp’nin hem önceki Genel başkanın Kılıçdaroğlu hemde son Genel Başkanı Özgür Özel  “Suriye’de ne işimiz var, karışmayın, seyredin” yaklaşımına sahip ki bugüne kadar Suriye meselesini sorgulama gereği duymadı.

İkisinin de böylesi işine geliyordu. Muhtemelen bir hesapları vardı. Ama gerçeğin mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır..

 

Çünkü seçimlerdeki ittifakı Dem Suriye topraklarını işgal eden akrabası Ypg’yi korumak zorundaydı. Aksi halde Chp tek başına bir halt edecek durumda değil di..

Gerçek bu muydu?

Belki..

22 Ekim 2024 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli, PKK lideri Öcalan’a çağrıda bulunarak

“Şayet tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM’de DEM Parti toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” dedi.

Deprem etkisi yarattı bu çıkış..

Bu çağrı Chp de dahil hepsinin çanına ot tıkayıp argümanlarını ellerinden çekip aldı..

Anında Reaksiyon..

Tusaş saldırısı gerçekleşti..

Pkk saldırıyı üstlense de, arkasındaki güç İsrail istihbarat örgütü Mossad’dı..

Mesaj veriyorlardı..

Muhaliflerin yeniden Halep’i alması Suriye’yi ve bölgeyi nasıl etkileyecek, ABD sadece izleyecek mi ve en önemlisi de yeni bir “göç” dalgasıyla karşılaşmamak için Türkiye ne yapacaktı..

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Halep’te yaşanan çatışmalara Türkiye’nin müdahil olmadığını belirtiyor ve şöyle diyordu:

“Tedbirler alınıyor. Yeni bir göç dalgasını tetikleyecek hiçbir aksiyona girişmeyiz.”

Doğrusu Halep’te göç kadar şaşırtıcı ve riskli bir durum daha vardı. Rejim yanlıları Halep’ten çekilirken muhaliflerin karşısına PKK-YPG unsurları çıkıyordu.

O an oğlum siz yürek mi yediniz bu cüreti nereden buldunuz demiştim..

İşte bu cüreti nereden buldukları belli oldu bunu aklımızda turunuz..

Halep’in düştüğünü duyan Özel’in dış politika sorumlusu “Esad görüşmeyi kabul etmedi diye Haleb’i fethetmek mi gerekiyordu” diye ağlıyordu..

O gün geldi çattı..

Beşar Esad tası tarağı toplayıp Rus uçaklarıyla Suriye hava sahasını terkederken Özgür Özel “Ben Esat ile görüşür anlaşırım” diyordu..

Ve Suriye rejimi düştü..

Muhtemelen Çanakkale’de İngilizler kaybetti diye ağlayanlar gibi Chp içinde Suriye rejiminin düşmesine ağlayanlar olmuştur..

Ağlamamışlar ise bile bu duruma hiç mutlu olmamışlar ki..

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel Esat “Suriye’de Erdoğan Kazanmadı; İsrail, ABD Kazandı” demiştir..

Bu lafların da bir anlamı var anlayacaksınız sonunda..

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ “HTŞ’nin saldırısı eğer AKP’nin bilgisi dışındaysa burnunuzun dibinde neyin olduğunu bilmiyorsunuz demektir.

Saldırısı bilginiz dahilindeyse Amerika ve İsrail ile ortak operasyon yapıyorsunuz demektir.

Demek Netanyahu ile aranız o kadar bozuk değilmiş.

Saray rejimi ülkemizin öyle bir jeopolitik tuzağa düşmesine yol açmıştır ki Cumhuriyet tarihimizin ortaya yaşamsal kriz çıkartacak kadar ağır bir hatası olmuştur.

Önümüzdeki dönemde ülkemiz, Erdoğan’ın Suriye’de yaptıklarının bedelini ne yazık ki ödeyecektir.” demiştir..

Bu şempanzeye niye niye Mossad ajanı dendiğini de anlayacaksınız..

Geçelim..

Türkiye muhalefetinin büyük bir çoğunluğu Türkiye’nin Suriyeli Muhaliflerin desteklemesinden dolayı muhaliflerin kazandığı zaferi hazmedemedi…

Sizlere tek tek kim me söyledi diye ayrı ayrı yazamıyorum. Aklınıza geleni üzerine koyup aklınızda tutun..

Çünkü lazım olacak..

En son Nusayrilerin kalkışması,

Kalkışmanın bastırılması,

Türkiye’de muhalefetten ve Sosyal medyadan kimler ne dedi..

Hangi eylemlerde bulundular..

Kimler sahte Nusayri şeyhi çıktı..

Kimler İsrail’i Nusayrileri koruması için yardım istedi..

Aklınızda tutun..

Emevi camisinde Namaz kılma olayına kimler ne demişti..

Kimler dalga geçmişti..

Kimler belediye başkanı olduğu İstanbul’a bir çivi çakmadan Suriye’nin yeniden inşaa edilmesinde rol almaya hazırım dedi..

Aklınıza gelenleri aklınızda tutun çünkü..

Bu yazıdan sonra sizinle bir makale paylaşacağım..

Yazdıklarım ile aklınızda tutun dediğim olayları paylaşacağım makalenin içinde boş alanları doldurmanızı ..

Kimlerin bu başarıyı tiye alıp dalga geçmesini..

Hazımsızlıkları..

Düşmanlıklarını ihanetlerini anlamanıza yardımcı olacak..

Devletimizin gücünü görecek..

Nasıl bir cendereden geçildiğine şahit olacak..

Vatanımızın Milletimizin..

Devletimizi yönetenler sayesinde nasıl bir tehlikeyi teğet geçtiğini anlamanıza yardımcı olacaktır..

Yazıyı hazırladığım şu saatlerde Büyükşehirlerin sokaklarında yüzü kar maskeli, gaz maskeli istihbarat servislerinin fonlandığı kim olduklarını bilmediğimiz tiplerin halkı devlete, devletin polisine mukavemet etmesi için kışkırtmaya çalıştığı bu günlerde..

Sizlere bu olayların neden çıkarıldığını..

Kim için yapıldığını..

Kimlerin neden önce Nusayriler ardından Ekrem İmamoğlu için suçlu olduğunu bile bile ortamı germek istediğine ışık tutacaktır..

Aslında aynı Gezi olaylarında meselenin ağaç olmadığı gibi bu günde de meselenin Ekrem İmamoğlu olmadığını ve gerçek niyetlerini açık ettiklerini anlayacaksınız..

Sağlıcakla kalın… Allah’a emanet olun…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER