ŞAHESERLER

Ben bir kadınım. Duygularımla, hissiyatlarımla, yaşantılarımla, kariyerimle, istediklerimle ve istemediklerimle bir kadınım. Toplumumuzda kadınlara yönelik şiddet yıllardır devam etmekte. Peki neden? Din gereği olması gerekenler icra ediliyormuş gibi izah edilse de aslında tamamen yozlaşmış bir zihnin dini de kendi çıkarları doğrultusunda uygulandığının kanaatindeyim. Ki kadın hakları konusunda dinden örnek verecek olursakta Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) hadisi şerifinden. “Ey insanlar kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim.” gibi birçok örnek hadisler verilebilir. Ondan dolayı dini kötüye çeken bu gibi yozlaşmış zihniyetlerin, çıkarları doğrultusunda kullandığı, aşamadıkları, kısıtlamadan ibaret, hiçbir vasfı bulunmayan, sadece kendi zevkleri ve de çıkarları doğrultusunda kullanan şahısların olması da yargılanacak ayrı bir konu durumunda.
Kendi hayatlarımızı bile düzeltememişken kadınlarımızın hayatına neden, ne için engel olunuyor? Öncelikle eğitimden başlanıyor aman açık giyinmesin gezmesin, gülmesin ve daha nicesi. Peki bu kadın ne yapsın? Çalışan kadın aman ne pis kadın, daha çocuklarına bakamıyor gibi eleştirilere maruz kalıp çalışmayınca cahil ve sadece çocuk dünyaya getirmesi gerektiği ve yalnızca evle ilgilenmesi gerektiği düşünülür. Düşünsenize hep birilerine yaranma gereği duyup hayatınızı korkarak geçirdiğinizi ve üstelik bide şiddet olduğunu. İstediğiniz şeyleri yapabilecek güce sahipken başkalarının engel olmasıyla hayatınızı yönlendirdiğinizi düşünün. Kadınlarımız okutulmalı, istediklerinde özgür bırakılmalı, onlara kıyılmamalı. Unutmayalım her birimiz birer kadından dünyaya gelmekteyiz. Eğer bir şeyler düzeltilmeliyse onlar sizlerin zihniyetidir ve eğer kız çocuklarının korunmasını da istiyorsanız erkek çocuklarınızı düzgün yetiştirmeniz yeterlidir. Böylelikle kendi kızlarınız da olmasa başka ailelerin kızlarını korumuş olursunuz.
Cemal Süreya’ nın dizelerinden bir kadını anlatmak isteyecek olursam da şunları paylaşmak isterim
Bir kadını ortadan ikiye böl…
Yarısı annedir,
Yarısı çocuk,
Yarısı sevgili
Yarısı aşk…
Ve de kendi sözlerimle bitirmek isterim ki kadınların bu kadar çok duygusal yanlarının bir arada bulunup bütünlük içerisinde şaheser olması saygı duyulması ve boyun eğilmesi gerekir.
Dünyanın şaheserlerine ithafen…