Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Polat Yılmaz

SANDALYE

Sayıları ‘tenekeyle ürküt değnekle say’ mertebesine ulaşmadan önce, bazen parti programlarını okumak iyi gelirdi.

Hemen hepsi birlik, beraberlik soslu ortak vurgulu metinlerle dolup taşardı.

Gerçi süslü cümlelerle daha öteye götürenleri de vardı ama konumuz dışı..

Bundan mülhem…

Bir yeri yönetenlerin de dillerindeki ortak pelesenktir birlik ve beraberlik.

Aslında yöre halkının da beklentisi böyledir..

Seçimlerden önce konuşmaları hatırlayın isterseniz.

Ancak..

Şu da tekerrür eden bir gerçekliktir: Seçim biter, bu çerçeveden uzaklaşılır, işin içine başka şeyler girer, birlik beraberlik söylemleri lafta kalır, sık sık krizler ortaya çıkar…

Tıpkı…

Büyük Taarruz’un 102’nci yıl dönümü törenlerini birlik ve beraberlik içinde kutlamak amacıyla çıkılan1874 rakımlı Kocatepe’de yaşanan plastik sandalye krizi gibi..

Sandalye ve konumu önemlidir.

Hatırlar mısınız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kabulünde konulan boş sandalyeyi ne kadar tartışmıştık?

Daha eskilerde ise İsrail’de Türk büyükelçisinin alçak sandalyeye oturtulmasını da mı unuttunuz?

***

Birçok dilde kriz ve fırsat neredeyse eş zamanlı kullanılacak kadar iç içe girmiş iki kelime..

Türkçede de öyle olmalı ki demek…

Bu olayda da herkes plastikten bir şeyler çıkarmanın peşine düşmedi değil.

Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal’a neden bildiğiniz tırışka bir plastik sandalyenin ayrıldığını sorgulamayanlar, “Köksal sandalye krizi yarattı” demeyi seçerken, bazıları bu görüşe ortak oldu, bazıları karşı çıktı.

Moda deyimiyle X’te trend topic (en çok okunanlar) oldu, deyim yerindeyse ortalık yıkıldı.

Yine yeniden tam bir kriz yaratmayı başardık..

Ve şunu gördük: Müthiş bir kriz çıkartma potansiyelimiz var…

***

Şunu net olarak belirtmeliyiz… Protokole tek tip siyah koltuk hazırlanırken, Afyon’un Belediye Başkanına plastikten bahçe sandalyesi verilmesi şık olmadı, olmamıştır.

Kasıt vardır demiyorum, dikkat eksikliği olabilir. Ancak bu durumun kendiliğinde ortaya koyduğu mesajları elbette vardır.

Zaten.

Bu mesajı almak istemeyen, kurt politikacı Başkan Köksal, gerekli ve yerinde tepkisini ortaya koymuştur.

Afyon halkını temsilen orada bulunan Belediye Başkanına ayrım yapılmasını “Köksal, Valilik personeliyle tartıştı” yaklaşımıyla yansıtmak, gerçeklikten uzak, manipülatif duruşa yakındır.

Ya da ileri sürüldüğü şekliyle “Kocatepe protokolü düzenleme görevi TBMM Başkanlığı görevlilerinin sorumluluğundaydı” yaklaşımı da olayı vuzuha erdirmeye muktedir değildir.

***

Dünkü yazımda,‘ayrılığın’ egemen olduğu Şuhut’taki törenlerin bundaki sonraki süreçte birlik beraberlik içinde yapılmasına vurgu yaparken, bir gün sonra 26 Ağustos’ta Büyük Taarruz’un 102’nci yılında çıkan sandalye krizinin bunun pek de mümkün olmadığına işaret ediyor gibiydi.

Zafer Müzesi’nin açılışına Başkan Köksal’ın sonradan dahil olduğunu ileri süren haberlere de mutlaka rastlamışsınızdır.

***

Neyse..

Artık büyükşehir statünde olan Afyon’un gerçekten birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır.

Büyüyen Afyon’un iyi yönetilmeye, büyürken artan sorunlarının ortak akıl, birlik ver beraberlik içerisinde çözülmesine ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.

Afyon’un ‘plastikten’ krizlere ihtiyacı yoktur.

Herkesin yerini unutmasa bile baltalarını gömmesine ihtiyaç vardır.

Krizin karşılığının ‘buhran’, buhranın karşılığının depresyon olduğu da unutulmamalıdır.

Afyon’da bir süredir yaşananların seçim sonu mevsimsel depresyon olarak geçip gitmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Biliyoruz ki depresyonun çok çeşitleri vardır.

Yazının sonu: Afyon’u depresyona sokmayalım!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER