Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet DİKYAMAÇ

YOL BENİM

Muhterem dostlar.

Trafik de araba kullanmak kadar, hoşgörülü hareket etmek bir kural olmalıdır.

Maalesef bizde öyle olmuyor.

Sürücü koltuğuna oturan kişi kendisinin çok usta olduğunu, bileğinin çok kuvvetli olduğunu hatta kendisinden başkasının beceriksiz falan olduğunu düşünür.

Yol hakkının hatta yolun kendisine ait olduğuna kanaat getirir.

Koltuğa oturduktan sonra kişiliği ve kimliği, makamı ne olursa olsun, başka bir kimliğe bürünür.

Yıllarca bakanlık yapmış, müftülük, milletvekilliği, bürokrat olmuş, eğitimci gibi birçok meslek gruplarında en üst yönetimlerde bulunmuş insanlarla yolculuk yaptım.

Emniyet kemerini takıp yola çıktığında, hoşgörüyü kaybediyor.

Başka bir insan oluyor ve başlıyor küfürlere. Anlayacağınız bambaşka bir kimliğe bürünüyor.

Halbuki, trafik sabır ve hoşgörü ile daha hoş olur.

Ama öyle olmuyor. En küçük bir olayda kavgalar başlıyor. Bazen de ölümle son buluyor.

Yani trafikte hiç hoşgörülü değiliz, saygılı değiliz.

Bir gün.

Antalya’dan Afyon’a geliyorum.

Antalya otogar kavşağında arkamda büyük bir Suv araç, bana devamlı selektör yapıp korna çalıyor. Yol istiyor ama trafik sıkışık, kaçacak yol yok.

Sanayi kavşağında kırmızı ışık yandı.

Adam camı açtı…

Anladım ki bana küfürler hakaretler yağdıracak. Ben ona fırsat vermeden, “Selamünaleyküm” dedim. Adam durakladı..

“Hayırlı günler. Nasılsınız, sizin sevdiğiniz sizi sevenleriniz var mı” diye söyleyince, adam “Benzinlikte görüşelim” deyip adeta uçup gitti.

Korkuteli kavşağındaki benzinliğe geldim. Baktım ki beni bekliyor.1.80 falan boyunda, pehlivan gibi. Bana bir tokat atsa, karşıya uçurur.

Gülerek elimi uzattım. Selam verdimo da güldü. Lokanta ya oturduk. Bana pide söyledi.

Bana, “Ağabey bana öyle bir ders verdin ki, onlarca üniversite bitirsem böyle bir ders alamazdım.

Sağ ol” deyip, birine telefon etti.

Karşısındaki eşiymiş. Adeta yalvarıyor. Defalarca yemin ediyor. Özür diliyor.

O arada eşi beni istemiş.

Kadın, “Ağabey ben bu insanla 20 yıldır evliyim. İki çocuğumuz var ama bunun süratli araba kullanması nedeniyle arabasına ne kendim nede çocuklarımı bindirmiyorum. Yuvamız yıkılmak üzere.Sen ne dedin de bu adam, bundan sonra asla hızlı kullanmayacağım diye yeminler etti. Seni Antalya’da ofisimize bekliyorum. Sağol” deyip telefona eşini istedi.

Adam defalarca yemin edip telefonu kapattı.

Bunlar karı koca mimarmış,Işıklar Caddesinde büroları varmış. Halen görüşürüz.

Çocukları ve eşi de mutlular.

Hep bana teşekkür ederler.

Anlatmak istediğim…

Trafikte ufak tefek kazalarda olabilir. Bir selam, bir geçmiş olsun deyip, güler yüzle yaklaşmak büyük olayları önler.

Cümlemize kazasız belasız huzurlu ve hoş görülü ve mutlu yolculuklar

Sağlıklı günler diliyorum.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. İyi bir şoför iyi bir gözlemcidir iyi bir şoför 4 aracı aynı anda kulanandır arkasından geleni karşı dan geleni önünde den gideni,ve çok büyük sabır gerektirir yollar kimsenin babasının yolu değil, küçük bir SAYGI ve ANLAYIŞ yeterli olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER