Ülkesine kitlesel göçü azaltma vaadi sayesinde sandıktan ilk sırada çıkan İtalya’nın Kardeşleri Partisi lideri ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, aşırı sağcı partisinin bir yıl önce kazandığı seçim zaferinin ardından düzensiz göçü kontrolde umdukları noktaya ulaşamadıklarını kabul etti.
İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Kuzey Afrika’dan teknelerle gelen göçmen sayısının 2022’de 70 binden bu yıl 130 bine yükseldiği İtalya’da, vaadini yerine getiremediği görülen Meloni, “Bu kadar çok çalışmışken göç konusunda şu andakinden daha iyi noktada olmayı umduğumuz çok açık. Sonuçlar beklentilerimizin altında. Bu kesinlikle çok karmaşık sorunun eminim ki temeline ineceğiz” dedi.
KÜRESEL GÖÇÜN ŞEKİLLENDİRİCİ ETKİSİ
Tarihteki küresel göçlerin birçok örneği vardır ve bu göçler farklı nedenlerle gerçekleşmiştir. İşte tarihteki önemli küresel göçlerden bazıları:
Büyük Göçler (Migration Period): M.S. 4. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar süren Büyük Göçler dönemi, Avrupa’da farklı kavimlerin göç ettiği bir dönemi ifade eder. Hunlar, Gotlar, Vandallar, ve diğer kavimler, siyasi karışıklıklar, iklim değişiklikleri ve baskınlar gibi nedenlerle Avrupa’nın farklı bölgelerine göç etti.
İskandinav Kavimlerinin Göçleri: Vikingler olarak bilinen İskandinav kavimleri, 8. ve 11. yüzyıllar arasında Atlantik Okyanusu’nu geçerek İngiltere, İrlanda, İzlanda, Grönland ve hatta Kuzey Amerika’ya göç etti. Bu göçler ticaret, fetih ve keşif amaçlarıyla gerçekleştirildi.
Köle Ticareti: 15. yüzyilden 19. yüzyıla kadar olan dönemde, Avrupalılar ve diğer uluslar, özellikle Afrika’dan köleleri Amerika’ya, Karayipler’e ve diğer bölgelere zorla göç ettirdi. Bu köle ticareti, milyonlarca insanın zorla yer değiştirmesine neden oldu.
Büyük İskan (Great Migration): 20. yüzyılın başlarında, Amerika Birleşik Devletleri’nde Güney’den Kuzey’e büyük bir siyah nüfus göçü yaşandı. Bu göç, 1916’dan 1970’lere kadar sürdü ve ekonomik fırsatlar, iş imkanları ve ırkçılığın azaltılması gibi nedenlerle gerçekleşti.
- Dünya Savaşı Sonrası Göçler: II. Dünya Savaşı sonrasında, milyonlarca insan savaşın yıkımından kaçarak evlerini terk etti. Bu göçler, özellikle Avrupa’da büyük nüfus değişikliklerine neden oldu ve savaş sonrası dönemin sınırlarının yeniden çizilmesine katkı sağladı.
Suriyeli Sığınmacı Krizi: 2010’ların sonlarına doğru, Suriye’deki iç savaşın etkisiyle, milyonlarca Suriyeli mülteci komşu ülkelere (Türkiye, Lübnan, Ürdün) ve Avrupa’ya sığındı. Bu, günümüzde hala devam eden büyük bir küresel göç olayıdır.
Bu örnekler, tarihteki küresel göçlerin sadece birkaçını temsil ediyor.
KÜRESEL GÖÇÜN ETKİLERİ NELERDİR?
Göçler, ekonomik, siyasi, çevresel, kültürel ve diğer birçok faktörün etkisi altında gerçekleşebilir ve insanlık tarihindeki bu olaylar, dünya coğrafyasını ve toplumlarını şekillendirmiştir.
Küresel göç, dünya genelinde insanların bir ülkeden diğerine yerleşmesi veya geçici olarak yaşaması anlamına gelir. Bu sürecin çeşitli etkileri hem olumlu hem de olumsuz olarak değerlendirilebilir. İşte küresel göçün etkileri hakkında bazı zararlar ve faydalar:
FAYDALARI
Ekonomik Katkılar: Göçmenler, genellikle daha iyi iş fırsatları aramak için gittikleri ülkede ekonomik olarak katkıda bulunurlar. Yeni işler yaratılabilir, işgücü piyasası çeşitlenebilir ve ekonomik büyüme sağlayabilirler.
İnovasyon ve Çeşitlilik: Göç, kültürel ve entelektüel çeşitliliği artırabilir. Farklı kültürlerden gelen insanlar, inovasyonu teşvik edebilir ve yeni fikirlerin oluşmasına yardımcı olabilir.
Yaşlanan Nüfusu Dengeleme: Bazı ülkeler, yaşlanan nüfuslarına karşı bir çözüm olarak göçmenleri çekebilirler. Bu, sosyal hizmetlerin sürdürülebilirliğini artırabilir.
Bilgi Transferi: Göçmenler, bilgi ve becerilerini yeni ülkelerine taşıyabilirler. Bu, teknoloji transferini ve işgücü becerilerinin gelişimini destekleyebilir.
Kültürel Değişim: Göç, kültürel alışverişi teşvik edebilir ve yeni mutfaklar, sanatlar ve geleneklerin yayılmasına katkıda bulunabilir.
ZARARLARI
Sosyal Uyum Sorunları: Göç, bazen sosyal uyum sorunlarına yol açabilir. Farklı kültürlerden gelen insanların entegrasyonu zor olabilir ve bu, toplumsal gerilimlere neden olabilir.
İşgücü Rekabeti: Göçmenler, yerli nüfusla işgücü rekabetine girebilirler. Bu, bazı durumlarda yerli işsizliğini artırabilir.
Yabancı Düşmanlığı ve Irkçılık: Göç, bazı ülkelerde yabancı düşmanlığını ve ırkçılığı tetikleyebilir. Bu, toplumsal çatışmalara ve ayrımcılığa yol açabilir.
Sosyal Hizmetlerin Baskısı: Yoğun göç, bazı ülkelerde sosyal hizmetleri aşırı baskı altına alabilir. Sağlık hizmetleri, eğitim ve konut gibi alanlarda sıkıntılara neden olabilir.
Güvenlik Endişeleri: Göç, güvenlik endişelerine yol açabilir. Özellikle düzensiz göç, sınır güvenliği sorunlarına ve suçla mücadeleye yönelik zorluklara neden olabilir.
Küresel göçün etkileri, ülke koşulları, göçün boyutu ve niteliği gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle her durumun kendine özgüdür ve çok yönlü bir konuyu ele alırken dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
Kültürel Kimlik ve Kimlik Kaybı: Göç eden bireyler, köklerini, geleneklerini ve kültürel kimliklerini koruma konusunda zorluklarla karşılaşabilirler. Hedef ülkede yeni bir kimlik oluşturma ve eski kimliklerini koruma arasında denge bulmak zor olabilir.
Dil Sorunları: Dil, kültürel kimliğin önemli bir parçasıdır. Göçmenler, hedef ülkenin dilini öğrenme ve kullanma konusunda zorluklar yaşayabilirler. Bu, iletişim sorunlarına, iş bulma zorluklarına ve topluma uyum sağlama sürecine katkıda bulunabilir.
İşsizlik ve İş Güvencesi: Göç edenler, yeni bir ülkede iş bulma ve iş güvencesi konusunda sorunlar yaşayabilirler. Bu, ekonomik zorluklara yol açabilir ve göçmenler arasında ekonomik eşitsizlikleri artırabilir.
Kültürel Önyargı ve Ayrımcılık: Göçmenler sık sık hedef ülkede kültürel önyargı, ayrımcılık ve dışlanma ile karşılaşabilirler. Bu, psikolojik stres ve toplumsal uyum sorunlarına neden olabilir.
Kültürel Farklılıkların Anlaşılması: Göçmenler ve yerel halk arasındaki kültürel farklılıklar, yanlış anlamalara, kültürel çatışmalara ve toplumsal uyum sorunlarına yol açabilir. Bu tür sorunları aşmak için eğitim ve kültürel farkındalık önemlidir.
Toplumsal Değerler ve Normlar: Göçmenlerin geldikleri ülkelerdeki toplumsal değerler ve normlardan farklılıkları olabilir. Bu farklılıklar, aile ilişkileri, eğitim, cinsiyet rolleri ve diğer alanlarda toplumsal uyum sorunlarına yol açabilir.
Din ve Dini Tolerans: Göçmenlerin farklı dinlere veya inançlara sahip olmaları, din ve dini toleransla ilgili sorunlara neden olabilir. Bu, dini ayrımcılık ve çatışmalara yol açabilir.
Eğitim ve Çocukların Uyum Sorunları: Göçmen ailelerin çocukları, hedef ülkedeki eğitim sistemine uyum sağlama konusunda zorluklar yaşayabilirler. Dil bariyerleri, farklı öğretim yöntemleri ve kültürel farklılıklar, eğitimde sorunlara yol açabilir.
YORUMLAR