Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Nergiz Kılıç Savrık

Telafisi olmayabilir

 

Hayaller, hayatlar, olduğumuz gibi gözükmek ile ilgili onlarca cümle kurdum. Yazıp sildim kiminsin üzerini karaladım her bakış açısından bakmaya çalıştım, herkesin fikrine saygı duydum ve herkesi anlamaya çabaladım bugün ise hep yaptığımız yanlışlardan bahsedelim. Ben hayatımızda olan olmayan herkesi olduğu gibi kabullenmeyi savunuyorum çünkü insanlar zamanla birbirlerine uyum sağlıyorlar zaten ama gözlemledim ki kötü olanlar hep el üstünde tutuluyor, karşı çıkanlar hep haklı durumuna geçiyor, lafını paldır küldür söyleyen insanlar daima ‘pohpohlanıyor’. Ben yine de hoş görüyü savunacağım insanlar kırılmasın diye kendimizi kırdığımız konularla dolu hayatlarımız. Aslında genelleme de yapmamalıyız çünkü bazı insanlar sadece ben diyor; ‘benim istediğim olsun, benim düşüncem kabul edilsin’ ben bu tarz cümleleri doğru bulmuyorum çünkü kendimiz kadar etrafımızda ki insanlara da değer vermeliyiz ‘bencillik ve bencilik’ karıştırılmaması gereken arasında çok ince bir çizgi olan hassas ve bambaşka kavramlar. Kendimize öncelik vermeliyiz evet, evet kendi ruh ve beden sağlığımızı düşünmeliyiz ama bunları yaparken insanlar da yaralara sebep oluyor muyuz, karşımızda ki insan ne düşünüyor bir durup düşünmeliyiz veya ağzımızdan çıkacak olan cümlenin nereye gidebileceğini hesaba katmalıyız. Çünkü yakın bir zamanda yaşadığımız deprem felaketini düşünecek olursak binlerce kayıp verdik ve her birinin birer hayali, umudu, kırgınlığı vardı. Aslında bu örneğimle demek istediğim şey şu farkında olarak veya olmayarak yaptığımız her hangi bir şey, ağzımızdan çıkan her hangi bir söz karşımızda ki insanda bambaşka algılanıp yaralar açabiliyor. Birkaç saat sonra yaşayıp yaşamayacağımızın garantisi yokken kalp kırmak, kırıp dökmek niye? Cümlelerimin başında söylediğim gözlemime tekrar değinmek istiyorum. Kötü davranan insanların ilgi gördüğünü fark ettim sebebini de kendimce ‘yaranmak’ olarak tanımladım. Açıklık getirecek olursak bence insanlar tekrar kötü davranış görmemek için karşısındaki ‘kötüye’ iyi davranarak, sürekli tamam diyerek veya alttan alarak yaranmaya çalışıyor. ‘kötü’ çok kapsamlı bir kelime beğenmediğimiz yemeğe de kötü deriz renge de ama benim burada ki kötü diye bahsettiğim insan huyları bunlar neler dersek; dışlamak, hayır demek, ricayı geri çevirmek, söz ile kırmak…’ çoğaltılabilecek bir sürü örnek var. Böyle insanlara sürekli anlayış göstermenin tabirini ben çaresizlik, sevgi açlığı, kaybetme korkusu olarak tanımlıyorum. Hiç kimse bir başkasına tahammül etmek zorunda değil ve yine kimse kimseye sürekli evet demek, onun istediğini yapmak zorunda da değil. İnsan kendine iyi gelmeyen şeyi yapmamalı ve içinde kötü niyeti olan insanlar için de adım atarken bir sonrasını, karşımızdakinin ne hissedeceğini de düşünmememiz gerekiyor çünkü çok kolay incinen kalbin toparlaması o kadar kolay olmuyor. İşin özü başımıza her an her şey gelebilir kırıp dökmeden önce iyice düşünelim. Sinirle ağızdan çıkan sözlerin yarın telafisi olamayabilir.

Mutlu günlerin sizlerle olması dileğiyle…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER