Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ülkü Akcüre

TÜRKİYE’DE OKUMAK

Taha Akyol Türkiye Yüzyılı adlı yazısında 2018-2022 arasında ülke genelinde 1 milyon 957 bin üniversitede öğrencisi, eğitimi terk etmiş, birinci sebebe ekonomik kriz, işsizlik ve yoksullaşma. Üniversiteye başvuruda 500 bin azalma olmuş.

“Okumanın anlamı kalmadı niye okuyayım ki?”

Afyon Devlet Hastanesine muayeneye gitmiştim. 24.04.2024 günü 15 kadar genç tek sıra halinde bekliyor. “Ne bekliyorsunuz?” diye sorunca, “Rapor alacağız, Uzman Çavuş olacağız” dediler. “Ne mezunusunuz?” “Kocatepe Üniversitesi Elektrik- Elektronik, makine, işletme, edebiyat…” Ben, “Oğlum babanız, anneniz sizi üniversiteye uzman çavuş olmak için gönderdi, okuttu?” Gençler,  “İş yok, eğitim kalitesi düşük, bizi tercih etmiyorlar…”

“Türkiye Bilim Raporunda” 2015 yılında Güney Kore bizden 3 kat fazla bilimsel araştırma yapıyor.

Amerika’nın bu hale gelmesi, dünyadaki eğitimli ve girişimci insanların oraya akın etmesi.

Prof. Ufuk Akçil’e göre 12 bin akademisyen ülkeyi terk etti.

Ahmet Cevdet Paşa (Hukukçu, eğitimci, Osmanlı adamı) Rusya’nın yaptığı reformlarda Muaffak olması, Avrupa görmüş yetişmiş bilim insanlarına sahip olması, bizde 2. Mahmut’un yaptığı reformların eksik-güdük kalması, yetişmiş bilim insanlarına sahip olmamamız.

  1. Abdülhamit bakanlıklara getireceği eleman bulamamış, bu devre Kaht-ı Rical devri (Yetişmiş bilgili insan olmayışı) denmiş ve Osmanlı’nın çöküşü başlamış. Bu Kaht-ı rical devri o gün bugün maalesef devam etmekte.

Tanzimat devrinde devlet tarafından birçok fabrika kuruldu, başına da paşalar getirildi, çoğu kapandı. MODERN BİLİMİ ÖZÜMSEMEDİĞİMİZ, girişimci sınıfı da yetiştirmekte geciktik.

1960’da lisede okurken, ASKERLİK DERSİ’ne yüzbaşı Kore harbine katılmış bir askerdi. Şunu anlattı: “Bir tugay olarak Amerikan nakliye gemisine bindik. Güvertede silah atışı yapıyorduk. Amerikalı General geldi “Siz bu silahlarla mı savaşacaksınız? Bunlar yüz yıl öncede kaldı. Biz size yarı otomatik silahlar, subaylara da tam otomatik silahlar vereceğiz. Siz bu postallarla mı Kore de bulunacaksınız? Biz size çift tabanlı postallar vereceğiz, muflonlu elbiseler vereceğiz. Yemek de böyle 12 kişilik karavanada değil, vereceğimiz 4 bölmeli tava şeklinde ve askerin matara gibi yanında asılı duran kapta verilecek. Yemek dağıtırken sıraya girilecek, yemeğini bitiren üç kademede yemek kabını sıcak suya tutarak temizleyecek”. 1952’de durumumuz böyleydi.

Şimdi durum nasıl? İlim zihniyeti, çalışma, ekonomi düzelmeden bir şeylerin düzelmesi mümkün mü?

Japon 1 yılda 25 kitap okurken, biz de bir kitap bile okumayan, ezbere dayanan, imtihandan imtihana koşan araştırmayı, incelemeyi, sormayı bilmeyen; okuduğunu anlamayan, yapıla PİSA araştırmasına göre üniversitelerde de durum aynı. Böyle bir eğitim e öğretim, her yıl değişen müfredat programlarıyla bu iş yürümez.

5 bakanlığın bütçesine eşit bütçesi olan Diyanet’te lüks araba saltanatı, lüks otellerde, uçaklarla seyahat ve 110 ilahiyat fakültesi. 4 bin 500 İmam Hatip Lisesi bunların ilim, üretme, ekonomiye katkıları şöyle dursun, Türk ekonomisine yüktür. Taha Akyol “Ahlaksız dindarlık” lafını duyunca şaşırdım diyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER