Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet Kızık

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ & NİTELİKLİ ÜRETİM… AMA NASIL ?

Sizlerle bu köşede ki ilk buluşmamda Cumhuriyet’in yeni yüz yılında daha güçlü bölge ve ülke ekonomisi başlıklı bir yazı kaleme almış, yüz yılı geride bırakan Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi başta olmak üzere bir çok alanda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alma hedefi adına atılan, atılabilecek olan  güçlü adımlardan kısaca bahsetmiştim. Bunlardan biride yüksek teknolojili ürün gruplarında ve  katma değeri yüksek ürünlerde ihracat hacmimizi artırmaktı.

Günümüz ekonomilerinde sürdürülebilir kalkınma için, ticaretin önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Ülkeler arasındaki ekonomik ilişkiler, ticaret vasıtasıyla güçlenirken, ekonomiler de  ihracat  fırsatlarından yararlanarak büyümeyi hedeflemektedir.

İhracat, ülkelerin ekonomilerinin büyümesine ve gelişmesine önemli katkı sağlayan, ülkelerin dış ticaret dengelerinin korunmasının yanı sıra, ülke içindeki ekonomik faaliyetlerin canlanması, istihdam, üretim ve karlılığın artmasını sağlayarak makroekonomik dengelerin iyileşmesine, iktisadi olarak kalkınmaya öncülük eden en temel faktör olarak karşımızda durmaktadır.

Geride bıraktığımız 2023 yılı tüm olumsuzluklara rağmen ekonomide umut verici rekorlara sahne oldu. GSYİH ilk defa 1 Trilyon doları geçti, ihracat 256 Milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. 1 Milyon yeni istihdam ile 32 Milyona ulaşıldı. Turizm de 56 Milyar dolar ile rekor kırıldı.

Her yıl olduğu gibi 2024 yılına da çok daha büyük ihracat hedefleri ile giriyor, daha fazla mal ve hizmet ihraç edebilmek, yeni pazarların kapısını aralayabilmek adına hem devletimiz, hem ihracatçıların seferber olduklarını görüyoruz.  Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın 2024 yılı planları çerçevesinde kadın ve genç girişimciler başta olmak üzere tüm girişimcileri ihracata yönlendirmeyi hedeflediklerini söylemesi de bu durumu ifade etmektedir.

Evet, daha fazla ihracat, daha fazla ihracat odaklı üretim ama yeterli mi?

Aslında iş dünyasının hedefi bu gibi görünse de, tek başına yeterli olmadığını, daha fazla ihracatın ekonomiye, gelişime katkısı olsa da burada asıl gayenin orta ve yüksek teknolojili ürün ile nitelikli, katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve ihracatı olması gerektiğini düşünüyorum.

Bugün ihracatın ulusal ekonomiye en önemli katkılarından biri yeni teknolojilerin geliştirilmesini ve benimsenmesini teşvik etmesi, dolayısıyla teknoloji transferi sağlamasıdır. Şöyle ki, uluslararası pazarda rekabet etmek isteyen işletmeler, ülkeler  ürün ve hizmetlerini geliştirmek zorundadır. İktisadi olarak kalkınmada  en önemli hedeflerden biri yüksek nitelikli ve rekabetçi üretim yaparak ihracat  performansını artırabilmek olmalıdır.

Yüksek teknoloji ihracatı, dünya ticaret politikaları ve uluslararası ilişkiler düzeyinde önemli bir yere sahip. Gelişmiş ve uluslararası ticarette rekabetçi yapıya sahip ülkelerin uzun vadede büyüme stratejilerinin temelinde, üretimde sanayileşmenin zirve noktası olan yüksek teknolojili üretime ulaşmış olmaları yatmaktadır.

Bu konuda  başarılı olmak için Ar-Ge’ye büyük yatırımlar yapmak bir zorunluluk.  Yüksek teknoloji ürünleri genellikle bilgi ve araştırma-yoğun endüstrilerden geliyor. Bu sayede  yenilikçi ürün ve teknolojik gelişmeler  sürekli olarak destekleniyor.

Nitelikli, katma değerli ürün  ve yüksek teknoloji sektörü, güçlü bir teknolojik altyapı, yeterli finansal kaynak gerektiriyor. Üniversiteler, teknoloji geliştirme merkezleri, teknoparklar  ve diğer şirketlerle iş birlikleri, bilgi ve kaynak paylaşımını teşvik ederek yenilikçi fikirlerin geliştirilmesine katkı sunmak açısından son derece önemli.

Ancak bugün ki yazımın asıl çıkış noktasına gelecek olursam, ihracatta yüksek rekabet gücüne sahip bir ülke olarak bu durumu daha da geliştirerek başarıyı yukarıya taşımak istiyorsak, daha çok ihracat hedefini daha çok teknolojili, nitelikli ürün üretimi olarak güncellemeliyiz. Ve bu hedef doğrultusunda üretimin teknoloji yoğunluğunu yükseltmeye yönelik eğitim yatırımlarına önem vermemiz gereklidir.

Günümüzde ülke ekonomilerinin gelişmelerinde  ve kalkınmalarında, ülkelerin üretimde ki beceri seviyelerini artırabilmesine olanak sağlayan en önemli faktör olarak eğitim görülmektedir. Bu eğitim yatırımlarının ortak özelliği ise ülkemizin iç dinamiği olan beşerî sermaye niteliğini artırmaya yönelik olmalıdır. Nitelikli eğitim yatırımlarıyla artan beceri düzeyi, katma değeri yüksek üretimin artmasına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER