Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Turk

‘DOKSANLI YILLARDA BİR BAŞKA GENÇLİK VARDI’

 

Çocukluğumuz ya da gençliğimizde hangi oyunları oynardık nasıl vakit geçirirdik bir bir hatırlamaya çalıştım bakın ortaya neler çıktı. En büyük etkinliğimiz tabiî ki futbol oynamaktı sonra,

İstop,

Yakan top,

Mahalle arasında karşılıklı iki pencereye bağlanmış bir ip sonra karşılıklı mahalle arkadaşlarımız ile voleybol,

Misket,

İsim şehir,

Polis radyosu,

Arkası yarın,

Kıbrıs barış harekâtında pencerelere siyah perdeler çekilmesi gaz lambası ile uzun yaz gecelerini geçirmek,

Televizyonlu yıllara girdiğimizde

Tele kutu,

Tele spor,

Tolgahan dans grubu,

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Zafer Celesun,

Kaset doldurmak,

Kırk beşlikler,

Long playler,

Sağ sol olayları mahallerin bölünmesi zincirler, bıçaklar, silahlar,

Solcu sağcı marşları, türküleri, filmleri,

Evlerimizde giderek azalan piyanolar, udlar, ses sanatçıları,

Hatıra defterleri,

Hayatımızın vazgeçilmezlerinden olan Güzin abla köşesi,

Cep fotoromanları,

Yabancı ülkeden arkadaşlıklar edinme, kız mı olacak oğlan mı olacak gibi uzun uzun bekleyişler,

Bayram kartları,

Hasret gideren uzun uzun mektuplar,

Pazar sabahları ailece fırından çıkmış keşkek çömleğinden çıkan mis gibi kokuları içimize çekmek bir an önce onu yeme isteği,

Uzun yaz gecelerinde bazen sokakta bazen evlerde misafirlikler,

Kış gecelerinde patlamış mısır seslerini beklediğimiz anlar,

Rüzgarların durumuna göre evimizde bulunan sobalardan çıkan dumanların hayatımızı zehir ettiğini, sevdiklerimize ulaşmak için telefon maceralarımız, ah daha neler neler

 

Bir de o yıllarda arajmanlar olarak adlandırdığımız müzikler

Fabrika kızı,

Tek başına,

Dağlar dağlar,

Kimler geldi kimler geçti,

Olur olur bal gibi olur,

Günler aylar,

Anlamazdın,

Memleketim,

Bir garip yolcuyum,

Sen gidince,

Nem kaldı,

Aldırma gönül,

İntizar,

Mavi Boncuk,

Esterabim,

Dudaklarımda şarkısın,

İşte öyle bir şey,

Çocuk gözler,

Bir ayrılık bir yoksulluk,

Unutma beni,

Sürünüyorum,

Gençlik başımda duman,

Arkadaş,

Anlasana,

Zor dostum zor,

Arım balım peteğim,

Artık sevmeyeceğim,

Dünya dönüyor,

Aynalar,

Sen mevsimler gibisin,

Kaybolan yıllar,

Hayat bayram olsa,

Sev kardeşim,

Öyle sarhoş olsam ki,

İspanyol meyhanesi,

Bu ne dünya kardeşim,

Hayırdır inşallah gibi,

Sen ağlama,

Fahriye Abla,

Kara sevda,

Doksanlı yıllarda bir başka gençlik vardı.

Kız hepsi senin mi,

Hey corç versene borç,

Onun arabası var,

2000’li yıllar mı hiç sormayın siyasi gelişmeler bu yıllara damgasını vurdu. Milenyum yılının ilk aylarında kaos aldı başını gitti. Bir gecede yok olanların yanında bir gecede zengin olan insanların aldıkları sıfır arabalarla sokak ve caddelerde hava atmalarını yaşadık. 2000’li yıllardan bugüne kadar birbirinden değerli film artistlerini, sanatçılarını, yazarlarını, siyasetçileri birçok değerli insanı kaybettik

Tatları hala damağımızda birbirinden güzel  o günleri,  şarkıları hep hatırlayacağız.

Ah o yıllar ahhhh

İşte Cumhuriyet çocuğu olarak ergenlik dönemimde yaşadığım birçok güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim. Aslında anlatılacak çok daha güzelliklerin olduğunu biliyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER