Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Turk

NASIL YAŞAMAK İSTİYORSUNUZ?

 

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine çok az bir zaman kaldı. Eski günler geldi aklıma, mahalle mahalle ayrılan, şehir şehir ayrılan ideolojik sağ sol olayların yanında gergef, gergef işlenen sevgi, saygı ve dostluk içinde geçen anlar vardı. Siyasi ideolojik olayları bir kenara bırakıp hiç bir şekilde ayrımcılık olmadan yaşadığımız, Sevinçlerimizi, üzüntülerimizi birlikte paylaştığımız o güzel anlar gözleri yeniden yaşamak çok güzel olurdu.

Belki sizlerin de okuduğunuz o günleri anlatan harika bir yazı notunu sizinle paylaşmak istiyorum.

İnek Şaban mesela…

Neydi acaba mezhebi?

Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?

Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi?

Sadri Alışık?

Şakayla karışık sormuyorum bunları…

Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses’in Ermeni olduğunu?

Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?

Ömercik’e kahrolmayan Musevi, Ayşecik’e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?

Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen’in umreye gidip gitmediğini?

Bizans’ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?

Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?

Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler’imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?

Mirasını komple Mehmetçik Vakfı’na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?

Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film

“Bir Millet Uyanıyor’un” görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?

Emel Sayın’la Tarık Akan’ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…

Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit’i Münir Özkul’u sevmeyen insan, insan mıdır?

Siyah beyaz ama rengarenk değil miydik?

Gençler, sorun büyüklerinize…

Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?

Elbette farklı farklıydık ama hepimiz değil miydik?

Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?

Lefter’e milli takım kaptanlığını mesela, Niko’ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?

Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan?

İşte böyle günler yaşadık herkesin birbirine güvenle baktığımız anlardı. İşte böylesine güzel günler yeniden yaşamıyız bilemiyorum ama herkes vatandaşlık görevini yerine getirmek için pazar günü sandık başına oy kullanmaya gitmeli. Bu ülke bizim ülkemiz ellerimiz ile bu güzel canımız Türkiye’mizi yok etmeyelim.

Her şey gönlünüzce olsun sağlık mutluluk içinde canım ülkem TÜRKİYEM.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER