Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Enver Deniz

AİLE BÜYÜKLERİ

Toplum geçmişi ile barışık yaşarsa birlik ve beraberlik içinde güçlü bir şekilde var olur. Bir toplumu yıkacaksanız kapitalist düşünce olan egoizmi canlandırırsınız.

Türk toplumu bundan yirmi ya da yirmi beş yıl öncesine kadar kırsal kesimde büyük aile olarak yaşardı. Bu büyük aile içinde büyüklere saygı ve saygıda kusur edilmez, sözlerine değer verilirdi. Kapitalist özenti toplumumuza da sıçrayarak öncelikle gençleri tarımdan uzaklaştırıp ailelerin küçülmesini sağladı. Hem tarımda iş gücü sıkıntısı başladı, hem de yaşlı aileler yalnızlığa sürüklendi.

Küçük ailelerde çocukları yetiştirirken, çok sevme özentisi ile toplumsal kuraları çiğneyerek, bencil ve özgüvenini kaybetmiş tembel ruhlu bireyler yetiştirmeye başladı. Yaşam tarzı olarak Avrupalı ve Amerikalı insanların yaşam tarzı yeni nesle özendirilmiştir. Bu sayede yeni nesil, özgürlük ve rahat yaşam adına ailelerinden uzaklaşmış ve toplumda tüketim çılgınlığı ve bencillik yaşam tarzı haline dönüşmüştür.

Anadolu’nun bazı köylerine yaptığımız ziyaretlerde köylerde yalnızlığa sürüklenmiş yaşlı aileler ve yalnız yaşayan yaşlılarımızın olduğunu gördük. Onlarla yaptığımız görüşmelerde çoğunun beşten fazla çocuğu olduğunu öğrendik. Yetiştirdiği çocukların kendileriyle ilgilenmediklerini sadece bayramlarda ziyaretlere geldiklerini söylediler. Bazı yalnız büyüklerinde maaşları hatırına sadece kışları çocukları tarafından bakıldığı ve baharla birlikte köye bırakıldığını öğrendik.

Türk toplumu, Avrupa ve Amerikan yaşam tarzına değil teknoloji ve sanayideki gelişmişliğine özendirilseydi bu gün yaşlılarımı yalnızlığa itilmezdi. Eskiden erkek çocuk ailenin direği kabul edilirdi, bunun nedeni büyük aile şeklinde yaşayarak aile büyükleriyle ilgilenmesiydi. Şimdi öyle bir değişime uğradık ki kızı olan aile kendini kurtarmış saylıyor. Aile büyükleriyle daha çok evin hanımı ilgilendiği için kadın kendi ailesine bakmayı tercih etmektedir. Toplum farklı bir şekilde yönlendirilmektedir. Aslında aileyi oluşturan iki tarafın büyükleri de bizim aile büyüğümüzdür.

Küçük ailelerdeki taraflardan erkek rahatı için eşinin sadece ailesine bakmasına razı gelmektedir. Bunun nedeni eğoist düşüncedir. Ailenin erkeği rahatı için aile büyüklerini yalnızlığa terk etmektedir. Halbuki geçmişine hata eden erkekte aynı sorunu yaşayacaktır. Aşılanan yeni kültürde geçmiş ve gelecek yerine bu günü yaşama özendirilmektedir. Toplumdaki bu düşünce sayesinde huzur evleri devlet tarafından yapılarak, en azından yalnızlığa terk edilen yaşlının bakımı ve kontrolünün sağlanması düşünülmüştür. Şimdi de maaşlı yaşlılar huzur evlerine özendirilmektedir. Sosyal yaşam adıyla huzur evlerine yönelen yaşlılar sayesinde,  özel huzur evleri de oluşmaktadır.

Aile büyüğünü yalnızlığa terk etmemek için mücadele eden bir birey olarak, annemin yaşlılığında ayrı mahallede otururken anneme sahip çıkmaya çalıştım. Yemek bilmeyen ben yemek yapmayı, tansiyon, şeker ölçümü gibi tıbbi araçları kullanmayı öğrendim.

Rahatsızlığı döneminde annesine yalnız bakan aile erkeği olarak toplumda yapılan hataları yakından yaşadım ve kızım olmadığı için şimdiden huzur evinde yerimi almanın yollarını araştırmaya başladım.

Avrupa’nın kültürü yerine, bilim ve teknolojisini örnek alan toplum olmazsak, en ufak menfaat çatışmasında ve kaybında orayı, burayı talan eden, değer yargıları ‘’ben’’ le sınırlı olan bir toplum oluruz.

Toplumsal birliğin sağlandığı, insanımızın mutlu olduğu bir toplum olma dileğiyle,

Sağlıklı ve Mutlu kalın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER