Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal Baykara

BARIŞ GÜCÜ GAZZE’YE GİDER Mİ?

İki ateş arasında kalan sivilleri korumak ve kalıcı barışı sağlamak için Birleşmiş Milletler asker gönderemez mi?

İkinci Cihan Harbi sonrasında galip gelen devletler ilk milletler arası birlik olan Milletler Cemiyeti’ni kurmuş. Bu cemiyet başarı sağlayamadığı için İkinci Dünya Savaşı ile birlikte dağılmış.

Daha sonra 1945’de tüm ülkeleri içine alan Birleşmiş Milletler kurulmuş. Uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, insanların onurunu, şerefini, hak eşitliğini, temel hak ve özgürlüklerini sağlamayı hedef almıştır.

Barış Gücü Birleşmiş Milletlerin kuruluşunda yer almasa da soğuk savaş öncesi, soğuk savaş sonrası ve 2001 sonrası dönemlerde görev almıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” prensibi ile Türkiye Cumhuriyeti  her zaman Barış Gücü’nde yer almıştır.

Barış Gücü tarihte ilk defa Mısır İsrail anlaşmazlığı üzerine 31 Ekim 1956’da ABD’nin talebiyle Fransız ve İngiliz kuvvetlerinin Süveyş Kanalı bölgesini işgali ile göreve başlamıştır.

Bunun sebebi de Mısır, Nil nehri üzerine Asvan Barajı’nı yapmayı planlar ve ABD’den kredi ister. Olumsuz cevap alınca da Süveyş Kanalı’nı sahiplenir. Bunu üzerine İsrail topraklarına sızma suçlaması ile Mısır’ı işgal eder. Günümüze kadar gelen bölgedeki çatışmalarında başlangıcıdır.

1956 yılında gönderilen Barış Gücü’nden önce de Birleşmiş Milletler 1948 yılında İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki anlaşmazlığı çözmek için Filistin Geçici Görev Kuvveti (UNTSO)’ni bölgeye göndermiştir.

*

120’den fazla devletten yaklaşık 97.000 asker, polis ve sivil görevli bugün anlaşmazlığın olduğu bölgelerde Barış Gücü olarak görev yapmaktadır.

Kuruluşundan itibaren 71 Barış Gücü harekatı yapılmış bunların 12 tanesi; Kıbrıs, Pakistan-Hindistan sınırı, Sudan, Kosova, Lübnan , Batı Sahra, Kongo, Haiti gibi devlet ve bölgelerde görev yapmaya devam etmektedir.

Türkiye 1948’den bu güne kadar 24 Barış Gücü operasyonunda görev almıştır. Bugün de 12 operasyona 1700 personel ile katılım sağlıyor.

 

Başta sorduğumuz gibi Birleşmiş Milletler Gazze’ye Barış Gücü gönderemez mi?

Şimdilik böyle bir talep görünmüyor. Tarihinde ilk defa ABD ve İsrail’in talebi üzerine o bölgeye giden Barış Gücü bu ülkelerin onayı olmadan da gideceğe benzemiyor.

Gazze’ye Barış Gücü gitmesini ilk defa İyi Parti lideri Meral Akşener dile getirdi. Mehmetçik Gazze’ye talepleri karşısında ” Birleşmiş Milletler bünyesinde veya uluslararası kuruluşlar dahilinde bir tavır alınacaksa askeri destek de tabii ki verilebilir. Ancak Türkiye’nin güvenliği ve çıkarları öncelikli olmalıdır. Türkiye’nin başka ülkelerin bölgesel veya küresel çıkarları için kullanılması ve ülkemizin güvenliğinin iç politik kaygılarla tehlikeye atılmasını İYİ Parti olarak doğru bulamayız.” Açıklaması yapıldı. Şimdilik en mantıklı açıklama bu görünüyor.

*

Bir önceki “Yüz Yıl Gerideyiz” başlığımı bazı dostlarım abartılı bulmuş. O kadar da değil diyorlar.

Mesela bugün dış borçlarımız Osmanlı’nın devrettiği borçlardan fazla. Devletin fabrikaları kapatılmış veya özelleştirilmiş buralarda hisselerin çoğu yabancılarda. Yap işlet devret modeli ile en önemli tesisler yabancıların kontrolünde.

Tekke ve zaviyeler kapatılmış tarikatlara son verilmişti. Şimdi hepsi siyasilerin desteğiyle faaliyetlerine devam ediyorlar. Devlette söz sahibi olmuşlar. Hangi bakanlık hangi tarikatta listeleri yapılıyor.

Her yerde Arapça okuma yazma kursları açılıyor. Bakın Kuran Kursu demiyorum Arapça. Akademik olarak okutulabilir ama her okulda Halk eğitimlerde öğretilen Arapça ne işimize yarayabilir. Arap devletleri bile İngilizce ve başka dilleri öğrenip dünya ile entegre olmaya çalışıyor. 60 yaşında teyze Arapça öğrenip ne yapacak. Ama uygulanan göçmen politikası ile bizlerinde uyum sağlaması isteniyorsa bu gelenlerin hepsi İngilizce konuşmak istiyor haberiniz olsun. Türkçeyi öğrenmeye de pek hevesleri yok.

Bu örnekler çoğaltılabilir. Şimdi bir daha düşünelim “Yüz Yıl Geride” miyiz.

Sağlıkla selametle kalın…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER