Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Enver Deniz

BİZ BU MUYUZ?

 

 

Biz, dokuz ışık etrafında kümelenen ülkücüleriz. Dokuz ışık (Milliyetçilik, ülkücülük, ahlakçılık, ilimcilik, toplumculuk, köycülük, hürriyetçilik ve şahsiyetçilik, gelişmecilik ve halkçılık, endüstricilik ve teknikçilik) bunları ezberlemekle ülkücü olunmuyor. Vefa ve kardeşlik hukuku olmalı.

1970’li yılların başında bir araya gelen ülkücü gençlik, kardeşlik hukuku ile bir birinin arkasında durdu. 1980’e kadar birbirine kardeş olan ülkücüler, 1980 sonrası liberalleşmeye başladılar. Çıkar çatışmaları ve rant, bölünmelere sebep oldu.

1980 darbesi ile kendini sahipsiz hisseden ülkücüler farklı grup ve görüşlerin içinde yer aldılar. Bir kısmı ceza evlerinde tanıştığı dini grupların içinde yer alırken, bir kısmı merkez partilerle liberalleşmeye başladılar.

1990 yıllarda kendilerini ülkücü olarak belirten bir kısım MHP’li Başbuğ Alparslan Türkeş’i eleştirerek başka partilere gittiler, bir kısmı da iktidar partisinin ayak oyunlarına alet olup, parti kurarak MHP’nin grup kurmasını engellemişlerdir.

Son kez Başbuğun cenazesinde bir araya gelen ülkücüler ve MHP’liler, genel başkanlık seçimi ile ayrışmaya başladılar. Bu dönemde, ülkü ocaklarının etkisinin azaltılması, kapatılıp yeniden gençlik teşkilatı kurulması ile ilgili görüşler ortaya atılmaya başlanmıştı. Bu projeler uygulanamadığı için, ocak derlenip toparlanmaya başladı. Gelişen bölücü hareket ve bölücü partilere karşı mücadele, ülkücüleri ortak noktada buluşturmuştu.

AK Parti iktidarı döneminde, etkin olan MHP ve ülkücüler, 2016 FETÖ darbe girişimi sonrası ve MHP’de ki bölünme ile etkisini yitirdi.  Bölünme sonrası kalanlar arasında kardeşlik hukukunun gelişmesi ile birlikte başarı beklenirken, kalan partililer arasında, yönetime gelebilmek için birbirini yıpratacak yöntemler etkili oldu.

Genel merkezin isteği doğrultusunda, belirlediği tek adayla teşkilat seçimleri yapıldı. Bu yöntem partilileri etkisiz üye durumuna düşürdü. Teşkilata hakim grup yada yöneticilerle diyaloğa geçebilenler yönetimlere geldiler. 24 Haziran 2018 seçimlerinde ilimizdeki 1. Sıra vekil adayını beğenmeyen il yönetimi çalışmadı, çalışmamakla kalmadı seçilememesi için de çaba gösterdiler. Bu yöneticiler ilimizi tanımayan diğer vekiller ve teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısının desteğiyle yeniden yönetime getirildiler. MHP’nin içerisindeki gruplaşmaların zararından ilimizde hissesine düşeni aldı. Bu güne kadar bir milletvekili çıkarmakta zorlanmayan ilimiz, geçen seçimde bıçak sırtı bir vekil çıkarmıştır.

Genel merkezin politikaları ne kadar etkili olsa da yerel teşkilatların çalışmasının pozitif katkısı küçümsenmeyecek kadar fazladır. Genel merkezin projesi ile ilçelere, kasabalara ve köylere günübirlik ziyaretlerle sonuca varılmayacağı da görülmüştür. İş işten geçmeden teşkilatlar harekete geçirilmelidir. Bölgede yaşayan vatandaşlarımız, iktidarın yaptığı her şeyi olumlu bulmamızın sebebini sorduğunda, doyurucu bilgilendirme teşkilatlara silsile yoluyla yapılmalı, bilgilenen teşkilatlarda vatandaşa bu konuyu açıklayabilmelidir. Aksi halde, Türkiye genelinde beklenmeyen bir durumla karşılaşılabilir. Özelde ilimiz içinde alınması gereken önlemler alınmalıdır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER