Deprem

Öncelikle milletimizin başı sağ olsun.

Umudun bittiği anlara doğru geldiğimizi düşünsek de bir nefes bir can var mı diye ümit içindeyiz. Sosyal medyada kirli bilgilerin dolaştığı kadar doğru bilgilerin de dolaştığını görüyoruz.

Bir kamyonun, tırın sadece o bölgelere gidip-gelme maliyetini yakıt olarak düşünsek bile binlerce lira. Evine ekmek götürmek için maliyetini düşünen kamyoncularımız, sıra depremzedelere yardıma gelince gözlerini kırpmadan yollara düştüler. Öyle kamyoncular tanıyorum ki biriktirdiği küçük altınını, belki hanımın gün parasını alarak yola çıktılar.

O zamana kadar aracı çok yakmasın diye 80 kilometreyi geçmeyen, Karayolları kantarını nasıl atlatırım diye düşünen kamyoncumuz, asrın felaketinin ardından gözünü kırpmadan tonaj ne olursa yüklediği gibi yola düştü. Fedakar kamyoncu esnafını kutluyorum.

***

İnsanların can yoldaşı olan bir köpeğin, yardım ekiplerini deprem mahalline nasıl koşarak götürdüğünü gördük. Bir canlıya ulaşmak için patilerini kanatan canlıyı (köpek) gördük. Bu görüntüler bana insan olmanın kurallarını hatırlattı. Bize göre onların aklı yok fikri yok diye düşünmek doğru değilmiş. Çoğu şeyi biz gibi gören ve koku ile hareket eden varlıklar onlar. Allah’ın emrettiği şekilde yaşanan bu görüntüler, bize bazı şeylerin örnek alınmasını gösteriyor.

***

Evet, konu örnek ve tedbir ise;

Erzincan, Marmara, Dinar, Sultandağı depremleri…

Buradan da örnek ve tedbir almamızdı…

Aldık mı?

Bunlardan ders almadıysak almalıyız.

Bu bir adeta feci bir uyanış ve diriliş diyeceğiz ve artık varlığımızın ne olduğunu hatırlayacak, birlik ve beraberliğimizi koruyacağız. Ve artık daha güçlü beraber ve bir olacağız.

Evet, artık yeni imar uygulamalarının daha ince ve sık dokunması gerektiğini, arkadaşa, akrabaya, ahbaba göre şekil almamak gerektiğini, katı uygulamalarla kamuoyuna göstermek gerektiğini düşünüyorum.

***

Bölgede herkes elinde bir mikrofon gazeteci, televizyoncu, radyocu olarak yayın yaptı. Belki bir siyasi partili, belki siyasi beklentisi vardı ya da önümüzde seçimler için bilgi kirliliğine aracı oldu.

Burada artık devletin baki olduğunu insanlığın ön planda olduğunu görmek gerekir.

Belki birilerine göre, devlet büyüklerimizin açıklamaları olumsuz görüldü ama devletin başında bulunan yöneticilerin yerine koymadık kendimizi.

İlk anda kimisi kaç il olduğu net değil şeklinde açıklamalar yaptı. Kimisi göl patladı diye bilgi kirliliği oluşturdu. Daha bir sürü şey yazıldı, söylendi. Bunları yapanların niyetini ne olduğunu elbet herkes biliyor. Ama motivasyon düşürdükleri de çok açık.

Devlet yok diyen muhalefet ve kaostan beslenenlere bu hareketler yakışmıyor.

Başımızda bulunanlar bir anda radikal verecekler bu verilen kararla ülkeyi de etkilemeyecekler. Ama etkilendi.

***

Depremzedeler için barınma şart. Öğrenci yurtlarının açılması doğru karar. Yurtlara yerleşmeler çok doğru doğru bir karar kutluyorum.

Millet olarak bu yaramızı da saracağız.

Ancak şunun da bilinmesi şart: Eğitim de önemli, ticaret de önemli.

Okulların bir an önce açılması gerektiğini düşünüyorum.

***

Siyasilerin biraz daha sakin, sabırlı, millet için çalışmaları gerektiğini düşünüyorum.

Kimin bir olacağını, kimin nerede olacağını bırakıp, bu yaraların sarılması için yapılacak seçimlerin ileri tarihe alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu baharda yapılacak genel seçimlerin, yaklaşık 10 ay sonraya ötelenmesini, gelecek yılın mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerle birleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylelikle ekonominin minimum düzeyde etkilenmemesi için tedbirlerimizi almış oluruz. Biz güçlü bir milletiz. Güçlü hükümet, güçlü büyük Türkiye olduğumuzu herkese göstermemiz gerekiyor.

Umudun ve ümidin bitmemesi dileği ile.