Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onat Kafkas

İYİLİK VE KÖTÜLÜK

Bu iki kavram, görecelidir. Yani kime göre, neye göre! Örnek mi? Buyurun:

Saadet Partili Hasan Bitmez, TBMM kürsüsünde kalp krizi geçirip yere düşünce şöyle bağırdılar: “Allah’ın gazabı böyle olur işte! Allah’ın gazabı böyle!”

“Bu arada dün vefat eden Hasan Bitmez’e Allah’tan rahmet dilerim.)

Bu kime göre kötülük, ya da kime göre sıradanlık?

Ne demiş Bitmez?

AK Parti’yi eleştirmiş. Bir yerde de şöyle bir düşünce ortaya atmış:

“Konuşmanızda kurduğunuz cümleler ve taahhütlerinizin tamamı Siyonizm’in, ırkçı emperyalizmin, küreselcilerin dünya hâkimiyetini kurmasını ve tahkimleştirmesini temin eden bir yaklaşımdır. Bu çerçevede, Büyük Orta Doğu Projesi’nin yani büyük İsrail projesinin eş başkanlığını Yemen ve İtalya Başbakanlarıyla beraber kabul ettiniz. Yetmedi, İspanya Başbakanıyla birlikte de Medeniyetler İttifakı’nın Eş Başkanlığını kabul ettiniz.”

Bu arada, kalp krizi geçirip yere yığılınca, Bitmez’in bu konuşmasını partisine ‘kötülük’ olarak değerlendiren bazı AK Parti’li milletvekilleri, “Allah’ın gazabı böyle olur işte! Allah’ın gazabı böyle” diye konuşmuşlar.

Bazıları ise böyle konuşmanın kötülük olduğunu ileri sürdüler.

AKP Grup Başkanı Vekili Özlem Zengin, (ki üzüldüğüne hiç kuşku yok) bu tabloyu eleştirenlere yanıt verirken, “Bazı arkadaşlar arkada oldukları için ne olup bittiğini fark etmemiş olabilirler” demiş.

***

İyilik ve kötülük mekana, kişiye göre değişen bir kavram… Söz edildiği yere göre, taşıdığı anlama göre değişiyor.

Diyalektiğin temel yasası gibi bir durum söz konusu ve her şey zıddıyla kaim.

İyi varsa kötü var. Dere varsa tepe, acı varsa da tatlı var.

Peki, iyilik nedir? Kötülük nedir?

‘İyilik’ genellikle pozitif bir durumu, sağlığı veya genel refahı ifade eder. Ancak bu terim, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Genel olarak, bir kişi ‘iyilik’” ifadesini kullanarak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını ifade edebilir. Aynı zamanda başkalarına yardım etme, hoşgörü, nazik olma gibi olumlu davranışları da kapsayabilir. İyilik, toplumda, ilişkilerde ve bireysel yaşamlarda olumlu bir etki bırakan değerli bir kavramdır.

Kötülük ise içinde mutlak bir kasıt barındırır ve bir yönelme durumu söz konusudur.

‘Kötülük’ genellikle ahlaki, etik veya toplumsal normlara aykırı davranışları, niyetleri veya eylemleri ifade eden bir kavramdır. Ancak, kötülük kavramı genellikle kültürel, dini veya felsefi bağlamda değişebilir. İnsanlar arasında kötü olarak kabul edilen şeyler, kültürden kültüre, toplumdan topluma değişiklik gösterebilir.

Birçok etik sistemde, kötülük genellikle insanlara zarar verme, haksızlık yapma, dürüstlük eksikliği, adaletsizlik, kin veya zarar verici niyetler gibi olumsuz özellikleri içerebilir. Dinlerde, kötülük sıklıkla Tanrı’nın iradesine karşı gelme veya ahlaki prensiplere uymama olarak tanımlanır.

***

İyi, ben-merkezli olmama anlamına gelirken, kötülük başkalarıyla empati kuramama anlamına gelir.

Felsefi açıdan, kötülük ve iyilik kavramı üzerine birçok tartışma vardır. Bazı filozoflar kötülüğü nesnel bir gerçeklik olarak görürken, diğerleri bunu göreceli veya toplumsal bir yapının ürünü olarak değerlendirir. Keza iyilik de öyledir.

***

İyilik ve kötülük kavramı oldukça karmaşık ve çoklu bir anlam taşır; bu nedenle tanımı, kişisel inançlara, kültürel bağlamlara ve felsefi perspektiflere göre değişebilir. psychologytoday.com adlı internet sitesinde bu konu şöyle işleniyor:

“Bazı insanların doğuştan ‘iyi’, diğerlerinin ise doğuştan ‘kötü’ ya da ‘kötü’ olduğuna inanmak tehlikeli bir aşırı basitleştirmedir. Bu yanıltıcı kavram birçok ülkenin adalet sisteminin temelini oluşturuyor: ‘Kötü’ insanlar suç işliyor ve onlar özünde ‘kötü’ olduklarından, ‘kötü’ davranışlarıyla bize zarar vermemeleri için kilit altına alınmaları gerekiyor. Bu kavram tarih boyunca, hatta günümüzde de savaşları ve çatışmaları körüklemiştir. Grupları, ‘kötü’ bir düşmana karşı haklı bir dava için savaştıklarına ve ‘kötü’ insanlar öldürüldüğünde barış ve iyiliğin üstün geleceğine inandırır. İnsan doğası elbette bundan çok daha karmaşıktır. İnsanda ‘iyi’ ve ‘kötü’ değişkendir. İnsanlar ‘iyi’ ve ‘kötü’ niteliklerin bir birleşimi olabilir.

İyi ve kötü iki kelime soyut kavramlardır. Bu iki kavram çoğu zaman birbirinin zıttı olarak kabul edilir. Kötü, son derece ahlaksız ve kötü anlamına gelirken, iyi, ahlaki, hoş ve misafirperver anlamına gelir. İyiyle kötü arasındaki temel fark budur. Bu iki kavram çeşitli dinlerde sıklıkla kullanılmaktadır.

***

Hayatını kaybeden Hasan Bitmez’in konuşmasını kendi üsluplarınca eleştiren ve kötülük olduğunu düşünen milletvekillerinin söylemlerinin kötü bulunması bu kavramların siyasetin ana malzemesi olduğuna en büyük delildir.

Siyasette ‘iyilik” ve ‘kötülük’ kavramları, genellikle subjektif ve kişisel değerlendirmelere dayalıdır. İyilik ve kötülük, geniş bir perspektiften ele alındığında, farklı ideolojilere, kültürlere ve değer sistemlerine göre değişiklik gösterebilir. İnsanlar arasında bu kavramlar üzerinde geniş bir görüş yelpazesi bulunmaktadır.

Siyasette iyilik kavramına yakından bakış…

Adalet: Bir toplumda iyilik genellikle adil bir düzenin varlığına bağlı olarak değerlendirilir. Adil bir siyasi sistem, herkesin eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu bir ortamı içermelidir.

İnsan hakları: Iyilik, bireylerin temel haklarına saygı gösteren bir siyasi yapı ile ilişkilidir. Bu haklar arasında yaşam hakkı, özgürlük, eşitlik ve güvence altına alınmış diğer temel haklar bulunmaktadır.

Toplumsal refah: İyilik aynı zamanda bir toplumun genel refah düzeyi ile de bağlantılıdır. Ekonomik kalkınma, eğitim, sağlık hizmetleri gibi faktörler iyilikle ilişkilendirilebilir.

Siyasette kötülük kavramına yakından bakış…

Adaletsizlik: Bir siyasi sistemdeki adaletsizlik, genellikle kötülük olarak kabul edilir. Bu, ayrımcılık, yolsuzluk, rüşvet gibi adaletsiz uygulamaları içerebilir.

İnsan hakları ihlalleri: Kötülük, bireylerin haklarına yönelik saldırıları içerebilir. İşkence, keyfi tutuklamalar, ifade özgürlüğüne müdahale gibi durumlar kötülük olarak değerlendirilebilir.

Savaş ve çatışma: Silahlı çatışmalar, savaş suçları ve insanlık suçları da kötülük olarak kabul edilir. Bu durumlar genellikle büyük insan hakları ihlallerini içerir.

Ancak belirtildiği gibi, bu kavramlar geniş bir şekilde yorumlanabilir ve kişisel, kültürel veya siyasi bağlamdan etkilenebilir. Bir kişinin veya topluluğun iyilik ve kötülük anlayışı, sahip oldukları değerlere, inançlara ve deneyimlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, siyasi bir konuyu değerlendirirken, farklı perspektifleri anlamak ve değerlendirmek önemlidir.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER