Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onat Kafkas

KADIN DOSTU KENTLER

Bir kenti daha kadın dostu olacak şekilde yeniden tasarlamak, ülke olarak sosyal ve ekonomik başarı açısından hayati önem taşıyor. Bugün kadınlar, şehirlerin kamusal alanlarında özellikle günün belli saatlerinde kendilerini güvensiz hissettiklerine dair yoğun bir görüş birliği var. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet açısından kapsayıcı, güvenli kentsel ortamların tasarımı giderek daha önemli hale geliyor.

Bugün kentsel işgücünün önemli bir bölümü kadınlardan oluşuyor ve ekonomik başarıyı daha da yukarılara taşımak için kadınların işgücüne katılımını artırmamız gerekiyor.

Bir şehrin tasarlanma şekli kadınların özgürlüğünü ve erişimini etkiler.

Şehirde kadınların bakış açısının tasarım sürecine dahil edilmesi gerekiyor ve kent konseylerinin çay partisinden öte işlevlerinin olması, kadınlar düşünülerek tasarlanan kamusal alanlar, parklar ve kamusal alanlar konusunda belediyelere bu konularda danışmanlık hizmetleri vermesi gerekiyor.

Kadınların işe ve eve yakın eğitim, sağlık, sosyal olanakları gibi hizmetlere erişim kolaylığı çok önemli. Ayrıca kadın dostu kentlerin çocuk bakım hizmetleri, anaokulları, toplum sağlığı klinikleri, topluluk pazarları, oyun buluşmaları için sosyal parklar ve  ebeveynlerin sosyalleşebileceği ve çocuk bakımını toplumla paylaşabileceği yerler, kadın dostu kentsel tasarımın başlıca unsurlarıdır.

İyi ulaşıma erişimin kendisi adil ve ekonomik açıdan verimli bir şehir için çok önemlidir. Sonuçta ulaşım kadınların topluma ve işgücüne katılımını sağlıyor.

Kadın dostu kentler’ terimi, kentsel planlama, tasarım ve yönetim süreçlerinde cinsiyet eşitliği ve kadınların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen bir yaklaşımı ifade eder. Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü (OECD), 1994 yılında 27 ülkede kadınlar ve kentler üzerine araştırma yapmaya başlamıştır. Pekin’de düzenlenen Kadın Konferansı’nda kadınların yerel yönetimlerdeki temsil meselesi de ele alınmıştır.  Ve bu yıl ilk kez ‘kadın dostu kentler’ kavram olarak ortaya çıkmıştır.

Dünyada nüfusun yarıdan fazlasının şehirlerde yaşadığı biliniyor. Bu durum giderek kırsal aleyhine değişiyor ve önümüzdeki süreçte, şehirli nüfusun daha da aratacağına kesin gözüyle bakılıyor. Kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere, sağlık, eğitim, istihdam olanakları ve sosyal ayrıcalıklara daha fazla ulaşmak amacıyla kırsaldan kente göçü şimdilik durduracak bir neden yok ama şehirlerin de içinde yaşayanların taleplerine göre dizayn edilmesi talepleri her geçen gün artıyor.

Bunların başında ‘Kadın Dostu Kentler’ kavramı geliyor ve bu başlık altında talepler sıralanıyor.

Kadınların sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere, istihdam olanaklarına, kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut, güvenlik), şiddete maruz kaldıkları takdirde haklarını güvence altına alacak mekanizmalara erişim, yerel yönetimlerin planlama ve karar alma süreçlerine katılım ve erkekler ile birlikte kentsel yaşamın tüm alanlarında eşit bir biçimde yer almasını destekleyen kentlere ‘Kadın Dostu Kentler’ deniyor.

Kadın dostu bir kent, kadınların eşit haklara sahip olduğu, güvenli, destekleyici ve kapsayıcı bir yaşam sürmelerini sağlayan bir yer olmalıdır. İşte kadın dostu bir kentin bazı özellikleri:

Güvenlik: Kentteki alanlar güvenli olmalıdır. Aydınlatma, kameralar ve güvenlik önlemleriyle donatılmış bölgeler, kadınların gece veya gündüz herhangi bir saatte güvenle dolaşabilmelerini sağlar.

Toplu Taşıma: Kadınların rahat ve güvenli bir şekilde toplu taşımayı kullanabilmeleri için düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle gece saatlerinde toplu taşıma araçlarındaki güvenlik önlemleri artırılmalıdır. Kamusal Alanlar: Parklar, caddeler ve meydanlar gibi kamusal alanlar, kadınların rahatlıkla kullanabileceği ve etkileşimde bulunabileceği yerler olmalıdır. Bu alanlar, kadınların toplumla daha fazla etkileşimde bulunmasını teşvik etmelidir.

İş İmkanları: Kadınlar için eşit iş imkanları ve kariyer gelişimi sağlanmalıdır. Esnek çalışma saatleri, kreş hizmetleri gibi destekler sunularak, kadınların iş ve aile yaşamlarını daha iyi dengeleyebilmeleri desteklenmelidir.

Eğitim: Kadınlar için eğitim imkanlarına erişim kolaylaştırılmalıdır. Eğitimde cinsiyet eşitliğini teşvik etmek amacıyla çeşitli politikalar uygulanmalıdır.

Sağlık Hizmetleri: Kadınların cinsel ve üreme sağlığına yönelik hizmetlere erişimi kolay olmalıdır. Ayrıca, toplumda kadın sağlığı konularında farkındalığı artırmak için kampanyalar düzenlenmelidir.

Kadınların Katılımı: Kent yönetiminde, planlamada ve karar alma süreçlerinde kadınların daha fazla yer almasını sağlamak önemlidir. Kadınların seslerinin duyulduğu ve dikkate alındığı bir katılım süreci olmalıdır.

Cinsiyet Şiddetiyle Mücadele: Kadına yönelik şiddeti önlemek ve bu konuda mücadele etmek için etkili politika ve destek mekanizmaları olmalıdır. Kadınlar, şiddete maruz kaldıklarında güvenli bir şekilde yardım ve destek alabilmelidir.

Kamusal Tuvaletler: Temiz, güvenli ve erişilebilir kamusal tuvaletlerin bulunması, kadınların kentte daha rahat dolaşmalarına olanak tanır.

Kadın dostu bir kent, genel olarak cinsiyet eşitliğini teşvik eden, kadınların güçlenmelerini destekleyen ve toplumun tüm bireylerine eşit haklar tanıyan bir anlayışa dayanmalıdır. Bu özellikler, kadınların kentte yaşamaktan keyif almalarını ve potansiyellerini tam olarak kullanmalarını sağlar.

Bu unsurlar, kentsel planlama süreçlerinde cinsiyet eşitliği ve kadınların yaşam kalitesini artırmak amacıyla dikkate alınabilir. Kadın dostu kentler, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların kentsel yaşamda daha etkin bir şekilde yer almasını teşvik etmek amacıyla çeşitli politika ve uygulamaları içerir. Bu kapsamda, kentsel planlamada cinsiyet duyarlılığı ve kadınların özel ihtiyaçlarına odaklanan bir yaklaşım benimsenir.

Sonuçta şehirlerimizi toplumsal cinsiyete duyarlı olacak şekilde yeniden düşünmek, tüm vatandaşlarına eşit fırsatlar sunan kapsayıcı bir şehir olmanın bir uzantısıdır. Çocuklara, yaşlılara, kadınlara iyi gelen bir şehir, herkes için harika bir şehirdir.

Kadınların şehrin yaşamına ve ekonomisine tam olarak katılmasını sağlamak için güvenli ve kadın dostu şehirler inşa etmek kentsel planlamanın temel bir bileşenidir.

Bir kenti tasarlama konusunda elbette belediye başkanının da görüşü olmalıdır ama bu şehir planlamacılarının, mimarların ve mühendislerin önüne geçmemelerdir. “Ben başkanım diye zaviye verirse bir başkan, çok önemli semtlere giden yolları kapatan bir alt geçit ortaya çıkar ki, bu da komik olur, ayrıca olmuştur da.

Şu cümlenin altını çizmek gerekir: “Kadın dostu şehir yapmak, başkalarını dışlamak değil, şehri daha kapsayıcı hale getirmektir.”

Buna göre, kadının toplumsal hayata daha fazla katılmasını merkeze alan bakış açısının kullanılması herkesin şehrin yaşamına ve ekonomisine tam olarak katılmasını sağlayabilir.

Bir şehir kadın dostuysa herkes için dosttur. Kadın dostu bir şehir, tasarım sürecinde kadın bakış açısının merkezde olduğu ve kadınların sağlık, toplu taşıma, sosyal hizmetler ve eğitim gibi hizmetlere erkeklerle aynı kolaylık ve fırsatlarla güvenle erişebildiği şehirdir.

Bakış açısı şudur: Erkeklerin ve kadınların, kentsel tasarım ve şehir planlama gündemlerinden gelen tüm avantajlardan eşit şekilde yararlanarak bir arada yaşayabilecekleri bir şehirde yaşamak istiyor muyuz, istemiyor muyuz?

Daha doğrusu bir kentte insanların insanca yaşamalarını istiyor muyuz istemiyor muyuz, işte bütün mesele budur!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER