KOALİSYON SONRASI MHP

3 Kasım 2002 seçimlerinde baraj altı kalan koalisyon ortaklarından, ANAP ve DSP siyasi tarihin tozlu sayfalarında yerlerini aldılar. 1999-2002 tarihleri arasında muhalefette yer alan DYP ile Saadet Partisi 2002 seçimlerinden sonra, eski güçlerini kaybeden partiler arasında yer aldılar.

2002 genel seçiminden sonra, MHP içinde bir kesim, “DSP ile koalisyona girmemeliydik, muhalefette kalsaydık, bir sonraki seçimde biz iktidardık”, diyerek eleştiriler getirdiler. Belli bir kesimde koalisyon erken bozuldu, iktidardan uzak kalmanın yanlış olduğunu, ekonomi düzelecekti o zaman 2002 seçim sonuçları bu şekilde olamazdı diyerek eleştiri getirdiler. Tüm bu eleştirilere rağmen, parti yönetimleri toparlanıp, önce mahalli sonra genel seçimler için çalışmaya başladı. 2004 yılında yapılan mahalli seçimde MHP, yüzde 10.14 oy oranı ile 4 il belediyesi dahil 247 belediye kazandı. İl genel meclisi oyları yüzde 10.45 olarak belediyelerde ki oy oranından yüksek çıktı. Çalışmaların ilk meyvesi burada alınmaya başlandı.

MHP, 22 Temmuz2007’de yapılacak olan genel seçimlere hazırlandı, yüzde 14,27 oy oranıyla 71 milletvekili çıkararak TBMM’ye girdi. AK Parti yüzde 46,58 ile 341, CHP yüzde 20.88 ile 112, DTP’nin desteklediği 22 ve 4 bağımsı vekil TBMM’ye girmiş oldu. MHP bu sonuçlarla hala güçlü bir teşkilata sahip olduğunu göstermiştir. Bu durum, cemaatin dikkatini çekmiş olmalıydı ki, MHP üzerinde iktidarın verdiği güçle de oyunlar oynamaya başladılar. 2007 yılında yapılan anayasa değişikliği referandumu ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kabul edildi. Bu değişikliğe destek verenler Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yolunu açmış oldular.

2009 yerel seçimlerinde biri büyük şehir olmak üzere 10 ilin belediye başkanlığı, toplamda da 490 belediye başkanlığı kazanılmıştır.

Cumhurbaşkanının süresi dolduğu için seçim yapılacaktı. AK Partiden önceki başbakan Abdullah Gül aday olmuştu. Mecliste seçim için 367 vekilin olması gerektiği için seçim yapılamıyordu. MHP meclise girerek bir kaosun olmasını engelledi ve Abdullah Gül 11. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. MHP’nin var oluş nedeni olan devletin devamlılığı için yaptığı feda karlığı, 2002 deki seçim kararı ile örtüştüren bazı kesimler, Devlet Bahçeli’yi, AK Partinin gelişini organize etmekle suçladılar. 29 Mart 2009 da yapılan yerel seçimlerde yüzde 16.50 oy oranı ile 6 il belediyesi dahil 483 belediye başkanlığı kazanılmıştır. İl genel meclisi oyları yüzde 16.64 oranında gerçekleşmiştir.

Cemaatlerle ilişkilerini geliştiren AKP millilikten uzaklaştıkça, MHP eleştirilerinin dozunu artırdı. Özellikle gülen cemaati olarak bilinen, ABD uydusu cemaati hedef aldıkça iktidarda serleşerek, milliyetçiliği ayaklar altına alırız beyanatları verilmeye başlandı. Gülen cemaatinin gayretiyle, 2010 da yapılan Anayasa değişikliği referandumunu kazanan iktidar, PKK açılımları yapmaya başladı. Toplumun büyük bir kesimi ile MHP bu açılımlara karşı gelmesine rağmen, FETÖ gemi azıya almış olarak iktidarı kullanıp, ABD’nin kirli oyunlarını devreye koymaya başladı. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle.

Sağlıklı ve mutlu kalın.