Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Enver Deniz

MİLLİYETÇİLİK ÜLKÜCÜLÜK TÜRKÇÜLÜK

 

Milliyetçilik, Ülkücülük ve Türkçülük kavramları arasında karışıklık yaşamamak için bunları irdelemek gerekir. Burada milliyetçi kesimdeki kavramları inceleyerek bazı yanlış anlamaların düzeltilmesine yardımcı olacağız.

  1. Yüzyılın sonu 18. Yüzyılın başında ortaya çıkan milliyetçilik, sırasıyla özgürleştirici ve sonra egemen oldu. Milliyetçilik terimi, büyük Avrupa dillerinde ilk kez 18. Yüzyılın sonunda ortaya çıktı ve bir sonraki yüzyılda kendini ortaya koydu. Bu ortaya çıkış, büyük bir dönüşümdür. İnsanlara, hükümdarların yerine nihai siyasi egemenliğe yatırım yapma gerçeğini gösteriyor. Milliyetçilik, kendini birleştiren bağlar (dil, kültür) nedeniyle ulusal bir topluluk oluşturmanın farkına varan ve kendilerini egemen bir devletle donatmak isteyen bireylerin siyasi hareketidir. Ulusal çıkarların, ulusu oluşturan sınıfların ve grupların çıkarları veya uluslararası toplumda ki diğer milletler üzerindeki üstünlüğünü doğrulayan siyaset teorisidir. Almanya ve İtalya, Amerikan ve Fransız devrimleri ve birleşme hareketleri ile ortaya çıkmış ilk milliyetçi yönetimlerdir. Böyle oluşan milliyetçilik kavramı, farklı yorumlarla değişik adlar altında etki alanları oluşturmuştur. Ülkemizdeki oluşumları ve etkilerine bakalım.         Atatürk’e göre milliyetçilik kavramı, Din ve ırk ayrımı gözetmeksizin, ulus tanımını kimlik ve siyasi birliktelik değerlerine dayandıran sivil milliyetçi bir vatanperverlik anlayışıdır.

Milli Eğitim Bakanlığına göre milliyetçilik kavramı, ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya, bu çalışmayı ve bilinci, diğer kuşaklara yansıtmaya dayanır.

Genel milliyetçilik tanımı ise, belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve özyönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik fikir hareketidir.

Türkçülük, Yeryüzündeki bütün Türkleri tek bir yurt ve bir bayrak altında birleştirmeyi amaçlayan akım, Turancılık, Türkçülük,  Pan-Türkizm. Türkçülük,  tüm Türk halklarının kültürel ve politik birliğini ve yükseltilmesini amaçlayan,  1880’ lerde Osmanlı İmparatorluğunda ve Rusya’nın bir parçası olan Azerbaycan da yaşayan aydınların başlattığı harekettir. Türkçülük İslam’ı referans almaz. İnsanların eşit yaratıldığı anlayışı Türkçülükte yoktur. Bir Türk, genetik olarak Türk olduktan sonra, neye inanırsa inansın Türk tür ve diğer ulusların bireylerinden değerlidir. Ziya Gökalp’in 1923 de Ankara’da Matbuat Müdürlüğü tarafından yayımlanan ‘’Türkçülüğün Esasları’’ adlı eserinde, Turancılığı ‘’uzak mefkure’’ ilan ederek, Türkiye devletinin kuruluşunu esas alan yeni bir Türkçülük tanımı getiriyordu. Bu eser Türkçülüğün esaslarıyla ilgili yayınlanmış ilk eserdir. Daha sonra Nihal Atsızın eserlerinde Türkçülük ile ilgili ideolojik yazıları görüyoruz.

Ülkücülük, Türk-İslam sentezidir. Ülkücülük, ‘’Türklük beden, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur’’ sloganıyla tanımlanabilir. Ülkücüler ‘’kanımız aksa da zafer islamındır’’ sloganını bu yüzden çok kullanırlar. Müslüman olmayan kişi ülkücü olamaz.

Ülkücüler Başbuğ olarak Alparslan Türkeş’i kabul ederler, Türkçülerin  ideolojik liderleri Hüseyin Nihal Atsız dır.3 Mayıs 1944’ deki Türkçülük- Turancılık davasından sonra  Ülkücülük  ve Türkçülük  ayrımı  başlamıştır. 1960’ların sonuna doğru Türkçü- Ülkücü ayrımı Tamamen belli olmuştur. Bu dönemde, Türkçü  Ali Balseven öldürülmüştür.

Ülkücülükte hedef Nizam-ı Alem, Türkçülükte Turan’dır, Ülkücüler Osmanlıyı örnek alır, Türkçüler Göktürk’ü. Ülkücülük Ahmet Arvasi den sonra, Türkçülük ise Nihal Atsız dan sonra ideolog yetiştirememiştir. Ülkücülük kitle hareketi haline gelebildiği için varlığını sürdürebilmiştir. Teorisyen eksikliği, hareket kalabalıklaştıkça  bölünmelere sebep olmuştur. Türkçülük kitle hareketi haline gelemediği için varlığını devam ettirmekte zorlanmaktadır.

Ülkücülerin partisi Milliyetçi Hareket Partisidir. Türkçüler, Özellikle Anadolu da kendilerine yakın gördükleri, Milliyetçi Hareket Partisi içinde yer almışlardır. Ülkücülük, Milliyetçi Hareket partisinde yapılacak ideolojik bir harekettir. Başbuğ Alparslan Türkeş’in sözleri de bunu belirtmektedir.

Son yıllarda, Milliyetçi Hareket Partisinden ayrılarak, başka partilere giden arkadaşlar ülkücüyüz deseler de bu Başbuğun görüşüne aykırıdır.  Ayrılanların birçoğu da Türkçü arkadaşlardır.

Sonuç olarak, milliyetçilik genel bir tanımdır. Ülkücülük Milliyetçi Hareket Partisine özel Türk- İslam sentezidir. Türkçülük Türk’ün üstünlüğü ve gücü üzerine oluşmuş bir ideolojidir.

Sağlıklı ve mutlu kalın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER