Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Enver Deniz

ÜCRETLER VE ENFLASYON

 

Cumhurbaşkanı 2023 yılı asgari ücret ve emeklilerle memurların enflasyon farkını açıkladı. Asgari ücret 8500 TL emekli ve memura da yüzde 25+5 zam verdi. Emekli maaşının da asgarisini 5500 TL yaptı.

Memura ve memur emeklisine zam verilirken 3600 den doğan farkta düşünülerek oran düşük tutulmuştur. Enflasyonun bir yılda yüzde 200 olduğu ülkemizde, bu farklardan küçük şehirlerdeki asgari ücretli hariç kimse memnun değildir. Asgari ya da en düşük gelirli denildiğinde, buna tabi insanların zorunlu harcamaları dikkate alınmalıdır. Nedir bunlar, kira, temel gıda maddeleri, ulaşım. Giyim, eğitim harcamaları, su, elektrik ve ısınma, beyaz eşya, küçük ev aletleri ve ev eşyası giderleridir. Burada temel gıda maddesi derken neyi kastediyoruz belirleyelim. Bu gıdalar, Ekmek, tahıl ürünleri, et, süt, yoğurt, peynir, zeytin, yemeklik yağlar, mevsim sebze ve meyveleri, kuru gıdalar, balıktır. Bu insanlara enflasyon farkı verileceği zaman, belirttiğimiz ihtiyaçların gerçek farkı hesaplanarak oran belirlenmelidir.

Devletin temel direği olan memurun, emeklisinin en düşük maaşı asgari ücretin altında kamıştır. Orta direk ezilmiştir. Bu ticari hayatı da etkileyecek bir durumdur. Küçük esnaf ticaret daraldığı için zor durumda kalacak, vergi, sigorta pirim ve bağ kur ödemelerini ödeyemeyecek. Devletin gelirleri düşecek ve geliri artırmak için vergi, harç, ceza gibi gelir kalemlerinde artırıma gidecektir. Buda ekonomide kısır döngüye sebep olacaktır.

Asgari ücret artışını bile ocaktan önce fiyatlara yansıtan marketler, şimdi bir ay zam yapmama kararı aldılar. Buna uyup uymadıklarını kim kontrol edecek, denetlemek adına yazılım, bir sistem var mı? Bu olay kartelleşme tepkilerinin üzerini örtmek için ‘’kaz gelecek yerden. Tavuk esirgenmez’’ niyetiyle mi yapılmıştır. Ticarette ve sanayide kartelleşmeye izin verilmemelidir. Kartelleşme hükümetleri bile yıkacak güce erişir ve toplumu gücü ile teslim alır. Özellikle zaruri alış veriş yeri olan marketlerde nüfus kriteri, üretimde şirketin payı, nakliye ve depo konularında ayrıntılı olarak belirlenmelidir. Bu ülke birkaç kişinin- kuruluşun eline bırakılamayacak kadar değerlidir. Bu gün kendinize yakın görüp taviz verdiğiniz insanlar, yarın’’ paranın dini imanı olmaz’’ sözünde ki gibi sizi de satarlar. İktidarlar özelleştirirken ya da bir uygulamayı hayata geçirirken yasaya toplum yapısına uygun oluşuna bakmalıdır. Uygulamanın sonuç analizini, doğru kriterler ortaya koyarak değerlendirme yapıp önünü açmalıdırlar.

Seçimden önce katreleşmeyi önleyecek yasa değişiklikleri yapılmalıdır. Yoksa bu karteller gelecek iktidarları da etkileyip yollarına devam etmek isteyeceklerdir. Yerel market ve bakkallarda bu rekabetin içinde olmalıdır, aksi halde toplumu bu kartellerin eline bırakırsınız.

Ticari hayatta mal alırken kart mı peşin mi diye soruluyorsa, vergi kaçağı var demektir. Öncelikle üretimden çıkan malın faturalı olması sağlanmalıdır. Asıl gelir kaybı vergide yaşanmaktadır. Bu kayıp engellenirse, asgari ücretliye, emekliye ve kamu çalışanına maaş verirken biraz daha cömert davranıp, enflasyona ezdirmemiş oluruz.

Çalışan ve emeklilerin durumu bir daha gözden geçirilip, enflasyon farkı güncellenmelidir. Yüzde elliden az olan değerlendirmeler toplumda maddi sıkıntıya sebep olacaktır.

Mutlu ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmak dileğiyle,

Sağlıklı ve Mutlu Kalın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER