Şehirlerde yaşlılar da yaşar

Kentsel yaşlanma, şehirlerde yaşayan yaşlı nüfusla ilgilenen gelişmekte olan bir alandır. Nüfusun yaşlanması ve kentleşme başarılı insani gelişmenin doruk noktası olduğundan, toplumun yaşlanması olumlu ancak zorlu bir olgudur. Kent ortamının, kırsal alanlara kıyasla insanların yaşlanması ve yaşlılıkta yaşaması için ideal bir yer olup olmadığı tartışılabilir. Bu bakış açısı makalesi, Avrupa’da şehirleri yaşlı dostu hale getirirken karşılaşılan zorlukları araştırıyor ve açıklıyor. Bu tür zorluklar, kapsayıcı mahallelerin oluşturulmasını ve yerinde yaşlanma için teknolojinin uygulanmasını içerir. Yaşlı dostu şehirdeki projelerden örnekler, şehirleri yaşlıların ihtiyaçlarına daha uyumlu hale getirme potansiyelini göstermek ve önümüzdeki birkaç yıl için önemli zorlukları belirlemek için Afyon Belediyesi’nin de örnek alması zaruridir. Genel olarak, kentsel nüfusun küresel yaşlanması, şehirlerimizde daha yaşlı dostu yaklaşımların uygulanmasını gerektirmektedir. Bu gelişmelere, hem şimdiki hem de gelecek nesillerin yaşlı dostu stratejilerden yararlanabileceği şekilde hazırlanmak zorlu bir iştir.

Kentsel yaşlanma, sosyal ve sağlık bilimlerinde, bu disiplinlerin sınırlarının çok ötesine ulaşan etkileriyle ortaya çıkan bir alandır. Hem nüfusun yaşlanması hem de şehirlerde yaşama ile ilgilenir. Modern toplumun en büyük başarılarından biri, genel nüfusun sürekli artan yaşam beklentisidir. Avrupa’da ve bir bütün olarak Batı Dünyasında, insanlar eskisinden daha uzun ve genel olarak daha sağlıklı yaşıyorlar. Nüfusun yaşlanması ve kentleşme başarılı insani gelişmenin doruk noktası olduğundan, toplumun yaşlanması olumlu ancak zorlu bir olgudur. Etkileşimleri, kentsel yaşamın çeşitli alanlarındaki her tür topluluk için sorunlar doğurur. Bu kıta, dünyanın diğer bölgelerine kıyasla nispeten genç kalsa da, Afrika da dahil olmak üzere tüm dünyada yaşlıların sayısında bir artış var. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na (OECD) göre, üye ülkelerde 65 yaş ve üzeri nüfus payının 2050’de %25,1’e çıkması bekleniyor. Özellikle şehirler çok sayıda yaşlı nüfusa sahiptir ve bu yaşlı nüfusun %43,2’sine ev sahipliği yapmaktadır. Kentsel yaşlanma bağlamında, şehirler, bir kasaba veya köyden daha büyük, nüfuslu veya önemli olan yerleşim yerleri olarak tanımlanır.

Nüfusun yaşlanması ve kentsel değişim arasındaki ilişkiyi anlamak ve destekleyici kentsel topluluklar geliştirme ihtiyacı, kamu politikası için ana konulardır. Yaşlı vatandaşları değerli bir kaynak olarak görmektedir. Bu insanların sürekli insani gelişme için temsil ettikleri tam potansiyelden yararlanmak için, dünya şehirleri kentsel alanlara, yapılara ve hizmetlere dahil olmalarını ve bunlara tam erişimlerini sağlamalıdır. Bu nedenle, şehirlerden, benzeri görülmemiş demografik değişimin sonuçlarını ele almak için ulusal ve bölgesel hükümetlerin çabalarını tamamlamaları istenmektedir. Kentsel yaşlanmayla ilgili önemli bir soru, bir şehri tam olarak neyin yaşlı dostu yaptığıdır? Başka bir ilgili soru, şehirlerdeki bazı yaşlı insanların gelişmesine izin verirken, diğerlerinin günlük yaşamın mücadeleleriyle baş etmeyi zor bulduğudur.

Bu bakış açısı makalesi, Avrupa’da şehirleri, örneğin mahalle/topluluk düzeyinde ve teknolojiyle ilgili olarak yaşlı dostu hale getirmenin zorluklarını araştırıyor ve açıklıyor. Hollanda ve Polonya’daki yaşlı dostu şehirlerdeki projelerden örnekler, şehirleri yaşlı insanların ihtiyaçlarına ve karşılaşılan zorluklara daha uyumlu hale getirme potansiyelini göstermek için gösterilmiş ve tartışılmıştır. Bu iki ülkenin gerekçesi, her şeyden önce, Polonya’nın henüz Avrupa’nın en genç ülkelerinden biri olması, ancak yakında hızlı bir nüfus yaşlanması yaşayacak olmasıdır. Polonya, 85 yaş ve üzeri insan sayısında keskin bir artış görecek ve Avrupa’nın en yaşlı nüfuslarından biri haline gelecektir. Bu nedenle, yaşlanan nüfusa odaklanan politikalar nispeten yenidir. Hollanda, yaşlı dostu önlemler, yaşlılar için yenilikçi barınma konseptleri ve uzun süreli bakım politikaları konusunda köklü bir itibara sahiptir ve yaşlı nüfusun aktif katılımına ve canlılığına odaklanmaktadır