Emeklilerin çilesi biter mi?

“Emeklilerin çilesi biter mi” derken toplumun ve emeklinin bir kısmının dile ve gündeme getirilmeyen kangren olmuş sorununa çare. Sigorta ve Bağ-Kur emeklisinin durumu belli düşü aylıklar, memur emeklisi ile eşitsizlik. Cumhurbaşkanımızın tekrar meclise gönderip düzenlenmesini istediği kök aylık veya refah payının ne olacağını merakla bekleyen çilekeş emeklilerimiz.

Ülkemizde ne yazık ki bir sosyal demokrat partimiz yok. Muhalefette ise sosyal demokratlığı, halkçılığı savunan bir partide ne yazık ki yok. Hepsi de kapitalist düzenin dümenine girmiş gününü gün ederek geçiren partiler ve vekiller.  Mevcut hükümetimizin şimdiye kadar uyguladığı sosyal devlet anlayışı hizmetleri de belli yaşlılık aylığı, yaşlı bakım, engelli bakım geliri olmayan ailelere sosyal yardım aylığı buna benzer hizmetleri mevcuttur.

Günümüz çalışanı özel sektörde işçi sigortalı veya kendi işini kuran veya kurmaya çalışan esnafımız, bağ-Kur’lu. Toplumumuzda aktif görev azleden bireyler ve gençlerimiz evin, ailesinin sorumluluğu derken evlenmesi, evlilik borcu, çocukların büyümesi, eğitim hayatı, çocukların evlenmesi, düğünü derken hayatın geçtiğini ömrün bittiğini gören insanlarımız bu hayat mücadelesinde ev ve yurt sahibi olamayan emeklilerimizin Vay haline Vay!

Yaptıkları yapacaklarının garantisi diyerek tüm toplumun beklentilerini gidermek elbette mevcut hükümetin görevidir. Bunları da kamuoyuna sunmak, mecliste gündeme taşımakta muhalefet partilerinin görevidir. Toplumumuzun ve emeklimizin beklentisi insanca yaşanabilecek bir aylıktır. Ama daha ötesi var. Günümüz ekonomik şartlarda on bir veya on iki bin aylık bekleyen emeklimizin barınacak evi yoksa vay haline.

Ev kiralarının yedi bin on bin bazında olduğunu düşünürsek bir Anadolu kendi olan Afyonumuzda tabi ki diğer illerimizde aynı durumda. İstanbul, Ankara, İzmir diğer büyük şehirleri yazmamıza bile gerek yok.  Orada Kiraların ne düzeyde olduğu aşikâr.

Evi olmayan oğlunun veya kızının yanında kalmayan veya kalamayan ev hanesine bir emekli maaşı getiren bir emeklimiz ev kirası, doğalgaz veya kömür, elektrik, su, telefon giderlerini üst üste koyduk mu emekli maaşı bitti belki de yetmedi.

Bunca yıl ülkesine memleketine hizmet etmiş ömrünün son yıllarını da yoklukla geçim sıkıntısıyla geçirilecek bir ömür, bitmeyen çileler.

Sosyal devletçilik adına hükümetimizden ve devletimizden dileğim bu durumda olan emekli vatandaşımıza kira desteği acilen sağlanmalı altmış yaşından ve ya yetmiş yaşından sonra insanlarımıza el avuç açtırmamak hepimizin asli görevidir. Bu görev bilincinde olan elbet vekillerimiz ve politika yapıcılarda vardır.

Hüseyin Karnıbüyük