Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet Semih Tulay

YOK EDİLEN KÜLTÜREL DEĞER ÇEŞMELİ KONAK

Bir kentin kültürel zenginliği ya da uygarlık derecesi müzeleri, sanat galerileri, kütüphaneleri, meydanları-anıtları ve yeşil alanlarının çokluğu ile ölçülür. Şimdi şöyle bir düşünelim… Afyonkarahisar, bunlardan hangilerine ve ne kadarına sahiptir? Sadece müzeleri ele alalım. Afyonkarahisar il merkezinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait 1 ve bakanlık izinli 2 adet olmak üzere toplam 3 müze varken; komşu il Kütahya il merkezinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait 3 ve bakanlık izinli 9 adet özel müzeyle birlikte toplam 12 müze bulunmaktadır. Eskişehir il merkezinde ise bakanlık izinli özel müze sayısı 16’dır. Mermerin başkenti diye övündüğümüz Afyonkarahisar’da jeolojik nitelikli bir müze dahi yoktur. Yani bu konuda sınıfta kalmış durumdayız.

Gelen konuklarınızı il merkezinde müze olarak nerelere götürebilirsiniz? Yanıtını hemen vereyim. Şu anda müze olarak hiçbir yere. Çünkü, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait  arkeoloji müzesi kent merkezine yaklaşık 8 km. uzaklıktadır. Bakanlık izinli özel müze statüsünde olan 2 müzeden birisi olan Zafer Müzesi restorasyonu 2021 yılından beri bir türlü bitirilemediği için kapalıdır. İkincisi olan Afyonkarahisar Sucuk Müzesi il merkezinden çok uzakta organize sanayi bölgesindedir.

Çoğu yerde olduğu gibi Afyonkarahisar kent merkezinde de “müze” adını kullanan ancak bakanlıktan izini olmayan ve bu nedenle müze sayılmayan yerler de vardır. Tüm bu sergileme mekanlarının dışında Afyonkarahisar il merkezinde bir zamanlar “müze-ev” ya da “etnografik ev” statüsünde olan Çeşmeli Konak yer alıyordu. Bir zamanlar diyoruz çünkü artık günümüzde yoktur. Afyonkarahisar’ın değerinin sadece sucuk ve lokum olduğu sanan zihniyetteki kimi etkili ve yetkililerin isteğiyle 2021 yılında ivedi olarak boşalttırılıp faaliyetine son verilmiştir.

Mecidiye Mahallesi’nde yer alan Çeşmeli Konak, son dönem Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerinden birisi olup, kitabesine göre 1906/1907 yılında inşa edilmiştir. Eski eser niteliğinde olduğu için Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunca 1983 yılında korunması gerekli eski eser olarak tescil edilmiştir. Konağın adını aldığı çeşme halk arasında Sülüm II Çeşmesi olarak bilinir ve kitabesinden halk tarafından 1906 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Çeşme 1980 yılında korunması gerekli eski eser olarak tescillenmiştir. Yani konak ve çeşmesi eski eser konumundadır.

Çeşmeli Konak, harabe bir durumda iken 2002 yılında Kültür Bakanlığı’nca kamulaştırıldıktan sonra 2003 yılında restorasyon çalışmalarına başlanıp, 2004 yılı sonunda tamamlanmıştır. 14.9.2011 tarihinde Afyonkarahisarlı iş insanı Sayın İbrahim Alimoğlu’na tahsis edilen konakta bir süre kimi eşyaların sergilenmesi yanında halka açık ücretsiz çeşitli kurslar düzenlenmiştir. Kursların başka bir binaya taşınmasıyla konak 2014 yılı Ağustos ayında bu kez İbrahim Alimoğlu’nun sahip olduğu etnografik eşyalarla müze-ev biçiminde teşhir-tanzimi tarafımdan yapılarak halkın hizmetine sunulmuştur. Tüm giderleri İ. Alimoğlu tarafından karşılanan ve ücretsiz olarak gezilen Çeşmeli Konak, kapatıldığı tarihe değin geçmişin değerlerini geleceğe taşıyan bir köprü görevi görmüştür.

Çeşmeli Konak; İbrahim Alimoğlu nu ait genel anlamda etnografik eşyaların (halkın kültürel ve sosyal yaşantısını yansıtan ve günlük yaşamda kullanılan eşyalar) sergilendiği bir müze-ev kimliğinde idi. Konakta genel anlamda Osmanlı Dönemi ve Erken Cumhuriyet Dönemi’ne ait eşyalar sergilenmiştir. Konaktaki odalar yemek odası, mutfak, gelin odası, günlük oda ve erkek odaları olarak mankenlerle ve odalarda olması gereken orijinal eşyalarla döşenmişti. Halı-kilimler; el işlemesi dantel ve oyalı eşyalar; her türlü gümüş, bakır, porselen, mutfak eşyaları; mangal ve çini soba gibi ısınma eşyaları; radyo, pikap, teyp ve gramofon gibi müzik aletleri; tekke eşyaları ve levhalar; çeşitli fotoğraf makinaları; sinema makinaları; daktilo; steno; çeşitli masa saatleri, cep saatleri, güneş saatleri ile büyük salon tipi bir saat görülmeye değer parçalardı. Hamam kültürümüzü yansıtan işlemeli hamam takımları, takunyalar, 1887 ve 1895 tarihli iki hamam tası; kadın süs eşyaları ve takılar; kadın erkek giysileri; biblo ve süs eşyaları; gaz lambası, gemici feneri, lüküs ve şamdan gibi aydınlanma araçları; Osmanlı Dönemi yatağan ve kılıçlar, kamalar, çakmaklı tabancalar, çakmaklı tüfek ile Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan manevra dürbünü sergilenen önemli eşyalar arasında yer almıştır. Ayrıca çeşitli mühürler, yazı takımları ve daha burada adı sayılamayan yüzlerce eser üç katlı binanın tamamında ve bahçesinde ziyaretçiler sunulmuş idi. Salonda sergilenen gramofon, pikap ve radyolar çalışır durumda olup, gelen konukların dinleme olanakları vardı. Sözün özü çeşmeli konak her türlü etnografik eşyanın sergilendiği yaşayan bir müze-ev idi.

Sonra ne mi oldu? Bir gün 21 Ağustos 2021 tarihinde apar topar bir emirle boşalttırıldı. Hem de önce “bir günde boşaltın” denerek. Ev eşyasını bile bir günde toplanamadığı sonradan akıl edip lütfederek 3 güne çıkardılar. Oysa o eşyaların içinde kırılacak malzemeler vardı ve hepsi eski eser nitelikli idiler. Devam edelim. Sonunda görev alanının ne olduğunu ve bugüne değin Afyonkarahisar’a ne gibi hizmetlerde bulunduğunu gerçekten bilmediğim bir vakfa tahsis edildi. Bu vakfın böyle eski eser nitelikli bir mekanda görev yapma zorunluluğu olduğunu sanmıyorum. Oysa bu kuruluşa başka bir yer bulabilirdi. Ben bugüne değin bu kuruluşun kullandığı Çeşmeli Konağın kapısının açık olduğunu, kapısında çalışma günleri ve saatleri gösteren bir yazının olduğunu hiç görmedim. Yani vakıf tabelasını asıp, konağın kapısına kilit vurdu!

Çeşmeli Konak kapatılarak bu kentin etnografik değerlerini yansıtan bir kültür yuvası ortadan kaldırıldı. Konağın kapatılmasıyla Afyonkarahisar’ın kültürel damarlarından birisi yok edildi. Sergilenen eşyalarında genç, yaşlı her yaştaki insanın kendi yaşamından bir şey bulduğu bu konağın kapatılmasıyla insanların hafızalarındaki güzel anıları silinip anılarını yaşamalarına engel olundu. Genç kuşağın geçmişle ilgili bağları koparıldı ve geçmişi öğrenmelerine engel olundu. Unutmayalım ki geçmişini bilmeyen milletler geleceğe güvenle bakamazlar.

Ayrıca konak kapatılmakla bu kentte kültürel ve sanatsal etkinliklere hamilik yapan, her zaman karşılıksız destek olan İbrahim Alimoğlu’na büyük haksızlık yapılmış oldu. Ben görevim gereği Ege, İç ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev yaptığımda oralarda da kültüre sanata destek olan kişileri tanıdım. Ama hiç biri İbrahim Alimoğlu kadar çok yönlü değillerdi. Afyonkarahisar için çok önemli bir değer olan İ. Alimoğlu kurduğu kültür sanat derneği Aksam’da oluşturulan korolarla, dans ekipleriyle, kente getirilen Türk Sanat Müziği’nin ünlü sanatçılarıyla, yayınlanan onlarca kitap ve müzik CD’leriyle bu kentin kültürel ve sanat yaşamına destek vermekte, renk ve değer katmaktadır. Konağın yerine ona eş değerde bir yer tahsis edilebilirdi. Yapılmadı. Onun gönlünü almak ve yapılan ayıbı kapatmak için olmalı ki Ayazini’nin en kötü, en niteliksiz binasını ona tahsis ettiler ama onda bile haksızlığa uğradığını düşünüyorum.

Eski evler içinde yaşayanı olmazsa yaşamda yalnız kalan insanlar gibi kısa zamanda çökerler. Ahşap yapılar sürekli bakım ister, temizlik ister, havalandırılmak ister. Üstünde sadece bir tabelası olan ve kapısı kilitli, aynı zamanda tescilli bir eser olan Çeşmeli Konak şimdilik sağduyulu ve kültür dostu yetkililerin dikkatini çekene değin bir köşede terk edilmiş olarak kalacak gibi görünüyor. Umarım unutularak harabeye dönüşerek yok olup gitmez.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER