Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet Semih Tulay

AFYONKARAHİSAR’IN YANLIŞ BİLGİLERİ

5000 yıllık bir Sümer atasözü der ki; “biliyorsun o halde niçin öğretmiyorsun?” Bilgi paylaştıkça ve öğrettikçe değerlenir, güzelleşir. Paylaşılmayan bilginin hiçbir değeri yoktur. Ancak paylaşılan bilginin doğru bilgi olması ve gerçeklere dayanması gerekir. Oysa son zamanlarda Afyonkarahisar’da yoğun biçimde yanlış bilgi kirliliği görülmektedir. Bu bilgiler yazılı ve görsel medyada paylaşımlar nedeniyle yaygın bir duruma gelmekte gittikçe çoğalmaktadır. İşin acı yönü bu bilgilerden kimilerini akademik ünvanlı kişilerde zaman, zaman kullanmaktadırlar.

Hatta Afyonkarahisar ile ilgili çocuklara yönelik masal kitabı yazan bir hanım bu yanlış bilgilerden kimilerini kullanmış, genç dimağlara bilmeden bu yanlış bilgileri aktarmıştır.

Tüm bu yanlış bilgilerin nedeni konunun uzmanı olmayan ama her konuda kendini bilgili sanan bilgisiz kişiler, gündemde olmak isteyenler ve ticari kaygıyla yalan bilgi üretip bundan kişisel çıkar sağlamak isteyenlerdir.Bu yalanlara, yanlış bilgilere akademik kişilerden ve konuyla ilgili resmi makamlardan ses çıkmaması da tuhaf bir durumdur. Şimdi bu yanlış bilgilerin kimilerine kısaca bir göz atalım.

1-Midas’ın Kızı Suna:Yaygın olarak kullanılan yanlış bilgilerin en başında gelir. Midas, çok büyük ve ünlü bir Frig kralıdır. Zoe adında bir kızı olduğundan kimi kaynaklarda söz edilir. Ancak, Midas’ın Suna adında bir kızı olmamıştır, olamaz da. Çünkü Suna Türk kadın adıdır. Friglerin Türk olduklarına dair elde bilimsel bir kanıt yoktur. Ben 50 yıldır arkeolojinin içindeyim ve Frigler ile ilgili basılmış kitaplarım, araştırmalarım var. Yaptığım araştırmalarda ne Midas’ın kızı Suna’ya, ne de Frigler’in Türk kökenli oldukları hakkında hiç bir ciddi kaynakta bir bilgiye ulaşamadım.

2-Midas’ın Üçlerkayası Köyü’nde Gün Batımını İzlediği: Birilerinin kendi ticari kaygıları nedeniyle uydurduğu bu yalan;yalanın ve yanlış bilginin en kuyruklusudur. Bu bilginin kaynağı nedir? Üçlerkayası Köyü’nün Frigler yönünden ne özelliği vardır? Merak ediyorum Kral Midas Polatlı’dan bu köye gün batımını izlemek için helikopter mi kullanıyordu?

3-Dünya’nın İlk Apartmanı: Ayazini’ndeki toplu yerleşim yerinin önüne resmi makamlarca dikilen bilgi levhasında bu yapının Dünya’nın ilk apartmanı olduğu ve Midas’ın kızı Suna’nın (!) Gazlıgöl kaplıcalarında iyileştikten sonra burada yaşadığı bilgisi var. Midas’ın Suna adında bir kızı olmadığı gibi kızının da Gazlıgöl’de iyileştiği bilgisi ve Ayazini’nde oturduğu da yanlıştır. Anadolu’da çoğu kaplıca için hep krallar kızlarının iyileştiği söylencesi vardır. Avdalaz Kalesi de tarihin ilk apartmanı bilgisi olarak kimi yayınlarda yer alıyor. Bu yanlış bilgileri verenler acaba Kapadokya Bölgesi’ndeki çok sayıda yapıları nereye koyuyorlar?

4-Marsyas ile Apollon Yarışması: Dinarlı Marsyas ile tanrı Apollon arasındaki Dünya’nın ilk müzik yarışmasının Aydın’da yapıldığı ve oradaki Çine Çayı’nın adını Marsyas’tan aldığı söylenmektedir. Oysa bu yarışmanın Dinar İlçesi’ndeki Suçıkan’da yapıldığını antik yazarlar eserlerinde söz etmişlerdir. Dinar’da Büyük Menderes Nehri’ne karışan Marsyas adındaki çay da yazılı antik kaynaklarda yer almaktadır. Yani bu yarışmanın yeri yazılı antik kaynaklara göre Aydın değil, Dinar’dır.

5-Aziz Aberkios: Milattan Sonra 2. yy’da Sandıklı Koçhisar’da yaşamış olan ve günümüzde de Hristiyanların aziz olarak kabul edip adına her yıl ekim ayında dini tören düzenledikleri Aberkios’unkimi kaynaklarda Hierapolisli yani Denizli-Pamukkaleli olduğu bilgisi vardır. Mezar taşı Vatikan Müzesi’nde olan Aziz Aberkios’un yaşadığı yer Hierapolis (Pamukkale) değil,antik Hieropolis Kenti yani günümüzdeki Koçhisar Köyü’dür ve Denizli ile bir ilgisi yoktur. Burada (a) harfi ile (o) harfi karıştırılmaktadır.

6-Mevlana’nın Demirli Köyü’nde Tekke Kurduğu: Birileri tarafından Mevlana’nın tekkesini ilk kez miladi 7. yy’da Demirli Köyü’nde kurduğu bilgisi ortaya atılmıştır. Bu da ticari kaygıyla uydurulmuş bir yalandır. Her şeyden önce Mevlana miladi 13.yy’da yaşamıştır. Ayrıca Demirli Köyü’nün Mevlevilik yönünden bir önemi olduğunu sanmıyorum.

7-Kalenin Tünelleri: Halk arasında yaygın olarak kentin çeşitli yerlerinden kalenin en tepesine ulaşan tünellerin olduğu şehir efsanesi olarak anlatılmaktadır. Kale lav akıntılarından oluşan doğal bir kayalıktır. Bugünün teknolojisiyle bile tepeden aşağıya tünel açılması olanaksızdır. Kent merkezinde 2. Dünya Savaşı sırasında yapılan kimi sığınaklar tünel zannedilmektedir.

8-Hz. Ali’nin Atının Ayak İzi: Afyon Kalesi’nde Hz. Ali’nin atının ayak izi olduğu halk arasında efsane olarak anlatılmakta ve kimi yerlerde yazılmaktadır. Anadolu’da kimi kaleler için de bu söylem efsane olarak anlatılır. Gerçekle bir ilgisi yoktur. Kale’nin kitabını yazan ve onlarca kez kaleye inip çıkan biri olarak söylüyorum böyle bir at ayağı izine benzer bir şey olmadığı gibi Hz. Ali’nin kale ile bir ilgisi yoktur.

9-Dünya’nın En Büyük Müzik Müzesi Afyonkarahisar’da: Özellikle yazılı ve görsel basının ve kimi kişilerin abartıları sonucu Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde yer alan müzik koleksiyonu müze olmadığı halde müze olarak anılmakta ve Dünya’nın en büyük müzik müzesi olduğu yazılıp söylenmektedir. Kentimiz ve Ülkemiz için gerçekten büyük bir değer olan “İbrahim Alimoğlu Müzik Aletleri Koleksiyonu”nda yaklaşık 600 adet eser bulunmaktadır. Dünya’daki kimi önemli müzik müzelerinin adları ve eser sayıları ise şöyledir: Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki Müzik Kültürü Devlet Müzesi 6000, İsveç Stockholm Müzik Müzesi 6000, Belçika Brüksel Müzik Enstrümanları Müzesi 1500, Berlin Müzik Enstrümanları Müzesi 3000, İngiltere South Kensington’daki Royal College Of Music Müzesi 15000, Arizona Müzik Enstrümanları Müzesi 12000 adet eser barındırmaktadır.

10-8000 Yıllık Gastronomi Kenti: Kentin kimi yerlerine konan afişlerde ve yayınlarda Afyonkarahisar’ın gastronomi kenti olduğu ve 8000 yıllık bir lezzet mirası olduğu vurgulanmaktadır. Afyonkarahisar tarihsel olarak 8000 yıllık bir kent olabilir ama gastronomisi 8000 yıllık olamaz. Milattan Önce 6000’de ne bükme var ne keşkek!İlgililere sormak gerek 8000 yıl öncesinden günümüze gelen nasıl bir lezzet var? Ben yıllarını arkeolojiye vermiş bir arkeolog olarak bilmiyorum. Sonuç olarak; eğer topluma, insanlara bilgi sunacak ve paylaşacak isek vereceğimiz bilginin gerçek kaynaklara dayanan doğru bilgiler olmasına dikkat etmeliyiz. Yanlış bilginin hiçbir değeri olmadığı gibi vebali de büyüktür.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. kaleminize sağlık Ahmet Semih Bey. çok faydalı olacağını düşündüğüm bilgiler paylaşmışsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER