Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet Tunca

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8 Mart.

Önemli bir gün!

Neden diyecek olursanız.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü.

Kadınlar ise, dünya nüfusunun yarısı kadar.

Hatta ülkemizdeki nüfusun yarısından biraz fazla.

Neden kadınlara çok fazla rağbet edilmez ve bunun içi kadın hakları, kadın hakları diye, bitip tükenmez bir mücadeleleri vardır.

Yıllardır, aklım erdi ereli, kadınların, erkeklerin elinden bazı hakları almaları için, mücadeleleri devam edegelir.

İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi, bazen de elde edilen hakların geri alındığını yaşarız.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü.

İki ileri bir geri bir hak mücadelesinin yapıldığı öne çıkmış günlerden biri.

Her zaman olduğu gibi, 8 Mart’ta kadınlar yine Taksim Meydanı’na çıkarılmadı.

Polis tedbirler aldı.

Anamız, bacımız, avradımız, çocuğumuzu dünyaya getiren, dünya insanının devamını sağlayan varlıklar.

Geçtiğimiz bir yıl içinde 338 kadın öldürülmüş.

Nasıl öldürüyorlar.

Sopayla, döverek, bıçaklayarak, silahla.

O mübarek varlıklar açmadan, hunharca yok ediliyor.

Sebep?

Sebeplerin başında, boşanmak veya boşanmayı istemek gibi bir sebep yatıyor.

Kim tarafından öldürülüyor?

Eş, baba, kardeşler tarafından öldürüyorlar.

Bu olaylar sadece Türkiye’nin ayıbı değil, bütün insanlığın utanç vesilesidir.

Kadınların, yeteri tedbir alınmamasından meydana gelebiliyor.

Devlet, haklı gördüğü ve ölümle yüz yüze yaşayan kadınlarımıza polis görevlendiriyor, ancak şunu kabul etmek lazım ki, yeterince güvenlik gücünün olmaması, her vakaya yetişmiyor.

İnsanlık öldü mü?

Diye bir soru geliyor aklıma.

Evet, insanlık birçok olayda görüldüğü gibi yavaş yavaş ölüyor.

Görülen olaylara müdahil olamıyoruz.

Çünkü gözü dönmüş insanlar, insanlıktan çıkarak hayvanlardan daha fazla vahşileşebiliyor.

Mutsuz insanlar çoğalıyor.

Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor.

İnsanlıktan çıkanlar vahşileşebiliyor.

Yahu!

Bir zamanlar, karısını çok kıskandığı için öldüren biri “Abi! Çok seviyordum. Başkasına yar olmasın” diye öldürdüm diyebiliyor.

Toplum bir travma yaşıyor.

Bunu aşabilmek elbette devletin, Sağlık Bakanlığı’nın ve ilgili sosyologlara, psikologlara düşüyor.

Hadi bakalım Aile Bakanlığı, bir şeyler yapmalısın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER