Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hamza Yılmaz

Düşük karbonlu bir topluma ulaşmak

 

Batıda şehirleşme sanayi devriminden sonra birdenbire artış gösterdi. Türkiye’de ve Afyonkarahisar’da kısmi artış 2. Dünya Savaşı’ndan sonra oldu. Öyle ki İstanbul, Ankara gibi şehirler bir anda gecekondularla kuşatıldı. Afyonkarahisar’da ise yıllar yılı Belediye’nin girmediği/görmediği  mahalleler var oldu. Bugün kısmi altyapı götürülen mahallelere doğalgaz götürülemediği için Afyonkarahisar hava kirliliğinde ilk sıralarda yer almaktadır.

Belediyeler ve şehircilik bakanlıkları altyapı yapmanın bir şehir için yeterli olacağı inancından hareket ederlerken, bir anda trafik diye bir sorunu kucaklarında buldular. Otuz yıl önce Afyon’da kentin her sokağına rahatça park yapılabilirken, bugün böyle bir konfordan ne uzaktayız siz düşünün.

O yüzden, şehirler bugün en büyük harcamayı trafik sorununu çözmek için yapıyor.

Bunlara rağmen, şehirdeki ulaşım sistemi giderek artan bir şekilde tartışılan önemli bir konudur.

Yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle toplu taşıma ve özel araçlar giderek artacaktır. Bu da düşük karbonlu ulaşım sisteminin geleceği için verimli ve esnek bir ulaşım sisteminin gerekli olduğu açıktır.

Sürdürülebilir bir kentsel geleceğin kavramsal vizyonunu düşük karbonlu bir topluma ulaşmaktır. Bunun için Afyonkarahisar ve büyük ilçelerinden başlayarak en başta ulaşım, binalar ve kent içindeki endüstrilerdeki çeşitli teknolojiyi  buna göre dönüştürmekte büyük yarar var.

Daha yeşil bir kent derken, ağaçlar dikilmiş bir kent değil, zararlı gazların salınmadığı bir kenti de anlamalıyız ve bunun kaynaklarını rehabilite  etmeliyiz.

Çalışmaları ayrıca, her şehrin farklı sistemlerinden gelen emisyon seviyelerindeki farklılıkların, ulaşım ağlarının kalitesi ve kullanımındaki farklılıklarına dikkate almalıyız. Bilim insanlarına göre, karbon emisyonları gelirle ilişkilidir. Kişi başına gelir bir şehirde daha yüksektir, bu da büyük emisyon kaynaklarında kişi başına ortalama talebin daha yüksek olmasına neden olur. Evlerden kaynaklanan yüksek karbon emisyonları da arttı. Davranışların enerji tüketimini etkilediğini anlamak, düşük karbonlu evleri teşvik etmede faydalı olacaktır.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER