Kentleşme çabalarının atladığı etmenler

Ortaya çıkan araştırmalar ve elde edilen veriler göstermiştir ki, fiziksel ve sosyal ortamlar ruh sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Kırsaldaki doğal ve değişmeyen doku, son 60 yılda şehirlerin kalabalıklaşmasıyla başkalaşmıştır. Kentli sayısının artmasıyla birlikte, halk ruh sağlığı artık psikiyatristlerin ve psikologların görev alanının ötesine geçiyor.

Bunu sağlamak için “Kasabadan kente geçiş” sürecinde ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Afyon gibi büyükşehir adayı ve yeni kentleşen bir yerleşim biriminde maalesef sakinlerine yönelik yatırımlar yapıldığını söylemek henüz erken. Çünkü il ve ilçe belediyelerimizin belediyecilik kavramını çamurdan arınmış yollar ve temiz içme suyu ölçeğinden almaktan başka ellerinde henüz bir ölçü birimi yok gibi.

Oysa bir kent çok karmaşık etkenleri barındırıyor. Bunların hesaba katılmamasının ciddi sonuçları olacaktır.  Şehirciler için fiziksel sağlığa odaklanmaya başladıklarında bile her zaman bariz bir öncelik olmamıştır ancak günümüzde belediyelerin görevi alt yapıdan ibaret değildir. Zihinsel sağlığı desteklemek ve iyileştirmek için tasarım yapmak da belediyelerin görevleri arasındadır. Çünkü doğru tasarlanmış bir şehir, üretimden asayişe kadar pek çok konuda sakinlerine etki etmektedir. Bu olumlu etkileri elde etmek için en büyük potansiyelin bir kısmı zihinsel sağlıkta yatmaktadır.

Politika yapıcılar, şehir plancıları, mimarlar, mühendisler, ulaşım uzmanları, geliştiriciler ve diğerleri, kentsel yapılı çevrenin tasarımına ve sunumuna katkılarıyla ruh sağlığını etkiler. Bu bölüm, iyi bir ruh sağlığını geliştirmeye, hastalıkları önlemeye ve ruh sağlığı sorunları yaşayan insanları desteklemeye yardımcı olacak akıllı kentsel tasarımın temel fırsatlarını tartışıyor. Yeşil alana odaklanıyoruz, Çocuklar için güvenli ve yerel oyun fırsatları sağlamaktan, yaşlıları sosyalleşmeleri ve mahallelerinde güvenli bir şekilde gezinmeleri için güçlendirmeye kadar yaşam boyu aktif alan, toplum yanlısı alan ve güvenli alan.

Şehir yapıcılar bilinçli olarak nüfus ruh sağlığının sürdürülebilir şekilde iyileştirilmesi fırsatlarını yakalayabilirler ve araştırmayı politikalar, planlar, tasarım, geliştirme ve yönetim yoluyla eyleme geçirebilirler. Bu arada, bu yüksek etki alanındaki fırsatları gerçekleştirmek için daha fazla araştırmaya ve bunun finansmanına ihtiyaç var.

Araştırmayı politikalar, planlar, tasarım, geliştirme ve yönetim yoluyla eyleme geçirmek. Bu arada, bu yüksek etki alanındaki fırsatları gerçekleştirmek için daha fazla araştırmaya ve bunun finansmanına ihtiyaç var. Araştırmayı politikalar, planlar, tasarım, geliştirme ve yönetim yoluyla eyleme geçirmek. Bu arada, bu yüksek etki alanındaki fırsatları gerçekleştirmek için daha fazla araştırmaya ve bunun finansmanına ihtiyaç var.

Kentleşme uzun zamandır insani gelişme ve ilerleme ile ilişkilendirilmiştir. Ancak son araştırmalar kentsel ortamların önemli eşitsizliklere ve sağlık sorunlarına da yol açabileceğini göstermiştir. Kentleşmenin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler ve bu ülkelerdeki hem zengin hem de yoksul nüfus üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgilenmekte ve kentsel alanlardaki halk sağlığı sorunlarıyla ilgili sorunları ele almaktadır.

Son söz, kentsel yoksulların sosyo-ekonomik koşullarını iyileştiren ve daha iyi sağlıklarını destekleyen politikalar üretilmelidir.