MAĞDURİYET SENARYOSU

Bir karara kızıp, Hakimler ve Savcılar Kuruluna hakaret ettiği için, kesinleşmemiş ceza kararı ile kahraman olunur mu? Olmak için bir çaba olduğunu görüyoruz.

İmamoğlu 2 yıl 7 ay 15 gün ceza aldı, kararı açıklanır açıklanmaz, yer yerinden oynadı sanki! Beklenen bir olaymış gibi açıklamalar ve görüşmeler planlı ve çabuk bir şekilde gelişiyor. Sevinç çığlıkları atılmaya başlıyor. Bir kişinin bunu beklemediğine inanıyorum. Kim mi? Tabii ki Kılıçdaroğlu. Almanya seyahatini bırakıp geri geliyor. Bu senaryo, galaya çıkacağı günü belli olmayan bir film gibi.

Karardan birileri o kadar memnun olmuş ki, üzülmek yerine, çift elleriyle çak yapıp, yıllardır karşılaşmamış iki dost gibi sevinerek kucaklaşıyorlar. Ceza almanın bu kadar sevinilecek bir şey olduğunu bilmiyordum.

Bunun böyle olmasının nedeni, sanırım 6’lı Masadaki hesaplar. Kılıçdaroğlu dışında hiçbir genel başkan cumhurbaşkanı adayı değil, olmaya da cesaret edemiyor. Bu nedenledir ki Kılıçdaroğlu ile kazanamayız, İmamoğlu ya da Yavaş aday olsun kazanırız, algısı yaratılmaya çalışılıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi içindeki hesaplaşmalarında, İmamoğlu’nun adaylar arasında adının geçmesinin de etkisi var. İmamoğlu yüksek bir oy oranı ile seçimi kaybetse bile, önümüzdeki dönem CHP’nin güçlü bir genel başkan adayı olması muhtemeldir. Aynı durum genel başkan içinde geçerli, aday olup seçimi kaybetse bile, aldığı oyun partisinden yüksek olması nedeniyle, güçlü bir genel başkan olarak yerini koruyacaktır. Cumhuriyet Halk Partisinin içinden çıkacak, cumhurbaşkanı adayının kazanmasından çok, önümüzde ki dönem genel başkan adayı olması ile ilgilidir.

İyi Parti, uzun süredir bu olayı planlı bir sekil de devreye sokmuş gibi görünüyor. Parti yöneticileri ve milletvekilleri aracılığıyla, kamuoyuna ittifakın CHP genel başkanı ile seçimi kazanamayacağını, Yavaş ve İmamoğlu’nun aday olması halinde seçimin kazanılacağı algısı verilmeye çalışılıyor. İyi Parti tabanı milliyetçi bilinen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday olmasını istemesine rağmen, Genel Başkan Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu’nu aday olarak istemiştir. Meral Hanım ve Ekrem Beyin diyalogu da bunu bize göstermiştir.

Meral Hanımın Ekrem Beyi istemesinin sebebi, liberal oluşu ve HDP ile ilişkisinin iyi olmasıdır. Meral Hanımın bu mağduriyete bu kadar sevinmesinin nedeni, planının tıkır tıkır işlediğini görmesindendir.

Bu mağduriyet havası, İmamoğlu’nun popülaritesini 5-6 ay yüksek tutmaya yetecek mi? Bunu bize zaman gösterecektir.

CHP bu süreci en kısa sürede yönetmeye başlayacaktır. İşin en kötü tarafı, İstanbul Belediyesini seçime bir yıl kala AK Partiye teslim etmek ve genel başkanlık seçiminde Kılıçdaroğlu’nun başkanlığının parti içinde tartışılır hale gelmesidir. CHP, belediyeyi kaybetmemek ve genel başkanı tartışılır konuma düşürmemek adına, bu olayın mağduriyetten çıkması için çalışacaktır. Zaman geçtikçe mağduriyetin sözlükteki kelime anlamı dahil, her şey yeniden gözden geçirilecektir.

6’lı masanın küçük ancak, kararlarda etkili partilerinin de kendine göre hesapları var, Kimisi Kılıçdaroğlu’nun, kimisi Abdullah Gül’ün aday olması için kulis yapmaktadırlar. Millet ittifakında tek aday üzerinde anlaşma sağlanmaya bilir. Bu durumda CHP aday olarak genel başkanını çıkarabilir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, İyi parti tarafından aday gösterilebilir. Seçimde HDP nin aday çıkarma ya da adayın birine destek olma kararı, ikinci turda cumhurbaşkanının rakibini belirleyecektir.

Mağduriyet, bir haktan ya da hizmetten men edilme durumudur. Sayın İmamoğlu belediye başkanıdır ve henüz Cumhurbaşkanı adayı değil ve olmasında da bir engel yoktur. Recep Tayip Erdoğan’ın mağdur olması, seçime girmesini engellediği için, vatandaşların tepki oyuyla seçim kazanmasına sebep olmuştur.

Vatandaşımızın sağduyuyla hareket edip en iyi kararı vereceğinden eminiz, sonucu milletimize hayırlı olur inşallah.

Sağlıklı ve Mutlu Kalın.