Parklar, fiziksel aktiviteler

Parklar ve yeşil alanlar, bir yerleşim birimine ‘şehir’ denilmesinin en büyük etkenidir. Çünkü şehirlerde ortak bir sosyalleşme alanıdır parklar. Kırsalda böyle bir parka ihtiyaç var mı? Elbet, yok! Ancak çoğu şehir yöneticisinin ya potansiyeli yok ya da bina ve rantı tercih ederek görevini yerine getirmiyor. Örneğin Afyonkarahisar’da açılan her alan, açılan derken şehir dışına taşınan her alana bina yapılması bunun en büyük örneği değil midir?

Yapılan araştırmalar, parkların halk sağlığını iyileştirme yönünü her geçen daha çok vurguluyor. Belediyeleri yönetenlerin haberi olmasa da sağlıklı bir kenti var etmenin yolu yeşil içinde bir kent yaratmaktan geçiyor. Erkmen tepelerine üç tane bank atıp adına park deyip, yeşil alan metrekaresine dahil ederek eleştirilerden kurtulmak bu vazifeyi yerine getirmiyor. Bir park daha fazla ziyaretçi çekebileceği yerde olmalı, değil mi?

Bugün, park ve yeşil alanların sağlık açısından önemi o kadar büyük ki, belediyelerin gerekli kişi ve kurumlarla iletişime geçip, yerel parklar inşa etmesi zaruretini doğuruyor.

Parklar, insanların fiziksel aktivite için ulusal önerileri karşılaması için ideal bir yer gibi görünüyor. Ancak mahalle parkları nadiren şehir sağlığı düşünülerek tasarlandığından, genellikle halk sağlığı altyapısının parçaları olarak potansiyellerini yerine getirmiyor.

Araştırmacılar, park kullanımını, parka dayalı fiziksel aktiviteyi ve park koşullarını ve ayrıca kullanıcıların yerel parkları hakkında hissettiklerini gözlemlediler. Çalışma, şehirlerin sakinlerini genel olarak parkları daha fazla ve özellikle fiziksel aktivite için kullanmaya teşvik edebileceği somut yollara işaret ediyor. Bu öneriler arasında: daha iyi tesisler, hedeflenen programlama ve daha fazla pazarlama.

Yapılan araştırmalarda ‘Bir parkın ihtiyaç duyduğu ilk şey tesisler ve imkanlar olarak ortaya çıkıyor.

Araştırmacılar, park kullanımının erkekleri (yüzde 57) ve gençleri – yaşlıları – park ziyaretçilerinin yalnızca yüzde 4’ünü temsil ettiğini buldu. Genç ailelere sahip toplulukların bazen anneler ve bebekler için yoga dersleri istediğini, yaşlı veya göçmen nüfusa sahip olanların ise farklı ihtiyaçları olabileceğini gözlemliyor.

Son söz, parklar önemlidir, ancak mahalleye yakın olmaları gerçekten önemlidir, çünkü çoğu insan uzak parklarda ne olduğunu bilmiyor.