SEÇİM ÖNCESİ İTTİFAKLARA BAKIŞ

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimini kazanan Cumhur ittifakı, çıkardığı milletvekili sayısı ile mecliste de çoğunluğu sağlamıştı. Cumhurbaşkanı’nın yasa çıkarma konusunda da eli rahattı. Türkiye % 90’lara yaklaşan katılım oranıyla tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir. Bu seçimlerle birlikte yeni sistemin de süratle yürürlüğe girmesi gerekmektedir.

FETÖ ve ABD’nin etkisinden kurtulan Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de etkisiyle milli konularda daha duyarlı davranmaya başladı. İlk iş olarak terör örgütlerinin üzerine daha kararlı bir şekilde gideceğini beyan etti. Dış ülkelerle ilişkilerde, milli çıkarlar öncelik haline geldi. Kıbrıs, Libya ve Suriye ile ilişkilerde ABD’nin değil, ülke çıkarları öncelikli olmaya başladı.

Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur ittifakının kilit partisi olmuştu. Cumhurbaşkanı hükümetten yürütme ile ilgili hiçbir talebi olmayan Devlet Bahçeli ye çok güveniyor ve sık sık istişare yaparak bunu kamuoyuna gösteriyordu. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi tabanı Devlet Bahçeli’nin karşılıksız sevgisini sevmesine rağmen Milliyetçi Hareket Partisi tabanını kabullenemedi. AK Parti yönetimi, Milliyetçi Hareket Partisi tabanının isteklerine karşı duyarsız davranarak, ittifaktan beklentisi olan tabandan, belli kesimlerin başka partilere gitmesine sebep oldu.

MHP’nin Cumhurbaşkanı’nın iç politika ve ekonomik icraatlarına AK Partiden önce sahip çıkması, Milliyetçi Hareket Partisinin tabanında huzursuzluk yaratmaya başlamıştır. Cefada birliğin, sefada bencilliğe dönüşmesi Milliyetçi Hareket Partisi tabanının ittifaka karşı güvenini sarsmaya başlamıştır. Millet İttifakı seçimi kazandığı yerel yönetimlerde ortak hareket ederken, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel ve yerel teşkilatlarının bencil hareketleri ittifak birliğini bozmaya yol açmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel merkezin de belli kesimin etki alanını genişleterek, Devlet Bahçeli sonrasının planlarını kurması, partinin yerel teşkilatlarına da yansımaya başlamıştır. Milliyetçi Hareket Partili olan ancak ülkücü olmayan kesimin yerel teşkilatlarda etkili olmasına yol açmıştır. Bu yapılanma partideki bir avuç ülkücünün dışlanmasına yol açmıştır.

Millet İttifakını teşkil eden altı parti ve CHP’nin birlikte hareket ettiği hdp’nin hataları, Cumhur İttifakının işine yaramıştır. Davutoğlu ve Babacan’ın yaptığı çıkışlar halkın gözünde altılı masayı zor duruma düşürmüştür. Millet ittifakını oluşturan partilerin, hdp’nin yüzde onluk oy oranının peşine düşmesi ve yaptıkları açıklamalar, Cumhur İttifakının işini kolaylaştırmıştır. Cumhur İttifakı seçim propagandasını Millet İttifakını eleştirmek üzerine kurmaya başlamıştır.

Oy oranı yüzde 3’ün üstüne çıkmayan partilerin liderlerinin bile Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünmesi, verilen tavizlerin büyüklüğünü ortaya koymuştur. Cumhur İttifakı Millet İttifakının hatalarından beslenmeye başladı. Cumhurbaşkanı’nın düşen oy oranı, bu hatalar sayesinde yükselmeye başladı.

Millet İttifakının uyumsuzluğu, Başbakanlık döneminin koalisyonlarını ve olumsuzluklarının topluma algı olarak verilmesinin önünü açmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi bu konuyu en iyi şekilde işleyerek, kendisi için avantaja dönüştürmeye başladı. İYİ partinin, HDP ye taviz veren İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanını desteklemesi, Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı görmek isteyen milliyetçi kesimde gönül kırgınlığına sebep olmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi ve diğer partilerdeki ülkücü, milliyetçi ve Türkçülerin dışlanması ile Avrupa da ki ırkçılığın ön plana çıkışı, kapitalist ülkelerin Osmanlı İmparatorluğu üzerinde oynadığı oyunların tekrarı mı? Diye düşündürmeye başladık.

Sağlıklı ve Mutlu Kalın.