Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hamza Yılmaz

Şehirler ve sağlığa erişim

 

Yazımızın başında şu yargıyı dillendirmeden olmaz: Fast food dükkanı pazaryerinden çok olan şehirlerin sayısı her geçen gün artıyor. Tabii spor yapılacak parkların sayısı da azalıyor, ya da yetersiz kalıyor.

Gıda güveliğinin Afyonkarahisar gibi nispeten küçük şehirlerde bile giderek daha büyük bir sorun haline geldiği düşünülürse metropol kentlerin sakinlerinin işlerinin daha kolay olmadığını söylemek mümkün.  Araştırmalar, bazı şehirlerde taze gıda pazarlarının fast food satış noktalarından daha kıt olduğunu gösteriyor.

Ancak şehirlerin kenarlarında ve bölgesel merkezlerde daha uygun fiyatlı alanlara taze ve güvenilir gıdaya ulaşmak için kalıcı pazaryerine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.

Spor ve hareketlilikte de öyle. Son araştırmalar ayrıca bağırsak sağlığımız ve zihinsel sağlığımızla bağlantılı olduğunu göstermiştir. Bu, bazı şehir sakinleri için kötü haber olabilir.

Tüm bu sorunlara neden oldukları için planlamacıları suçlayamayız, ancak belediyeler bu duruma müdahale etme yeteneğine ve dolayısıyla kentsel yaşamı iyileştirmede oynayacak role sahipler.

Araba bağımlı dış mahallelerde ve yeni toplu konutlarda, planlamacılar kulüpler, spor tesisleri ve parklar gibi ilk gelişen sosyal tesisler yapılabilir.

Bu tür banliyölerde sağlıklı işleyen bir toplu taşıma önemlidir ve toplu taşımaya iyi erişim aynı zamanda bir hane halkının işe gidiş geliş masraflarını da azaltır.

Araştırmalar, planlamacıların ve yapılı çevre profesyonellerinin stres yaratan ortamlar hakkında şaşırtıcı derecede düşük bilgi seviyelerine sahip olduğunu gösteriyor.

Planlamacılar, şehirlerin ruh sağlığı bozukluklarını nasıl artırabileceğini anlamıyorlarsa, o zaman stres yaratan ortamlarla nasıl mücadele edebiliriz?

İyi haber şu ki, basit adımlar büyük bir fark yaratabilir.

Dünyayla uyumlu bir dokunuş fiziksel ve sosyal ortamlar ruh sağlığımızı olumlu etkileyebilir. Şehirlerde yaşayan insan sayısının artmasıyla birlikte, oluşan stresli ortamlar psikiyatristlerin ve psikologların görev alanının ötesine bile geçiyor.

Zihinsel sağlığı desteklemek ve iyileştirmek için spor alanları yapmak, şehirciler için fiziksel sağlığa odaklanmaya başladıklarında bile her zaman bariz bir öncelik olmamıştır. Aslında belki de etkileri için en büyük potansiyelin bir kısmı zihinsel sağlıkta yatmaktadır.

Politika yapıcılar, şehir plancıları, mimarlar, mühendisler, ulaşım uzmanları, geliştiriciler ve diğerleri, kentsel yapılı çevrenin tasarımına ve sunumuna katkılarıyla ruh sağlığını etkiler. Çocuklar için güvenli ve yerel oyun fırsatları sağlamaktan, yaşlıları sosyalleşmeleri ve mahallelerinde güvenli bir şekilde gezinmeleri için güçlendirmeye kadar yaşam boyu aktif alan, toplum yanlısı alan ve güvenli alanlar ve yeşil alanlar yaratmalıyız. Şehir yapıcılar bilinçli olarak nüfus ruh sağlığının sürdürülebilir şekilde iyileştirilmesi fırsatlarını yakalayabilirler ve araştırmayı politikalar, planlar, tasarım, geliştirme ve yönetim yoluyla eyleme geçirebilirler.

Tasarım, geliştirme ve yönetim yoluyla halk sağlığına olumlu katkılar sağlayacak projeleri gerçekleştirmek için daha fazla araştırmaya olan finansman ihtiyacının karşılanması da merkezi bütçeden ayrılacak payla karşılanmalıdır.

Sağlıklı bir kent sağlıklı bir sakin demektir ve totalde daha az sağlık maliyeti demektir.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER