Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hamza Yılmaz

Şehirlerde çocuklar için ayrılan alanlar

 

 

Şehirlerde ve kentsel çevrelerde çok aileli yaşam alanları yaratmayla ilgili tasarım konuları, uzun zamandır mimarların ve tasarımcıların ilgisini çekmiştir. Ortak kullanım alanlarının çoğu, koşu parkuru, kulüp, anaokulu, spor salonu ve sığ havuzu olan bir bahçe terasına dönüşen çatıya yerleştirildi. Esasen sakinleri için hem mekansal hem de işlevsel olarak optimize edilmiş bir ‘şehir içinde şehirdir. Bu konsept yıllar içinde genişletilmiş ve yaşam deneyimini en üst düzeye çıkarmaya odaklanan apartman tasarımlarını etkilemiştir.

Son on yılda yapılan araştırmalar, aktif tasarım stratejilerinin sağlığı ve refahı artırmada oynayabileceği role odaklandı.

Kamusal alan ve çocuklu aileler arasındaki ilişkide kentsel tasarımın rolü çok önemlidir. Kentsel ve çevre mahallelerdeki dış mekan oyun alanlarının kalitesi, küçük çocukların fiziksel, sosyal ve bilişsel gelişimi için çok önemlidir. Sokak, yeşil alanlar ve oyun alanları olmak üzere üç önemli günlük yaşam alanını analiz ederek, şehirde artan aile ve çocuklara yönelik alanlara duyulan ihtiyaç artıyor.

Veriler ayrıca, değişen kentsel yaşam tarzlarının dahil edilmesine yönelik aşamalı olarak katkıda bulunan süreçler olmasına rağmen, dışarıda oyun oynamanın, kamusal yeşil alanların ve güvenliğin önemine ilişkin endişelerin yüksek olduğunu da yansıtıyor. Geleceğin aile dostu şehir alanlarını planlarken tasarımın rolünün, çocuk dostu göstergeler ve yerel olarak önemli faktörlerin daha iyi güçlendirilmesi gerektiği tartışılmaktadır. Çocuklar ve ebeveynlerle birlikte kamusal alanın ortak yaratıcı tasarımı, aşağıdan yukarıya mahalle tasarım girişimleri (örneğin, çocuk dostu rotalar) gibi girişimler bazı örneklerdir. Bu makale, kentin ihtiyaçlarının çeşitli demografik ve gereksinimleri karşılamak için mekansal dönüşümünün daha geniş önemine işaret etmektedir.

Küresel kentleşmenin mevcut eğilimini ve şehirlerin çocuklu aileler için artan cazibesini takiben, kentsel ortamlar, yeni nesil çocukların büyüyüp gelişeceği temel bağlamlar haline geliyor. Bu hızlı kentleşmenin, yalnızca genç kentli profesyonellerin şehir bölgelerine taşınmayı tercih ettiği değil, aynı zamanda aileleri de tercih ettiği büyüyen bir eğilim de dahil olmak üzere bir dizi etkisi vardır. BM tarafından 2025 yılına kadar dünya çocuklarının yüzde 60’ının şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu, milyonlarca çocuğun günlük yaşamlarının ve deneyimlerinin ana hatlarının kentsel çevreler tarafından şekillendirileceğini gösteriyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER