Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hamza Yılmaz

Şehirlerde yapılması gerekenler

Sakinlerine hareket imkanı sunmayan kent yaşamı sağlık üzerinde ciddi bir etkiye neden oluyor. Çin’de son 30 yılda kentleşmeyle birlikte beslenme düzenleri değişti ve bu da artan obeziteye yol açtı.   Dünya Sağlık Örgütü, 300 milyondan fazla yetişkinin etkilendiğini tahmin etti, bunların çoğu gelişmiş ve yüksek derecede kentleşmiş ülkelerdeydi. O yüzden sürekli Afyon’da park yok, yeşil alan yok, insanlar hareket edemiyor, yürüyemiyor diyoruz, birileri boş bulduğu alanlara hala apartman dikiyor.

Kentsel ortamlarda kötü hava sağlığı ise bir başka sorun kaynağıdır. Afyonkarahisar gibi kış havası kirli kentlerde kirli havanın özellikle solunum ve cilt üzerinde negatif etkileri olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, kapalı ve açık hava kirliliğinin bir sonucu olarak 6,5 milyon insanın (tüm küresel ölümlerin yüzde 11,6’sı) öldüğünü ve hava kirliliğine bağlı ölümlerin yaklaşık %90’ının düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana geldiğini tahmin ediyor.

Yetersiz beslenme ve kirlilik, kentsel nüfus için üçüncü bir büyük zorluğa katkıda bulunur: Bulaşıcı hastalıklar. Yoksullar sıkışık koşullarda, açık kanalizasyonların ve durgun suların yakınında yaşıyor ve bu nedenle sürekli olarak sağlıksız atıklara maruz kalıyorlar.

Kötü sağlık sistemi olan ülkelerden Türkiye’ye ve Afyonkarahisar’a gelen sığınmacıların artması ve sağlıksız evlerde çok sayıda insanın barınması insandan insana hastalık bulaşmasına neden olmaktadır.  Bu insanlar arasında tüberküloz (verem), sıtma, kolera, humma ve diğerleri gibi kentsel ortamlarda bulaşıcı hastalıkların yaygınlığı ve etkisi iyi bilinmektedir ve küresel bir endişe kaynağıdır.

Ulusal ve uluslararası araştırmacılar ve politika yapıcılar bu tür sorunları çözmek için çeşitli stratejiler araştırdılar, ancak sorunlar devam ediyor. Örneğin, mega şehirler için çözümler üzerine araştırmalar 1990’ların başından beri devam etmektedir. Bu çalışmalar, kirliliğin, güvenilmez elektriğin ve çalışmayan altyapının öncelikli girişimler olduğu sonucuna varmıştır; yine de hava kirliliği, şehirlerdeki su kalitesi, tıkanıklık, afet yönetimi sorunları ve altyapı sistematik olarak ele alınmamaktadır.

Planlı kentsel alan ve araç kullanımına ilişkin vergiler gibi kentsel çevre sorunlarını ele alan politikalara geçilmesi zorunludur.  Gıda güvenliğini iyileştirmek için kırsal ve kentsel bölgeler arasında daha fazla işbirliğine dayalı planlama yapılmalıdır

Şehir içi ulaşımın karayolu trafiği gibi sağlık üzerindeki etkisi ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkenin altyapısında yapılan iyileştirmeler, sokakta artan araç ve insan trafiği artışını karşılayamadı.   Kazaları azaltmak için bilinçli bir politika gereklidir.

Kentleşme geri döndürülemez bir süreç haline gelmiş olsa da, bazıları kentin sorunlarını çözmek için, kentsel yoksulların sosyo-ekonomik durumunu iyileştirmek gibi sorunun temel nedenlerini ele almamız gerektiğini savundu.

Kırsal alanlardaki koşullar iyileşene kadar, nüfus kentsel ortamlara göç etmeye devam edecektir. Kırsal kalkınmanın ortaya çıkardığı zorluklar göz önüne alındığında, kök nedenlerin yakın gelecekte ele alınması pek olası değildir. Bu nedenle, hükümetler ve kalkınma ajansları, plansız kentleşmeyi azaltmaya çalışırken, kentleşmenin zorluklarına uyum sağlamaya odaklanmalıdır.

Göz önünde bulundurulması gereken bazı politika ve uygulama örnekleri arasında nesiller boyu yoksulluk döngülerini kırmak için yapılması gerekenler vardır.  Bu politikalar kırsal-kentsel arasındaki uçurumun tez elden kapatılmasıdır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER