ŞEHİTLER VE GAZİLER

19 Eylül’ü içine alan hafta Türkiye’de şehitler ve Gaziler Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu hafta, ülkenin savunması için canlarını feda eden şehitlerimizi anmak, gazilerimize saygı göstermek ve onların fedakarlıklarını onurlandırmak amacıyla düzenlenir.

Sakarya Meydan Muharebesi’nin kazanılmasından sonra, 19 Eylül 1921 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e’ ‘Mareşal’ rütbesi ile ‘Gazi’ ünvanı verilmiştir. Bu tarih her yıl ‘’Gaziler Günü’’ olarak kutlanmaktadır.

Şairin dediği gibi,

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

Toprak eğer uğrunda ölen varsa Vatandır.”

Tarihin her döneminde hür yaşamayı, bağımsızlık ve istiklalini canı pahasına korumayı ilke edinen aziz milletimiz, bu uğurda şehit mücadeleden zaferle çıkmıştır.

Ülkemizin her karış toprağında, vatanını bayrağını ve kutsal değerlerini korumak ve savunmak için en güç koşullar altında canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen insanımız, şehit olmak için çıktığı bu kutsal davada gazi olarak milletimizin medarı iftarı, vatanseverliğin ve kahramanlığın yaşayan abideleridir. Bugün de milletimizin huzur ve güvenliğinin temini için canını ve bedenlerinin bir parçasını bu topraklara feda eden şehit ve gazilerimiz vardır. Milletimiz şehitlerini ve gazilerimizi daima başının üzerinde tutacaktır. Bizlerde vatanı, milleti, bayrağı için canları pahasına savaşan şehit ve gazilerimizin aziz emanetlerine sonsuza kadar sahip çıkacağız.

Tarih bilinci, vatan ve bağımsızlık aşkı, bayrak sevgisi gibi değerleri her şeyden üstün tutarak düşmana karşı gözlerini kırpmadan mücadele veren kahraman şehit ve gazilerimiz geçmişte olduğu gibi gelecekte de minnet ve şerefle anılacak her daim en üstün payelere layık görülecektir. Bu günkü birlik ve beraberliğimizin, millet olma bilincimizin temellerini şehitlerimizle birlikte atan gazilerimiz, birlik ve beraberliğimizi koruma kararlığı içerisinde yaşama gayretimiz karşısında gururların en büyüğünü yaşayacaktır.

Gazilerimiz ve aziz şehitlerimizin yakınlarının, milletimize en değerli emanetler olduğu milletimizin ve devletimizin yanlarında olduğu ifade etmek bunu göstermek şehitlerimizin, ruhlarını şad edecek, gazilerimizin gönlünü rahat ettirecektir.

Türk kültürü ve inançlarını yaşatmak, Arap ve batı kültüründen korumak bizim devlet olarak sonsuza kadar yaşamamızı sağlayacaktır. İnsanın ailesi her şeyden farklı ve özelse milleti ve sevgisi de özel olmalıdır. Türk milliyetçiliği vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı ve bayrak sevgisinin temelidir. Milli duyguları, çocuklarımızın aile içindeki yaşamında, okul hayatında ve meslek yaşamında vermek bizim eğitim anlayışımızın temeli olmalıdır.

Kendi kültürü, örf ve ananelerini unutup, başka kültür ve yaşam tarzlarına yönelmek, milli birlik ve beraberliğimizi bozup, devletimizi güçsüz kılacaktır. Bu durum insanımızın şehit olmak için savaşması yerine, başka ortamlarda rahat yaşam için çabaladığı, ekonomik çıkar için başka vatandaşlıklara geçtiği bir ortama geçişi yaratacaktır.

Şehit ve gaziler gününü, methiyeler düzmek yerine, Türk kültürünün devamı için eğitimi ve toplum yaşamını düzenlemek adına projeler yapıp uygulayarak değerlendirirsek hem geçmişimize minnetimizi öder hem de toplumumuzu kapitalizmin robotlaşmış, millilikten uzak tek devlet anlayışına karşı korumuş oluruz.

Türk devletinin ve milletinin yabancı kültürlerden uzak, bağımsızlık, milli devlet anlayışı ile sonsuza kadar yaşaması umuduyla,

Sağlıkla ve Mutlu Kalın.