SU İÇİYOR MUYUZ?

Elbette su içiyoruz ama yeterince su içiyor muyuz? Doğru soru bu olsa gerek. Aslında hepimiz bir yerlerden günlük 2-3 litre arasında su içmemiz gerektiğini duyduk, biliyoruz. Ancak bu duyduklarımıza uyuyor muyuz? Örneğin içinde bulunduğumuz ramazan ayında yeteri kadar su içiyor muyuz? Diyetisyen Cemre Kamalı, Ramazan’da sıvı desteğini çok önemli olduğunu söyleyerek, “İftar saatinden sahura kadar gün içinde almanız gereken 2-3 litre suyu almalısınız. Diüretik etki göstererek vücuttan su atımını kolaylaştıran çay ve kahveyi ramazan aylarında aşırı tüketmemelisiniz” uyarısında bulunuyor.

Evet, yeterli miktarda su içmek vücudunuzun sağlıklı bir şekilde çalışması için önemlidir. Su, vücutta birçok hayati fonksiyonun gerçekleşmesi için gereklidir. Bunlar arasında sindirim sisteminin düzgün çalışması, vücut sıcaklığının düzenlenmesi, hücrelerin ve dokuların nemlendirilmesi, toksinlerin atılması ve diğer birçok önemli işlev bulunmaktadır.

Yeterince su içmezseniz, dehidrasyon riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Dehidrasyon, vücudunuzun su kaybının, alımından daha fazla olduğu durumdur. Bu durum birçok olumsuz semptomla sonuçlanabilir, bunlar arasında baş ağrısı, yorgunluk, konsantrasyon eksikliği, idrar renginde koyulaşma, böbrek taşları, kabızlık ve hatta ciddi durumlarda bayılma veya organ yetmezliği gibi sorunlar bulunabilir.

Ancak, herkesin su ihtiyacı farklıdır ve bu ihtiyaç birçok faktöre bağlıdır, örneğin yaş, cinsiyet, aktivite düzeyi, çevresel koşullar ve sağlık durumu gibi. Genel olarak, günde yaklaşık 8 bardak su içmenin veya susadığınızda ve egzersiz yaptığınızda içme alışkanlığınızı sürdürmenin faydalı olduğu düşünülmektedir. Ancak, her zaman susadığınızda veya vücudunuzun sinyal verdiği diğer zamanlarda su içmeyi unutmamak önemlidir.

Diyetisyen Cemre Kamalı’nın İHA’ya yaptığı açıklamalardaki bilgilendirmeden öne çıkanlar şöyle:

Ramazan ayında uzun saatler aç kalındığından dolayı beslenme düzenin oldukça değiştiği bu dönemde dengeli beslenmenin önemi artıyor.

Ramazan ayında sahur ve iftar sofraları dengeli ve sağlıklı bir şekilde kurulduğunda oruç tutmanın sağlıklı ve vücudumuzu dinlendiren bir ibadet olduğunun bilimsel çalışmalarla da kanıtlandı.

Bu dönemde sağlıklı beslenmenin püf noktaları ile dengeli ve sağlıklı sahur-iftar menülerinin nasıl hazırlandığını öğrenerek bilinçli ve dengeli bir şekilde bu güzel ramazan ayını tamamlayabilirsiniz. Ek olarak bu uygulamalar sayesinde genelde kilo alınan bu süreci kilo almadan geçirebilir hatta dengeli, çeşitli ve yeterli beslenerek kilo verebilirsiniz. Ramazan aylarında 16-17 saat aç ve susuz kalan vücudumuz iftar saatinde birdenbire ihtiyaç duyduğu besinlere kavuşmaktadır fakat bu dönemde yavaşlayan metabolizma ve saatlerce boş kalan mideye bir anda çok yüklenmek doğru değildir. Bu gibi durumlarda hazımsızlık gibi sağlık problemleriyle karşılaşabiliriz.

“Sahur atlanmamalı, sahur yapılmazsa eğer bağışıklığınız düşebilir”

Kamalı açıklamasının devamında, “Ramazanda öğünlerinizi sahur, iftar ve ara öğün şeklinde düzenleyebilirsiniz. Sahura kalkmayı alışkanlık haline getirmek bu dönemde yapılacak en doğru davranışlardan biridir. Sahuru bir alışkanlık haline getirmek hem açlık sürenizi azaltacaktır hem de metabolizma hızınızı korumuş olacaksınız. Bu nedenle sahur atlanmamalı, sahur yapılmazsa eğer bağışıklığınız düşebilir. Oruç tutulan saatlerde baş ağrısı, halsizlik, hazımsızlık ve sindirim sistemi bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Dengeli, yeterli ve sağlıklı bir diyet uygulanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra vücudun sıvı ve elektrolit dengesinin korunması önem taşımaktadır. Bu nedenle iftardan sonra mutlaka maden suyu içilmesi gerekmektedir.

Ramazan ayında sıvı desteği çok önemli. İftar saatinden sahura kadar gün içinde almanız gereken 2-3 litre suyu almalısınız. Diüretik etki göstererek vücuttan su atımını kolaylaştıran çay ve kahveyi ramazan aylarında aşırı tüketmemelisiniz.