Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Enver Deniz

10 KASIM

 

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım günü, 1938 yılında Dolmabahçe sarayında Dokuzu Beş geçe aramızdan ayrılışıyla, tüm ülkeyi yasa boğdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgahı olan Ankara Etnografya Müzesi’nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra naaşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgahına defnedildi. Anıtkabir’in yapımına 9 Ekim 1944 tarihinde başlanmış, 1 Eylül 1953 yılında yapımı tamamlanmıştır.

57 yıllık yaşamına 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 14 kitap, sosyal, siyasal devrimlerle birlikte Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu sığdıran Mustafa Kemal Atatürk’ün, bu yıl ölümünün 84. Yıldönümüdür.

5 Eylül 1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün el yazısıyla kaleme aldığı vasiyetnamesi söyle:                                                                                                      ‘’Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleriyle, Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:                                                                                                              Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır. Her seneki nemadan Kardeşim Makbule’ye ayda bin, manevi kızlarım Afet’e 800, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü’ye 200, Rukiye ile Nebile’ye yüzer lira verilecektir. İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır. Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil kurumlarına tahsis edilecektir.”

Ulu Önder Atatürk yaşamı boyunca ulusu için çalışmış dünyada nadir liderlerden biridir. Ömrü yettiğince bize kazandırdığı devrimlerle ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmayı hedeflemiştir. Atatürk’ü önce tanımalı ardından Türk ulusu için yaptıklarını anlamalı ve anlatmalıyız. Atatürk vatanına ve ulusuna yüce duygularla bağlı, vatan savunmasını her şeyin üzerinde tutan, millet sevgisi tutku derecesinde olan, yaşarken ve öldükten sonra da maddi ve manevi tüm varlığını ulusuna adayan bir devlet adamı ve komutandır. Atatürk deha bir kişiliktir. Askeri ve siyasi alanlarda yepyeni yöntemler uygulayarak, o günün şartlarında hayal edilmesi bile güç işler başarmıştır.

Bunların en önemlileri sırasıyla: O günün güç şartlarında yeni ordunun kurulması, halkın İstanbul hükümetine karşı ikna edilmesi, yedi düvelin işgalindeki yurdun düşmandan temizlenmesi, yeni bir devletin ve yönetim şeklinin kurulması, siyasi, toplumsal, ekonomik ve hukuki alanda yapılan devrimlerdir. Atatürk’ün görüşleri kesin ve isabetlidir. Çanakkale savaşındaki tespitleri, harf devrimi, halifeliğin kaldırılması, Cumhuriyetin ilanı, Hatay’ın Türkiye topraklarına katılması, bunlardan bazılarıdır. Atatürk 1938 yılında; ‘’Çok geçmeden Avrupa’da bir fırtına kopacak. Bu müthiş fırtına dünyanın her tarafına yayılacak. Ve insanlık bir savaş felaketinin bütün kötülükleri ile bir daha karşılaşacaktır.’’ Öngörüsünde bulunmuştur. Haklılığı ölümünden 1 yıl sonra, 1939 yılında başlayan 2. Dünya savaşı ile ortaya çıkmıştır.

Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmayı hedef gösteren Atatürk, eğitimin milli olmasıyla da yakından ilgilenmiştir. Atatürk’e göre ‘’Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır, ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.’’ Atatürk’e göre Türk milleti esir olarak yaşayamazdı. Bu nedenle kurtuluş savaşını başlattığında kararlı, inatçı ve kendinden emin bir kişiliğe sahip olan Atatürk’ün parolası “Ya istiklal, ya ölümdü.” Mücadeleci olan Atatürk, ulusuna güvenerek çalışmalarını planladığı için başarılı olmuştur.

‘’Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır.’’ Diyen Atatürk’ü anlamadığımız için, hala çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşamadık. Atatürk, ordu komutanı olacak kadar asker,  başöğretmen olacak kadar öğretmen, avukat olacak kadar hukukçu, sosyolog olacak kadar toplum bilimci, maliyeci olacak kadar ekonomisttir. Atatürk Türk Milletine bıraktığı mirasa sahip çıkılmasını ve geliştirilmesini söylemiştir. Yıllardır bizi Atatürk’ün sarı saçıyla, mavi gözüyle uğraştıranlar onu anlamamızı engellemişlerdir.

Atatürk’ün 84. Ölüm yıldönümünü andığımız bu günün, bir milat olmasını ve artık bizden sonraki nesle, naçiz vücudunun değil, fikirlerinin öğretildiği bir eğitim sisteminin oluşturulmasını sağlamalıyız ve geleceğe miras bırakmalıyız. Çağdaş milletler seviyesine ulaşmış Türkiye Cumhuriyeti dileğiyle.

Sağlıklı ve Mutlu Kalın

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER