Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Beytullah Karataş

SİYASETİN GERÇEKLERİ

Başlarken…

Geçtiğimiz hafta Afyon Şehir Gazetesi’nden Birsen Hanım aradı; ‘‘Siyasi parti il başkanlarımızdan köşe yazıları talep ediyoruz. Sizden de mümkünse haftalık yazmanızı rica ediyoruz.’’ Şeklinde bir talepte bulundular. Bu neresinden bakarsanız bakın kıymetli bir talepti benim için. Çünkü medyanın, basının tekelleş(tiril)meye yüz tuttuğu bir dönemde farklı fikirlere alan açmak, her düşünceye yer vermek değerli bir meziyettir. Bu vesileyle Afyon Şehir Gazetesi’ne bu nazik davetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Hem hakikati yazmak hem de güncel sorunları kendi penceresinden aktarmak ciddi bir sorumluluğun yanında emek de isteyen bir iştir. Bu gayreti verirken hatalar, eksikler elbette olabilir. Eleştiriye her zaman açık olduğumu da ifade etmek istiyorum. Okuyucularımızın değerlendirmeleri bizim için her zaman önemli. Umarım bu köşede sizlere her zaman doğruyu, faydalı olanı, iyiliği ve güzelliği aktarmanın gayretinde oluruz.

YEREL SEÇİM Mİ, EKONOMİK GEÇİM Mİ?

81 ilde olduğu gibi Afyonkarahisar’da da yerel seçimlerin heyecanı(!) var. Şehrimizde 60 Belediyede başkan adayları, yüzlerce belediye ve il genel meclisi üyesi adayları, binlerce muhtar adayları yarışa girecek. Ancak ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle insanımızın gündeminde ‘her sabah evden çıkarken akşam pazar torbasını nasıl dolduracağı’ var. İşte burada hakikat devreye giriyor. Millet size 20 yılı aşkın süredir yetki verecek ama siz sürenin sonunda bu milleti açlığa ve yoksulluğa mahkum bırakacaksınız! Sizden ricam ‘asgari ücret’in kaç lira olduğuna bakın, hemen ardından da Türk-İş’e göre ‘açlık sınırı’nın ve ‘yoksulluk sınırı’nın kaç lira olduğuna bakın… İşte o zaman ülke olarak nasıl bir açlığa ve yoksulluğa mahkum bırakılıyoruz gözlerinizle görmüş olursunuz…

Her şeye rağmen 31 Mart günü seçimler gerçekleşecek ancak siyasetin hangi iklimde yapılması gerektiğini de ifade etmeden geçmek olmaz.

Önümüzdeki dönemde, ayrıştıran değil birleştiren, söven değil sayan, toplumun bir kesimini vatan haini ilan eden değil her kesimini vatan evladı bilen, kibir kuleleri değil gönül köprüleri inşa eden, sadece zenginlerin olduğu şatafatlı ortamlarda değil halkın her kesiminin bulunduğu mütevazı ortamlarda bulunan, hata ve kusur arayan değil güzellikleri görüp konuşan, bağırıp çağıran değil sakince anlatmaya çalışan, hakaret ve küfür eden değil sevgi ve kardeşlik dilini kullanan bir siyasal anlayışın kazanacağına inanıyorum.

Afyonkarahisar’da bu dili yakalayan siyasileri önemsemenizi, kıymet vermenizi, her şeyden öte kulak vermenizi siz kıymetli okuyuculara tavsiye ediyorum. Şehrimizin sorunları, öncelikleri, çözümleriyle ilgili bakış açımıza bundan sonraki yazılarımda mutlaka değineceğim.

TARİH SUSSA, HAKİKAT SUSMAYACAK!
12 Aralık Salı günü TBMM’de kürsü konuşmasını yapmasının hemen ardından kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan ve 14 Aralık Perşembe günü Hakk’a yürüyen Genel Başkan Yardımcımız, Kocaeli Milletvekilimiz Hasan Bitmez’i rahmetle yad ediyorum. Kendisini anlatmaya gerçekten kelimeler yetmez. Hasan Bitmez’in her dönem işi vaktinden çoktu dersek yanılmayız. Samimi, tavizsiz bir dava adamıydı. Davasına olan sadakatini her kritik dönemde duruşuyla göstermişti. Fedakardı, dirayet, feraset sahibiydi, gayreti ile öne çıkardı. Yaptığı işlerde Erbakan Hoca’mızın yakınında çalışmış olmasının izlerini görmek mümkündü. İş tutuş şeklinde bunların izlerini bulabilirdiniz.

Kınayanların kınamasına aldırmadı, inandığı yolda istikamet üzere yürüdü. Vefatındaki duruşuyla çıtayı yükseltti. Şimdi bizler o çıtaya ulaşmanın gayreti içinde olacağız. Şerefli bir hayat yaşadı, şerefli bir ölümü hak etti.

Hasan Bitmez’in meclis kürsüsünde Sezai Karakoç’tan alıntı yaptığı son sözleri ise tüm insanlığa adeta bir manifesto şeklindeydi. Bu sözlerle bu haftaki yazıma son vermek istiyorum;

‘‘Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.


Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar,
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın  gazabından kurtulamayacaklar.’’

YORUMLAR

3 adet yorum var

  1. namaz kılan köleler olmayacağız dedik, ancak olmayacağız dediğimiz ne varsa o olduk. avuç kadar israilin elinden filistini bile kurtaramadık savunamadık. ama kürsülerde bol bol atıp tuttuk. bakalım yerel seçimde iktidarın adayları bizlerden hangi yüzle oy isteyecek..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER